y i r m i s e k i z

108 7 2
                                    

Öğlen yanıma gel mesajının üstünden 2 saat geçmesine rağmen sokağa adımımı atamamıştım.Dış kapıdan dışarı çıksam beni öldüreceklermiş gibi hissediyordum.Zamanıyken ve o da biliyorken neden 2 saat daha geciktirdiğimi bilmiyordum.Zaten neyi bilsem yanlış oluyordu.

Evde volta atarken tırnak etlerimi yerken kapı çaldı.Kalbim küt küt atmaya başladı.Sanki burada olduğunu belli eden atmosfer vardı.Evde kimse olmadığı için ne kadar beklesemde kapıyı yine ben açacaktım.Tırnak etlerimi yemeye bıraktım.Adımlarımı hızlandırıp kapıyı açtım.Karşımda Dorota'yı görmeye beklediğim için pek şaşırmadım.

Baştan aşağı onu süzdüm.Çiçekli elbisesi,kısa kot ceketi,beyaz konversi ve bileğinden hiç eksik olmayan kuş bilekliği.

"Selam."Samimi ve içten bir gülümsemeyle dedi.

"Selam."Elimi hızlı kaldırıp hızlı bir merhaba selamlaması verdim gülümseyerek."2 saat bekledim.Geleceğin yoktu.Heyecandandır diyip ben geldim."

"İyi yapmışsın."Ne diyeceğimi bilemiyordum."Şurada oturalım."Terası gösteriyordu.Başımı salladım.Kapıyı çekip yan yana koltuğa oturduk.İlk defa görüşmüyorduk.Ama bu seferki görüşmenin sebebi farklı olunca ikimizde heyecanlanmıştık.Bacağını titretiyordu.Neyse ki benim gibi tırnak etlerini yemiyordu.

"Birimiz başlamazsak konuşma yapamayacağız.Aklında soru işaretleri bırakmak istemiyorum."Elini elimin üstüne koydu ve sıktı.Kalbimin şu an break dans yaptığını yemin edebilirdim.Çok heyecanlanmıştım.

"Aklımdaki soru işaretleri aylardır var zaten."Elini çekti."Senden hoşlandığım kaçınılmaz bir gerçek.Ama-"

"Aması ne?"dedim.

"Bizden olur mu sence?"

"Bizim neyimiz var da bizden olur mu diyorsun?"Yüzüme baktı.Dudaklarını birbirine bastırdı."Ben çirkinim.Bana bakman bile benim için mucize."Sinirlenmeye başlıyordum."Sana bakmam konusunu bırakta ben düşüneyim.Keşke senden hoşlandığımı senin kadar cesaretli olup erken söyleseydim."

"Erken söyleseydin ne olurdu?Seni tanımayacaktım ve reddedecektim.Kırılacaktın.Hoş mu olurdu?Şimdi ise senin kadar değil ama sana ilgim var."Sustum.Konuştuğum zaman sesimin yüksek çıkacağını biliyordum.Sakinleşene kadar hiçbir şey demedim.

"Peki şimdi ne diyorsun?Sence..."Konuşamadım.Dudaklarımı yalayıp dişledim.Oturduğum yerden kalktım.Ayağa kalktı o da.Karşımda dikildi."Geç öğrenmem de fayda etmedi Frank.Biz olamayız."

Ben şaşkınlığımla ve kırılan kalbimin parçalarını düşüşünü hissederken o arkasına dönüp hızlıca çekip gitti.Neden bile dememe vakit olmadan.Gidenin bu kadar koyacağını şu an bilmiş oldum.

***
Bu bölümün sözü" madem olacağı yoktu niye olur gibi oldu"tam bu bölümlük için.CIO:3

broken gold piecesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin