Küçük,
Cuma günü dudağında siyah bir ruj ve siyah giyinmiştin.Gün geçtikçe daha çok şaşırtıyorsun beni.Değişmeni isterdim ama fiziksel anlamda değil.Yüzüne bir kilo fondöten sürüp geliyorsun.Hocalara karşı gelip,başkalarına kötülük ediyorsun.Sen zeki ve ahlaklı birisin.Böyle değilsin.Olmadığın biri haline neden geliyorsun?Onlar pislik diye çamurda yuvarlan mı gerekiyordu?
Müdürün odasının önünden geçerken müdürün odasında babanla birlikte olduğunu gördüm.Boyanmış siyah saçlarına baktım.Bana baktın.O an bakışlarımla yakalanmıştım sana.Ne yapacağımı bilemedim.Çantamın kollarını daha sıkı tuttum.Bakışlarımı çekip hızlıca oradan ayrıldım.
Ertesi gün dudağında siyah ruj yoktu.Sebebini öğrendiğimde öğrenmedim gördüm.Okulun popüler çocuğuyla tuvaletin önünde öpüşüyordun.Şimdi neden dudağında rujun olmadığını anlamıştım.Parçalanmış mıydım?Evet.Hemde kırık olan cam parçalarının üzerinden yürüyordun.Daha çok ezmeye başlamıştın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
broken gold pieces
Cerita PendekSaçlarını yolmandan, gözlerini kızartmandan,masum bakışından çok yoruldum. Her gün o konferans salonuna girip hıçkıra hıçkıra ağlamandan nefret ediyorum. İnsanların sana söylediği sözlerden nefret ediyorum. En çok da sana yardım edememekten nefret...