o t u z b i r

98 9 0
                                    

Dorota:Frank

Frank:?

Dorota:Dışarı çıkabilir misin?

Frank:Evde değilim.

Dorota:Yarın okulda beni gördüğünde yanıma gelebilir misin?

Frank:Bilmiyorum

Seni görmek istediğimi düşünmüyorum.

Dorota:O kadar çabuk mu unuttun beni?

Frank:O kadar çabuk siktir ettin sen beni.

Dorota:Öyle söyleme.

Asla öyle bir şey yapmadım.

Seni kırmak istemedim.

Frank:Kırılacak benim.

Bunu ben takayım değil mi?

Dorota:O sıra ne deseydim"seni kırarım,üzerim,mahvederim ama yine de sevgili olalım."mı deseydim?

Frank:Keşke deseydin.

Dorota:Saçmalıyorsun.

Frank:Lanet olsun!!!!!

Senden nefret etmek istiyorum artık Dorota.

Artık kalbimi bıraksan

Mahvettin beni

Bizi demiyorum bile beni mahvettin

Çünkü biz olamadık!!!
(Görüldü)

Telefonun ekranından başımı kaldırdım.Küçük bir çocuk gibi burnumu çektim.Gözyaşlarımı elimin tersiyle sildim.Sokağın başında kaldırıma oturmuş içimi okusalar bir kız için ağlıyordum.Bazıları aptal mı bu bazıları aşık mı diye düşünürdü.

İçten içe paramparçaydım.Kaldırımdan kalktım.Yavaş ve bir o kadarda isteksiz bir şekilde yürümeye başladım.Hiçbir şeyin beynimi yormasını istemedim.Sadece rüzgarı hissettim.O sıra arkamdan bir ses adımla seslendi."Frank!"Güçlü ve kuvvetli bağırıyordu.

Sesin Dorota'ya ait olduğunu biliyordum.Dönmedim arkamı.Yürümeye devam ettim.Yüzünü görürsem onu unutamayacaktım."Frank!"Tekrar bağırdı.Ama bu sefer titrek bir sesle.Durdum.İçimden bir ses onu dinlememi söylüyordu.

Yanıma gelmesini bekledim.

Önümde durdu.

Nemlenmiş gözlerinin içine baktım.Mesafemizi kapatmak için bana doğru yürüdü.Nefesi yüzüme çarpıyordu.Ellerini yanaklarıma koydu.Ellerinin dokunduğu yerler yandı.

"Frank.."Ses vermedim.Hani gözler yalan söylemez ya o sıra dudaklardan çıkacaklara değil de gözlerine odaklandım.

"Bu sefer niye geldin?Mesajlarda daha çok kıramadım yüzüne söylersem daha çok kırılır diye mi geldin?"Tebessüm etti.

"Ağlamışsın."Yanaklarımdan hala ellerini çekmiyordu.Yüzünden de gülümsemesini eksik etmiyordu."Bu durum sana anormal mi geldi?"dedim.Başını olumsuz anlamda salladı.Aramızdaki mesafeyi tamamen kapadı.

O sıra işte dudaklarındaki kiraz kokan nemlendiricisinin tadını aldım.Dudaklarıma daha çok yapışıyordu.Bırakmadım.

Bu anı mahvetmedim.

broken gold piecesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin