05.10.2019
Bora, silah tutmaktan nasırlaşmı elerini kısa saçlarında gezdirirken sulanmış gözlerini saklamak gibi bir çabaya girmemiş . Aksine iri , çağla gözlerini benim kahverengi irislerime dikmişti .
cesurdu , göz yaşlarını saklamıyacak ,tüm çıplaklığıyla hayal kırıklıklarını ;acılarını gösterecek kadar , içine atmayacak kadar cesurdu .
-" 'sevdiklerimi kaybetmek bir askerin en büyük imtahanıdır ' derdi bizim bölük başı ,o zamanlar yeni yetmeyin tabi , anlamadım... "
Adem elması ; derin bir yutkunmayla bir ileri bir geri hareket ederken, kısa bir süreliğine oraya kaymıştı bakışlarım.
"şimdi anladım ama " hala saçlarında olan eleri, tutuşunu dahada sıkılaştırırken hızla yoldu saçlarını .
Bir kaç tutam esmer saç, avucunun içinden selam verdi bana . Ardından bir damla yaş firar etti gözlerinden ve bir tane daha , bir tane daha süzüldü keskin çene hatlarından .
"şimdi çok daha iyi anladım , hem de öyle çok anladım ki artık yapayanlızım "
Omuzlarını güçsüzce yukarı kaldırıp indirdi. Öyle savunmasız , öyle yardıma muhtaçtı ki şu an ,sarılmak istedim ona , tüm gücümle sarılıp kulağına her şeyin iyi olacagını söylemek istedim.
yapamadım ...
Gerçi ne o inanırdı artık bu yalana, nede benim gücüm kalmıştı bariz bir şekilde gerçekliğini yitirmiş , kulaga bir peri masalarından fırlamışçasına imkansız gelen sözleri söylemeye.
"kimsem yok artık yalnızım , yapayalnız . Ölmek istiyorum . Ölüp sevdiklerine tekrar kavuşmak istiyorum ."
küçük bir yutkunma sözünü bir kez daha keserken yanı başında olan benim bile zar zor duyduğum bir sesle fısıldadı.
Titredi , gözyaşlarıyla ıslanmış uzun kirpikleri . Birkac kez karıştırdı onları ve sonra , tekrar dikti onları bana.
"sonra ...sonra sen geliyorsun aklıma , gözlerimi kapatsam yüzün düşüyor , kulaklarımı tıkasam sesin yankı yapıyor kulaklarımda ,çıkmıyorsun aklımdan her senden kaçışımda yine sende kayboluyorum "
parmakları usulca çenemi kavrarken anlıma küçük bir buse kondurdu, kurumuş dudaklarıyla.
"ben sevmem böyle belirsizlikleri. Sen ise beni bu belirsizliklere tutsak etin be kadın , ben her yaklaştığımda sana sen bir adım uzaklastın benden ; ben her seni seviyorum dediğimde , gözlerinde görmeme rağmen o aşkı cevapsız bıraktın beni. Sen beni belirsizliğe mahkum ettin gözümün nuru "
İri eleri masanın üzerinde öylece duran ve ona kıyasla çok daha küçük olan ellerimi kavrarken ,merakla izledim her hareketini .
Elim onun elinin içinde kaybolurken minik bir yolculuğa çıkmıştı. Son durak ise gümbürtüyle atan , ritmi bozulmuş kalbi olmuştu . Avuç içimi göğsüne yaslarken tutamadım göz yaşlarımı
Ne de guzel yakışmıstı avuclarım kalbinin üstüne, adeta eksik birer yapboz parçasıymış gibi tamamladı birbirini .çok hızlı , çok hızlı atıyordu ..
"Bu kalbim var ya "
iri yeşil irislerini gözlerimin içine dikerken küçük bir titreme esir aldı bedenimi .
bakışları ... onlar öyle keskin öyle kendininden emindi ki bir an içimi görüyor , birbirine karışmış saçma salak düşüncelerimi okuyor sanmıştım ."Senin için atıyor adeta ama sen öyle umursamaz öyle, bencilsin ki un ufak ediyorsun kalbimi her sözünde hiç düşünmeden alevler atıyorsun beni .
Ben her adım attığımda sana sen bin adım uzaklaşıyorsun benden neden duru neden? neden bunu bana yapıyorsun ?! ""ÇÜNKÜ KORKUYORUM BORAN , SENİ YARI YOLDA BIRAKMAKTAN , KALBİNİNDE ONARILMASI GÜÇ BİR YARA BIRAKMAKTAN KORKUYORUM , sana zarar vermekten korkuyorum ,kalbini bu kadar zor açmışken dünyaya tekrar köreltmekten korkuyorum "
ellerim benden habersiz tırmandı yüzüne , parmakların okşadı sakalarının her bir tutamını, sevdim , öptüm , kokladım .
"bırakta onu ben düşüneyim be güzelim "
"Sen yalnız degilsin bora "
**************
Bana yalnız olmadığımı söyledin , sen yalan söylemesin di mi güzelim ?17.03.2014
..."komutanım " yaralı askerin dudaklarının arasından çıkan o güçten yoksun mırıltı doldurdu kulaklarımı, acıyla yumdu gözlerini genç asker ; bir damla yaş süzüldü yanaklarından.
"görüyor musunuz, en güzel ölüm nasip oldu bana "
bir tebessüm yeşerdi göz yaşına inat yüzünde.
Avcunu üzerinde sere serpe yaptığı , kanıyla bulanmış toprak zemine geçirdi. yumruk olan elinde ki ,bir avuç toprağı sıkarak acısını hafifetmeye çalışan asker yaktı canımı . Bunların onun son sözleri olduğunun bilincindeydim . Buna ragmen inkar ediyordum işte çünkü en kolay kaçışı inkar ."-komutanım sizden son bir isteğim var , belki hakkım yok ama"
göz yaşlarım kovalarken birbirini güçlükle saladım başımı " olur mu olum öyle şey ,iste tabi ; iste canımı veririyim "
kısık sesli bir kıkırtıyla yanıtladı beni . Eski neşesi yoktu bu gülümsemede ; yüzü buruk , gözleri yaşlı . Ölümün soğuk pençeleri içerisinde bir kaç soluk , bir kaç eksik cümle için çabalıyor , dişini tutanağına takıyordu .
"o hiç olmaz işte komutanım bu vatanın da benim gibi askerlerin de ihtiyacı var çünkü size "
o an yemin ederim ki parıldadı gözleri büyük hir ışıltıyla, iste o an yeniden canlandı gözümde eski anılar . Sızladı burnumun direği , ben kardeşimi kaybediyordum , yaverimi ,can dostumu ...
bi yumru oturdu boğazıma , güçleştirdi nefes alışlarımı . Küçük bir çocuğun çaresizliği sardı ruhumu , elimden birşeyin gelmiyordu ve ben sadece oturup bir köşeye, gücüm bitene kadar döküp içimi çıglıklarla hıçkıra hıçkıra ağlamak istiyordum .
sağ eli güçlükle kalbinin hemen üstündeki cebini buldu . Titreyen elleriyle ne olduğunu bilmediğim bir şeyi kavrayıp çıkardı cebinden . Çıkarttığı şey kırık beyaz renginde bir zarfla küçük bez bir oyuncak bebekti .
"- yolumu gözleyen iki kiz kardeşim var , Anne babamız yok kısa süre once vefat etti ikiside, başlarında bir ben varım , yani vardım Allah nasip etmemiş demek ki"
" bir de yeğenim var ,babası yok sabinin . komutanim, sizden son isteğim bunu onlara ulaştırmanız . Zarfın içinde bi miktar para var , onlar için biriktirmiştim; gidince verecektim. Ama beliki nasip değilmiş. Bebekte yigenime tabi, ben yaptım . Biliyor musunuz daha hiç görmedim yüzünü, kızmış ama kardeşim söyledi 4 aylık olmuş şimdiden . "
usulca uzattı elindekileri , bense sıkıca kavradım rengi git gide solan beyaz eli "olur mu öyle şey koçum sen gideceksin , sen vereceksin bunları ona "
tekrar acı dolu bir gülümseme sardı yüzünü usulca yumdu gözlerini , bedeni gözle görülür bir şekilde kavuştu rahatlığına
"Iyi ya komutanım ben götüremezsem diye söylüyorum zaten ,onlar size emanet ..."
genç komutan var gücüyle haykırdı acısını
ve bir asker şahadet yoluna vardı ..,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Nefes Aşk
Literatura Femininahayatı solunum makinesine bağlı bir kadın o ,ölümle hileli bir kumar oynuyor . ölmek için yaşayan bir adam... ruhu hissiz ve bedeni toprağa karışıp yok olmak isteyecek kadar çaresiz bir asker ve yaşamı bir kaç soluktan ibadet olan genç bir kızı...