For You [Texting]

On dört

Oy verin artık!

Beril'den 

   Heyecandan elim ayağım titriyordu. Ah ne mi oldu? Şuan yanımda ve beraber bara gidiyorduk.  Bugün kendimizi dağıtmayı düşünüyorduk. Hepimiz ailemizden izin almıştık. Eski dostluk geri oluşuyordu. Yani galiba.

   Ediz bize yarım saat sonra okulun orada buluşacağımızı söylemişti. Tabi biz Simge'yle biraz geç kalmıştık ama neyse. Okula varınca hepsi kaldırımın kenarına oturmuş bizi bekliyorlardı. Sonra oradan okulun arkasında ki kafeye geçip oturduk. Ne yapacağımızı konuştuk. Alış-veriş merkezine gitmeye karar verdik. 

"Muhabbetinize de doyum olmuyor he!" dedi Sude. Ne yapalım Sude? 

"Ne konuşabiliriz ki?" dedi Ahmet. Haklı.

"Mesela birden aramız neden açıldı? Onu konuşabiliriz mesela. Herkes onu merak ediyor değil mi?" dedi Sude. 

"Ben bilmiyorum. Açıkçası merak da ediyorum." dedi Ediz. Me too

Türkçe konuş Allah'ın salağı!

"Harbiden he, şunu bir konuşalım. 9. sınıftan beri beraberdik, 11. sınıfa geldik ayrıldık. Neden gardaşlarım?" dedi Ahmet.

"Kimse kimseye tahammül edemedi işte." dedi Simge.

"Ama işte neden ne yaptıkta bir birimizden böyle ayrıldık?" dedim.

"Kapatalım şu konuyu yoksa yine ayrılacağız." dedi Berke.

"Aramızda gruplaşma oldu. Simge ve Beril, Ahmet ve Ediz. Hep ikişer ikişer takıldınız siz. Size hala kızgınım bu konu da. Ben kimseyle olamadım. Berke vardı ama onunla da pek anlaşamıyorduk, bunu hepiniz biliyordunuz. Biz Berke'yle tek kaldık. O zamanlar sizden nefret ettim. İçimde biraz daha var ama neyse geçip gider o. Arkadaşlar eğer bir daha öyle bir şey olacaksa baştan bitirelim. Ciddiyim. Alış-veriş merkezine gitmeden evlere dağılalım. Başlamadan bitsin." dedi Sude. Bu kız niye bu kadar mantıklı konuşuyor?

"Özür dilerim." dedim suratımı utandığımdan kaldıramıyordum. Hepsi bizim suçumuzdu biz başlatmıştık. Simge, Ahmet ve Ediz'de özür diledikten sonra sokağın ortasında bir birimize sarıldık. Ula ben Ediz'le sarıldım.