1 ' İLK GÜN '
"Tamam, sakin ol hayatım! Uçağına bindin mi? Beni düşünmene gerek yok. Odamıza geldim tamam gelirken yanımda onu getireceğim merak etme kendine..."
Gözlerimi kapatarak derin nefes alırken yüzüme kapatılan telefona odaklanıyordum. Benim şuan uçakta sevgilimi uyurken izlemem gerekiyordu ama ben ne yapıyorum lanet bir belgeyi unuttuğumuz için boş odada üzerimde sabah giydiğim damatlıkla evliliğimin ilk gecesini boşa harcıyordum.
Normal insanlar evliliğinin ilk gününde bir otel odasında tek başına elinde bir belgeyle tek başına yatakta oturmaz, aktif işler yapmak için harekete geçer.
Nikah masasında terk edilmiş gibi hissediyorum. Evlenmek için kırk taklalar at başkaları sana tek bir günü çok görsün revamı bu benim gibi adama?
Gidip kendime yeni bir uçak bileti bulmam gerekiyor. Bu lanet otelden ayrılıp sevdiğim kadına kavuşmam gerekiyor, düğünden beri bu otelden başka bir yere gidemiyordum. Misafirleri uğurlamak onlarla ilgilenmek, tanrı aşkına neden kimse evlenmenin bu kadar zahmetli olduğunu bana daha önce söylemedi?
Hayır yani en azından bu kadar zahmete girmezdim en azından ayakta dikilmekten bedenim uyuşmaz vücudum beter halde olmazdı.
Bedenimi kocaman yatağa bırakırken huzurumu telefondan gelen mesaj bozmuştu. Sanırım bugün kimse uyumama izin vermeyecekti.
'Efendim sizin için bir kargo geldi lütfen danışmadan alınız.'
Ciddi misin?
Gecenin bu saatinde neden kargo gelsin ki?
"Siktiğimin kargosu senide gönderenide bir güzel elden geçireceğim!"
Odadan hırsla çıktığımda kapıyı kilitlemeden odadan ayrıldım. Eğer benim hala bu otelde olduğumu sevgilimin annesi duyarsa herhalde kızını benden geri alır!
Tanrım resmen kızıyla evlenmek için nelere katlandım! Sanki kendiyle evlenecekmişim gibi değişik hareketleri vardı. Düğün pastamızı bile o seçti! Abartmıyorum pastaneden içeri girdiğimiz anda etrafı süzüp odaklandığı 25000 dolarlık pastayı seçti. Lan bir pastaya 25.000 dolar verilir mi? Neyse ki annesi kızından daha vefali 30.000 dolar olan pastayı kızı istediğinde yok kızım o çok pahallı biz bunu alalım demişti. En azından vicdanlı bir annem var(!)
Esneyerek. aşağa doğru inen asansöre bastım hangi akla hizmet elli sekizinci katta bir oda tuttum ki alt katların suyu mu çıktı?
Asansör büyük bir gürültüyle durup kapılarını açtığında içeri girdim. İstemsizce elim çeketimin koluna gittiğinde asansörde ki adamı yeni fark etmiştim. Üzerinde siyah bir takım elbise vardı acaba o da benim gibi evlenmiş miydi?
Adam önce yüzünü buruşturarak beni süzüp kafa salladığında omuz silkerek onun yanına geçtim. Umarım o da benim gibi talihsiz bir olay yaşayıp tüm günü berbat etmemiştir.
"Bu saatte asansörde damatlıkla bulunmak garip değil mi?" diye mırıldandığında asansör aynasından dikizlediğim gözlerimi ona doğrulttum.
"Bilirsin işte evlilik adamı yoruyor. Çıkarmaya vakit bulamadım"
Evet anlamında beni onaylandığında düğmeye basmak daha yeni aklıma gelmişti. Kafamı iki yana sallayarak giriş katına bastım.
Bana damatlıkla asansörde olmamın garip olduğunu söylüyordu ama saatin üç olduğu bir zamanda takım elbiseyle nereye gidecekti?
Hayır yani meraklı biride değilim ama... Birine bir şey diyeceksin madem önce kendini incele.
"Gece ağır geçeceğe benziyor yoksa her şey olup bitti mi?" Adamın umursamaz bakışlarıyla sorduğu soruyla afallamıştım, gerçi soruda sayılmazdı.
"Anlamadım?"
Bana dönüp hafifçe güldü ve daha fazla ilerletmemek için dudaklarını birbirine bastırdı.
"Pod kırdım sanırım, küçük bey o cebindeki hazineyi saklaman gerekiyor başkaları yanlış anlayabilir."
Ne cebi ne hazinesi?
Lan.
Prezervatifi cebimde unuttum ben, lanet olsun sana Hi Ci hepsi senin yüzünden. Bir kez daha umarsız bakışlarla beni süzüp önüne döndü.
Kim bilir zihninde neler düşünüyordur şimdi birde yüzsüz gibi hala sırıtmaya devam ediyor pis sapık.
Yanımdaki adam benden birazcık kısa duruyordu ama davranışları benden daha olgundu. Etrafa attığı soğuk ve anlamsız bakışlardan üşüdüğümü bile hissettim.
Asansör hızla aşağa doğru inerken kollarını göğüsünde birleştirip ellerini öne çıkardı. Elleri, belli olan damarları... hayatımda ilk defa birinin elini kesiyordum ne oluyor bana?
Adamdan bakışlarımı çekip önceden iliklediğim dağmatlığın önünü açtım. Tüm gün boyunca takım elbise giyen iş kolikler nasıl bunlarla rahat edebiliyordu? Belli bir zamandan sonra insanın içini daraltmaktan başka bir işe yaramıyordu bu işe yaramaz bez parçaları.
Telefonumu çıkartıp saate baktığımda neden hala bir yatağa yatıp uyumadığım aklıma geldi. Şu zamansız kargoyu alıp yatağı bedenimi fırlatacaktım.
Yanımdaki sarışın adam ne ara eline aldığını bilmediğim şişeyi kafasına diklediğinde kaşlarım çatılmıştı.
"Otelde içki içmek serbest mi?"
Omuz silkerek tekrar yudumladığında sinirle asansörün düğmesine tekrar bastım. Bakışlarım içkisinin olduğu eline odaklıydı, yüzük parmağındaki parlayan gümüş alyans sanki sırf bu parmak için yaratılmış gibi gözüküyordu.
"Sence?"
Kafamı asansör kapısının arasına sıkıştırıp ölünceye dek orada kalmak istiyorum. Bugün bana ne oluyordu böyle?
Derin bir nefes aldığımda asansör sarsılmaya ve içerideki ışıklar cızırdamaya başlamıştı. Ne olduğunu anlamak için kapının önüne doğru adım attığımda arkamdaki adam kolumdan tutup beni geriye çekti.
"Ne yapıyor.."
Adama yumruğu geçireceğim sırada asansördeki tuşlar büyük gürültüyle beyaz ve sarı ışıklar saçarak patlamıştı. Sanırım az önce beni çekmeseydi canım yanabilirdi?
Ne olduğunu anlam vermeye çalışırken asansörün tavanına ve yerin köşelerine baktığında bazı şeylerin yolunda gitmediğini anladım.
"Neler oluyor?" çatallı çıkan sesimle duran asansörün kapılarının açılmayışı gerginliğime stres eklemesine yetiyordu.
Asansör tekrar büyük bir gürültüyle sarıldığında elim istemsizce onun kolunu tutmama neden olmuştu. Asansörün köşesindeki ışıklar yanıp sönerken şimdi tamamen kesilmişti. Yerdeki letler sayesinde asansör azda olsa ışıldıyordu.
"Sanırım asansörde kaldık ve elektirikler kesildi."
Hayır bu imkansız, bu otel en lükslerinden bile lükstü böyle bir şeyin başına gelmesi İMKANSIZDI.
Tanrım valla bak sana o kadar sövdüm ilk gecemde sevgilimin yanında olmadığım için ama madem ceza olarak bana bunu yapacaktın bari yanımdaki kız olsaydı!
"Ne zaman hallederler bunu?"
"Gece... saatin üçü, bu saatte bunu halletmezler..."
Sen ciddi misin?
Evliliğimin ilk gününde bir kargo uğruna ne olduğunu bilmediğim bir adamla asansörde tıkılı kalmıştım.
.
Bugün iki dizi bitirdim ve dizide bir asansör sahnesi vardı kızla adam asansörde kalıyordu diğerinde de adam sevdiği kızı nikah masasında bırakıp sevmediği kızla evleniyordu dedim ki bu iki diziyi birleştirip ortaya karman çorman bir şey yapayım.Bol bol yorum yapın lütfen :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
First Night yoon.kook
FanfictionBir adamla asansörde kalmak mı yoksa eşinle balayına çıkmak mı deseler kesinlikle ikincisini seçerdim. Başlangıç ~ 31.05.2019 Bitiş ~ (?)