First Night yoon.kook

4 • Yolları ayırıyoruz

4 ' YOLLARI AYIRIYORUZ '

"Ben bir şey yapmadı..." bağırarak uyandı kucağında terler içinde yatan genç adam. Gözlerini bir an olsun üzerinden ayırmadı iç çekerek izlemişti onu.

"Bir sorun mu var?" sustu küçük beden cevap vermedi. Kimseye benzemiyor diye düşündü Yoongi. Daha önce sevgilisi daha doğrusu karısı ile bir çok defa farkı fantizeleri olmuştu hatta bazı arkadaşlarının kişisel olarak asansör fantazisi olduğunu falan duymuştu.

Yaşadıklarını akışına bırakmıştı evlenmeden önce kız-erkek bir çok kez ilişkiye girmişti. (Y.N: Yazar burada Yoongi'nin erkeklerde olduğu zaman seme olduğunu belirtiyor ehehe Jungkook hariç.)

Daha önce hiç bir erkeğin altına girmemişti ama Jungkook'un asansörden içeri girdiği anda hareketleri duruşu onu zorlamıştı.

"Buradan çıkmak istiyorum." Derin bir nefes aldı. İkisi de buradan şuan çıkamayacaklarını iyi bilsede yinede söylemekle çözüm bulmuştu Jungkook.

"Merak etme Jungkook çıkacağız buradan." dediğinde asansörün ışıkları yandı birden. "Işıklar." Hafifçe gözlerini araladı Jungkook gözleri kamaşarak yavaşça doğrulmaya çalıştı.

Asansörün karşı duvarına yaslanarak bir kaç dakika önce yaşadıkları aklına geldi ve dudaklarının arasında büyük bir gülümseme oluştu.

Yoongi ayağa kalkarak onun karşısına geçti ve ellerini korkulukların arasına sıkıştırdı.

"Kameralar.." dedi Jungkook ellerini ensesine götürürken kendisini bekletmeden cevap verdi büyüğü. "Merak etme kimse otelin sahibinin görüntülerini sızdıracak kadar cesaretli olmaz değil mi?"

"Senin otelin mi?Demek bu yüzden içki içmek serbest(!)"

Jungkook yüzündeki şaşkın ifadeyle tatlı gelmişti Yoongiye, seksten önce genelde insanlar onun zengin olduğunu biliyordu ama Jungkook bunu bilmeden birlikte olmuştu onunla.

Ortam sessizliğe bürünürken pantolonunun üzerindeki dağılmış gömleğini içeri sokup kravatını tekrar taktı ve yerde birbirlerinin üzerindeki iki ceketi alıp tekini sahibine verdi Jungkook.

Yoongi ayakkabılarının bağcıklarını düzeltirken karşısındaki bedenin iliklenmemiş düğmelerinden belli olan göğsünü kestiğini anladığında ceketinin üzerindeki tozları temizleyip dişlerini göstererek sırttı.

"Sanırım bir kaç dakika içerisinde buradan çıkıp birbirimiz için yabancı biri olucağız?"

İkisi de dağınık saçlarını asansörü kaplayan aynalara bakarak düzeltti. Jungkook asansöre ilk bindiği andaki gibi yerine geçip kravatını biraz genişletip ceketini koluna sıkıştırdı. Yoongi köşeye geçerek sırtını dayadığı korkuluklarla, ellerini ceplerine sokup her zamanki önemsemeyen tipini takındı.

"Çalışanların diyorum pek önemsemiyorlar galiba... Üç saat oldu hala tamir edemediler."

Umursamazca omuz silkti pek fazla bir şey demiyordu ama buradan çıktığında ilk yapacağı şey çalışanlarının bu sorumsuzluğunun cezasını vermek olacaktı.

Jungkook gözlerini devirerek taktığı kravatı gevşetip iliklediği gömleğin üç düğmesini açtı. Sinirle ayaklarıyla ritim tutarken düşündüğü tek şey bir an önce buradan çıkmaktı.

Yoongi küçük bedendeki rahatsızlığı fark edip kahkaha attığında büyüklenmişcesine onu izleyen ifadeyle içtiği su boğazında kalmış hissi oluştu bedeninde.

"Benimle aynı yerde kalmak bu kadar kötü bir şey senin için galiba Jungkook.." Ağzı açık bir şekilde kaldı kısa bir süre nasıl anlatacağını bilmiyordu. Eğer söylese onunla dalga geçmesinden korkuyordu.