First Night yoon.kook

10 • Ödeşme [Part2]

Asıl wattpad hesabımda kütüphaneden kitap bakıyordum sonra bu kitabı gördüm dedim ne güzel kitapmış gidip bir bölüm yazayım :D

10 ' SÜPRİZ '

Gecenin bir saatinde loş ışığın altında havuza atılmak nasıl bir duygu diye sorsanız, hak ettiğim için pek ırgalamıyordum. Üzerimde ki tişört suyun etkisiyle havalanıp tenimle buluşmasıyla Yoongi'nin yanına doğru ilerledim ancak havuzdan çıkmadım.

"Eğleniyor musun bari?"

Birbirine yapışan saçlarımı ellerimle geriye doğru attım, sadece gülerek beni izliyordu.

"Yorgun olmasam seni o suda boğardım ancak evimde bir ceset istemiyorum."

Önce suya ardından Yoongi'ye odaklandığım da gülüşü yerine gerginlik hissi oluşmuş, kendini biraz geriye çekmişti. "Sakın aklımdan bile geçirme! Çık artık o havuzdan.."

Bakışlarım umursamaz ifadesini takınırken bana doğru biraz yaklaşması için işaret parmağımı kullandım. Yanıma gelmeyeceğini anladığımda ani refleksle dizlerime kadar havuzdan çıkıp onu belinden kavrayarak suyla buluşturmuştum.

"Siktiğimin herifi senin yüzünden hasta olursam peşini bırakmam." demişti sinirle. Kaşlarımı çatmıştım.

"Hizmetçilerin sana bakmaya can atıyordur." demişim. "Ama eğer benim bakmamı istersen seve seve yapabilirim." Dudaklarında kocaman bir gülümseme oluşmuştu. Aniden kolları bana dolayıp görüş açılarımızı eşitlerken onu sinir etmek adına omuzlarından sıkıca tutup suyun dibine birlikte dalmıştık. Suyun içinde bile sinirlendiğini belli etmesi tebessüm etmeme yol açıyordu.

Bana vurmaya, ona yaptığım baskıyı engellemeye çalışıyordu. Onu biraz daha burada tutmaya niyetim vardı ama nefes alması gerektiğini belirttiğinde sırtını havuzun fayansına yaslayarak onu suyun dışına çıkardım. "Ölmek mi istiyorsun?"

Derin ve hatta bıkkın denilebilecek bir nefes aldı. "Uzun zamandır kimseyle uğraşmadım, şakalaşacak doğru düzgün arkadaşım bile olmamıştı." Ayaklarını suyun içinde sallarken, bedenime değmemesi için özen gösteriyordu. Pozisyonumuz tam olarak, Yoongi havuzun başlangıcında dizleri suyu girmiş bir şekilde otururken bende onun iki bacağının arasında belime kadar suyla birbirimize bakışmamızla ilerliyordu.

"Hayatımın genel özeti, yap, bitir ve ayrıl olmuştu. Belki tanışalı bir aydan fazla olmuştur ama sinirlendiğim zaman bile acaba kırılır mı diye düşüneceğim nadir insanlardansın Jeon.." dedi kafasını geriye doğru alırken, yüzünü benden ayırıp gökyüzünde bizi izleyen yıldızlara kaydı.

"Garip hissettirdi.." dedim bir fısıltıyla, duyması ya da duymaması umurumda değildi ama bu tarz itiraflar tüylerimi diken diken olmasına neden oluyordu. Anlayın işte tuhaf atmosferler bana göre değildi yani en azından şimdilik.

Kafasını sağa yatırıp gözlerini dudaklarımla odaklandırdığında tuhaf bir duygu bedenimi ele geçirmişti. Gerildiğini hissediyordum ama neden olduğunu bilmiyordum. Sudan çıkmak için hareketlendiğim de beni izlediğini anlayabiliyordum. Gözüme her zamankinden farklı görünüyordu, bu normal miydi?

"Vücut hatların ıslak tişörtle daha fazla cezbedici görünüyor." demişti.

Dudaklarım şaşkınlıkla aralandığında, aptal bir şekilde bedenimi inceledim. Aslında sanırım haklı olabilirdi.

"Sizinde benden kalır bir yanınız yok Bay Min?" dedim göz kırparak. Dudaklarında minik bir sırıtış olurken elimi ona doğru uzatıp kalkması için yardım ettim.

Uyumak için güzel bir gündü değil mi? Arkamı dönüp sanki ev benimmiş gibi ilerlediğim de sözleri olduğum yerde çivilenmeme neden oldu!