Kitap taslak olarak hazırdı öylesine yazmıştım bi yayınliyim dedim :b güzel olmasa bile... okurmusunuz?
. Yun Soo-young= yun suyung
.yoongi=yungi
.Merak etmeyin jin ile ilgili harika bir kurgum var *-* ama önce jimin ile ilgili olan kitabımı finallemeliyim ^-^ iddialı kitaplar arasında olacak *-*
"Senden nefret ediyorum..."
-Kim seokjin.Sıkılmıştım artık bu cümleden. Ona bayıldığımı falan mı sanıyordu bu çocuk? Açıkçası bana karşı bu kadar büyük saf nefret beslemesi saçmaydı. Benim suçum bile olmayan şeyler yüzünden böyle olması ne kadar da saçmaydı. Bıkkınca raftaki mor kutuma uzanarak yavaşça yatağıma koydum.Mor kutumu açtım ve diğer siyah renkteki kartların içine savuşturdum bu kâğıdı. Neden bir zamanlar yüzüne mutlulukla baktığım insan şu an bana kin besliyordu? En azından benim haklı şekilde bir nedenim vardı ona karşı nefret beslememin. O bir katildi, Abim onun yüzünden beni bırakmıştı. Fakat ben ona karşı hiçbir şey yapmamıştım!
Elimi mor renkteki kâğıda getirdim ve özenle içini açıp beyaz mürekkebi yüzeyinde gezdirip bir kaç kelime yazdım. Sonra da kâğıda abimin parfümünden sıkarak kıkırdadım ve kağıdı zarfın içine nazikçe yerleştirdim. Daha sonra ise dışarı çıkmak için hazırlandım. Üstüme biraz daha düzgün şeyler giyince zarfı aldım ve evin kapısını çekerek o'nunla benim köprümüze doğru ilerledim...
**********
Elimdeki zarfı en hızlı şekilde köprümüzün altına yapıştırarak yeşillik yerden çıktım ve markete doğru adımladım. Kapıyı güçlükle ittirerek markete giriş yaptım. Girdiğim anda yüzüme vuran soğuk ortam rüzgarı beni gülümsetirken hızla reyonlardan iki, üç tane çikolata alarak çıkıştaki kasaya doğru yöneldim. Uzun kasa kuyruğunu beklerken bir yandan da aklımda okul vardı aynı zamanda o. Ah öğrenciydim işte, normal bir üniversite öğrencisi. Aslında notlarım pek de iç açıcı değildi, fazla zeki de değildim. Fakat öyle bir an gelir ki kimse zekamla yarışamazdı. Sıranın bana gelmesiyle dikkatimi dağıtmak adına kafamı hafif sallayarak kasiyere odaklandım.
*
Selam vererek kasiyerin geçirdiği çikolataları aldım ve marketten çıkış yaptım. Aldığım çikolatalardan birinin ambalajını açtım sonra da yemeye başladım. Sallana sallana kalabalığın yoğun olmadığı bir yer aramaya başladım.Mezarlık...
******
"Sizden nefret ediyorum."
Sitemkâr bir ses duymamla sesin sahibine doğru ilerledim. Daha net duymak için bir ağacın arkasına saklandım. Şu an ise bir ses çıkmasını bekliyordum. Aynı bir aslanın ceylanı avlaması gibi onu dinlemeye hazırlanmıştım.
"Senden ölesiye nefret ediyorum!*hıck* Senin yüzünden annem beni bıraktı. Aynı zamanda o kız yüzünden. Fakat en çok sen! Sen suçlusun!*hıck*"
Son cümleyi söyledikten sonra hıçkırıklara boğuldu.Bu pürüzsüz sesi nerede duysam tanırdım ayrıca bana saf nefret besleyen adam şu an mezar başında babasına saydırıyordu. Sanki.. sevgiye muhtaç kalmıştı? Üzgünüm fakat sen içimde en ufak bir sevgi kırıntısı bile bırakmadın Kim Seokjin. Sana karşı olduğum sevecen soo-young annen öldüğü gün öfkene tutuştu, nefretinle yandı ve ağır sözlerin altında ezilerek acı bir biçimde can verdi...
.
.
.
Bölüm Sonu:
.
.
.Yeni kitapta merhaba ! Umarım severek okursunuz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
사랑해- Kim Seokjin- Tamamlandı✓
Fanfiction"Sen beni sevdiğini söylerken, ben bulutların üstünde yürüyordum. Üzgünüm, fakat artık çok geç..."