İrem, sabah telefonunun çalmasıyla uyandı. Bugün pazardı ve bu sebeple işe geç gidecekti. Telefonunu alıp yatağa tekrar uzandığında arayan numaranın kendisinde kayıtlı olmadığını gördü. Geri dönüp dönmemek arasında kararsız kalsa da merak ettiği için arama butonunu tuşladı.
"Merhaba! İrem'le mi görüşüyorum?" dedi tatlı bir bayan sesi.
"Evet?"
"Sabah erkenden rahatsız ettiğim için özür dilerim. Ama bir an önce konuşup halletmem gerekiyor. Akşam bir arkadaşımın daveti var, orada şarkı söylemenizi istiyorum."
İrem birkaç saniye düşünürken kadın tekrar konuştu.
"Ücretini akşamında teslim edeceğiz, davet saat 20.00'de. Adrese gelmeniz için de şoför ayarlayacağım."
Bu dediklerinin üstüne kabul etmemek için bir gerekçe bulamamıştı İrem. Akşam orada olacağını söyledikten sonra telefonu kapattı. Şimdi ise kitapçıya gitmek için hazırlanması gerekiyordu.
***
Ulaş, havuzdan çıktığında saat öğleye geliyordu. İki gün önce İrem'le geçirdikleri akşamı düşünüp duruyordu, bugünse ona mesaj atmayı planlıyordu. Tekrar görüşebilmek için.
Havluyla vücudunu kurulayıp bahçedeki sandalyelerden birine oturdu. İrem'e mesaj atmak için telefonunu eline aldığında evden Sinan'ın çıktığını görmüştü.
"Oo kardeşim?"
"Nerelerdesin Ulaş? Biz gelmesek arayıp soracağın yok."
Sinan'ın yanına oturmasıyla telefonu bırakmak zorunda kalmıştı Ulaş.
"İş güç işte Sinan, kendime bile doğru dürüst vakit ayıramıyorum."
"Haklısın kardeşim, hadi o zaman bugün akşam benimle geliyorsun."
Ulaş olmaz dercesine kaşlarını havaya kaldırdı.
"İtiraz istemiyorum, benim kuzen bir davet veriyor bahçesinde. Bana da tutturdu gel diye. Beraber gidelim, hem kafa da dağıtırız biraz canlı müzik falan olacakmış."
"İyi peki." dedi Ulaş. İrem'le buluşma hayalleri bir sonraki güne kalmıştı.
***
Akşam olduğunda üzerine sade bir şeyler giyinmişti İrem. Gideceği ortamın nasıl olduğunu bilmediği için abartıya kaçmak istemiyordu.
Evin önüne siyah bir araba yanaştığında onu götürmeye geldiklerini anlamıştı. Annesine ve kardeşine veda edip evden çıkarken akşam başına geleceklerden habersizdi.
Yarım saatlik süren yolculuk ihtişamlı bir villada son bulmuştu. Bahçedeki kalabalığın sesi dışarıdan duyulduğunda İrem heyecanına engel olamadı, her gün yaptığı işi yapacak olsa da alışık olmadığı yerlere girerken geriliyordu.
Kapıda onu sabah telefonla konuştuğu kadın karşıladı.
"Hoş geldin İremciğim." dedi samimi bir edayla.
"Hoş buldum."
"Gel, sana şarkı söyleyeceğin yeri göstereyim." dedikten sonra birlikte eve girdiler. Arka kapıdan geniş bir avluya açılan bahçeye şimdiden bir sürü insan doluşmuş, kokteyl masaları yerlerini almıştı.
Küçük bir orkestranın yanına geldiklerinde kadın "İstediğin zaman başlayabilirsin." dedikten sonra yanından ayrıldı.
İrem bu akşam söyleyeceklerini önceden belirlemişti. Yanındaki adamlara okuyacağı şarkıyı söyledikten sonra müziğe girmelerini bekledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sarı Laleler
Short StoryGenç kız, göz kapaklarını araladı ve yıllardır kavuşmayı bekleyen o gözler birbiriyle buluştu. ~ulrem serisi #4 "Uykulu gözlerle döndüm rüyamdan Sana sarı laleler aldım çiçek pazarından Sen olmasan buralara gelemezdim ben Sevemezdim bu şehri anlamaz...