29 EYLÜL 1985
Bir adama aşık olmak benim için imkansız. İnsanlar bencil. Ömcü boyunca tutkuyla seveceğini söyleyen, yalancıdır. Kısa süreli yanan ateş gibi aşkları. Bir kağıt parçası gibi tutuşup, aşklarından yanıyorlar. Gözleri dönüyor. Sonra yine bir kağıt parçası gibi sönüyor, geriye külleri kalıyor. İşte o an tüm tutku da alevlerle birlikte küllere karışıyor.Güneş usulca tepeden inmiş, akşam serinliği çökmeye başlamıştı. Bahçeye sallanan sandalyemi çıkardım ve rüzgarın estiği yönü hesaplayıp saçlarımla oynamasına izin verdim. Ayaklarım çıplaktı. Toprağın enerjisini hissettim. Büyükkannem ben küçükken bu sandalyeye oturur, beni de dizlerine oturtup ay tanrıçasıyla ilgili masallar anlatırdı. Onu dinlerken kendimi kaybeder, olaylara kendimi kaptırırdım. Tam bunları düşünürken ayak seslerini işittim. Gözlerim kapalıydı. Arkamı dönmeden bekledim. Tam önüme gelip durdu ve omuzlarımdan sarsmaya başladı."Hazırlan küçük tırtıl, yürüyüşe çıkıyoruz!" Yine, yine, yine!
Kasaba yolu kalabalıkı. Kasabalı güneşin gitmesini beklemiş, serinleyen havayla kendilerini sokağa atmışlardı. Koşuşturuyorlar, işlerini yetiştirmeye çalışıyorlardı. Çocuklar, kadınlar, yaşlılar, adamlar, askerler, arabalar... Aklımda uçuşan kara bulutlar dağılmıyorlardı. Ablamın heyecanınıysa gözlerindeki pırıltıdan anlayabiliyordum. Yola bakarak ilerledim. Çiftlik kapısına geldiğimizde bir genç koşarak önümüze çıktı. Kahkaha atıyordu. Daha önce duymuş gibiydim. Bizi gördüğünde aniden durdu. Yüz ifadesi ciddileşti. Ablamın aşık olduğu adam değildi. Aramızda iki adımlık mesafe vardı. Gözlerimin içine baktı. Gözleri karanlık gökyüzü gibiydi. Her gece penceremden bıkmadan izlediğim gökyüzü. Kocaman dolunayı, çok iyi tanıdığım yıldızları gördüm. Ne kadar süre bekledik öylece bilmiyorum. Ablamın kolumdan çekiştirmesiyle irkildim. Ve geri dönüp hızlı adımlarla ilerlemeye başladık. Düşmanlarla konuşamazdık. Arkamızdan seslendi "Durun! Bekleyin!" Ablamı durdurmaya çalıştım ama kararlıydı. Eve döndük. Sonraki günlerde aklımda sadece bir çift göz vardı. Birbirini bütünleyen, kocaman bir gökyüzüne dönüşen bir çift göz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECENİN OĞLU
FantasyHer gece odasındaki pencereden yıldızları seyredip, gökyüzünün prensiyle dans eden Selene, Gecenin Oğluyla tanışana kadar aşka inanmıyordu. İnsanlara yakıştıramadığı aşkı, ay ve yıldızların prensinde bulacaktı. Onun gözlerinde kaybolacak, tüm hücrel...