New York'ta gökyüzüne doğru uçarken aklımda sen vardın.
Hayatıma yeni girmiştin ve seninle yaşamak istediğim milyonlarca şey vardı ama senden kopmak üzereydim, korkunç bir histi.
Ah, Steve, sen ne vazgeçilmez birisin.
Seni düşündüm, sürekli. Herkesi kurtarmaya hazırdım, kendimden vazgeçmeye hazırdım ama senden vazgeçmeye hiçbir zaman hazır olamadım.
Bari, dedim kendi kendime, öleceksem düşündüğüm son şey o olsun. Mavi gözlerini düşündüm. Onlar uğrunda ölmeye değerdi. Eğer ben olmadığım müddetçe onlar açık olup dünyaya öylesine güzel bakacaklarsa dedim kendime, ölmeye sahiden değer.
Fakat bir şekilde hayatta kaldım ve kendime gelir gelmez gördüğüm ilk şey senin endişe dolu yüzündü.
O an bana geri dönüşü olmayan bir şekilde aşık olduğunu anladım. Tanrım, bana delicesine aşıktın. Ama elinde değildi ki. Etrafında sürekli seninle flört ederek dolaşıyordum, gözlerimi senden alamıyordum ve bundan etkilenmen çok doğaldı.
Ama sen etkilenmekle kalmadın, bana öylesine aşık oldun ki bir gün beni yok edene kadar kırman gerekti.
Sanırım bu aşkın insanları sürüklediği bir durum. Sevdiğin kişiyi ondan bir eser kalmayınca kadar kırmak.
Düşünüyorum da, kir içindeki yüzüne rağmen parıl parıl parlayan o güzel mavi gözlerin şimdiki tüm kalp kırıklarıma değer.
Aynı zamanda birlikte yaşadığımız tüm o anlar şu anki üzüntüme değer.
Eğer dünyaya yeniden gelseydim, beni yeniden paramparça edeceğini bilsem de seni seçerdim Steve.
Evet, beni ölesiye üzdün ama aynı zamanda biliyorum ki beni aynı oranda sevdin. Beni çok sevdin Steve. Bunu asla inkâr edemezsin.
Uyumam için beni kucağında yatağımıza taşıdığında, ben çalışırken gelip saçlarıma öpücükler kondurduğunda, sana Peter'ı evlatlık edinmek istediğimi söylediğimde beni öptüğünde, her sevişmemizde reaktörün üzerine dudaklarını bastırdığında, her birinde beni çok sevdin Steve.
Seni benden koparan neydi bilmiyorum, bu büyük sevgiye rağmen arkadaşın nasıl seni benden koparmayı başardı hiçbir fikrim yok ama biliyorum ki içeride bir yerlerde hala, belki de kalbinin en ama en derin köşesinde, beni seviyorsun.
Ben senden vazgeçmedim Steve. Sen de benden vazgeçme.
-Tony Stark, eski sevgilin ve hayatının en büyük aşkı.
Selaaaaam!
Tony'nin bahsettiği o bakış™
Ve bunu Tumblr'da buldum, sizinle de paylaşmak istedim ve demek istiyorum ki CHRIS EVANS BİZE BİRAZ MERHAMET GÖSTER
Bu arada nasılsınız? Umarım hepiniz iyisinizdir
Yorumlarınızı bekliyoruuum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Day You Left Us|Stony
Krótkie Opowiadaniaİç Savaş'tan sonra Tony'nin hislerini döktüğü defter. //Stony'de 10//