otuz

2.7K 297 125
                                    


"Demek benimleyken acılarımı paylaşacaksın."

Gözlerimin içine bakarken yutkunduğunu gördüm. Sanki kendisiyle savaşıyor gibiydi. Uzaktan baktığında her şey yolundaymış gibi davranan ben, sadece onun gözlerinde huzur buluyordum işte.

"Bunu zaten yaptığını sanıyordum?" Kaşları havaya kalkarken adem elmasının hareket ettiğini gördüm. Kemikli çene yapısı her şeyi ele veriyordu aslında.

"Yapıyorum ama yeterli olacak kadar değil," dedi gözyaşlarımı silmeye devam ederken. "Daha fazla ağlayacaksan hiç zahmet etme, peçete görevi üstleniyorum zaten." dediğinde gülmeye başladım.

Kesinlikle kafayı yemiştim. Bir ağlayıp bir gülüyordum. Bu, hiç normal bir hareket değildi.

"Varlığın eski günlerdeki gibi bana her şeyi unutturuyor." Fısıldayarak kurduğum cümlelere karşı kaşlarını çattı ve bana biraz daha yaklaştı. "Demek bok gibi hissetmekten kendini alıkoyamıyorsun?"

Yapmacık bir sinirle omzuna vurdum ve güldüm. "Sen olmasan ben ne yapardım hiç bilmiyorum. Aptal!" Gözleri ışıldarken eliyle çenemi tutup başımı kaldırdı ve gözlerinin içine bakmaya zorladı.

"Bundan sonra her zaman yanında olacağım ve gereksiz insanlar yüzünden tek bir damla gözyaşı bile dökmeni istemiyorum. Anladın mı beni?"

Başımı olumlu anlamda sallarken çenemi bırakıp kollarını bana sardı. Sarılıyorduk hiç bir şey olmamış gibi. Onun kollarında huzur bulup acılarımı unuttuğumun farkındaydım ama gözyaşlarımın hesabını kimden soracaktım?

Maraz'dan mı Berke'den mi?

yalan 1-2 [texting]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin