418 Bölüm 4

17 3 0
                                    

Saat 02:18 Ada'ya ulaştılar.
Erin, telefonunun ışığını yaktı,eğilerek ilerliyorlardı.Etrafta ne bir ses vardı ne de bir ışık görebiliyorlardı.Mutfağa benzer tuhaf bir yerden geçtiler,bu küçük ama yıkık mekan hemen arkada bulunan eve ait olmalıydı.Yerler kırık mutfak seramikleri doluydu.Başak sessizce sordu,
''Hangi eve gireceğiz?''
Erin,''Bence hemen arkada bulunan evden başlayalım?'' Başak,''Tamam,olur.''
Hafif rampalı yolu çıkarak eve ulaştılar.Evin bahçesinde yan dönmüş aslan heykelleri vardı.Evin içine girmeleri fazlasıyla kolay oldu çünkü bu evin bir kapısı yoktu,kendilerini hemen salonun ortasında buldular.Ardından mutfağı ve odalara bakındılar.Ev gerçekten terk edilmiş gibiydi her köşede adeta küçük bir kaos vardı.
Yatakların üstünde kıyafetler,mutfak zemininde pirinçler,ocağın üstündeki tencereler ve upuzun bir koridorda yerlere saçılmış onlarca ilaç kutuları.......Bu evde görmüş oldukları manzara onları fazlasıyla korkutmuştu sonraki evlere adım atacak cesaretleri bile yoktu ama bunu Alina ve Mera için yapmaları gerektiğinin farkındalardı.
Bir sonraki durakları biraz daha uzaktaydı,çok üşüyorlardı.Dikkatli adımlarla sağ çarprazda bulunan bir eve girdiler,bu evinde bir kapısı yoktu...İki ev birbirine çok benziyordu,salonlarda şık bir şömine ve bir ev için fazla donanımlı bar tezgahları vardı.
Bu ev ise yerlere saçılmış olan dergilerle doluydu,sayamayacakları kadar fazla nazi dergileri vardı.Kestane kahvesi deri koltuklar delik deşik içerisindeydi.Bosna'da bulunan binaları andırıyordu.Basamakları çürümeye terk edilmiş bir merdiven buldular.Erin'in terliklerini basamağa dokundurmasıyla arka odadan bir ses duyuldu.Sanki biri bir şeye çarpmış ve yere düşmüş gibiydi.
37
Kızlar endişe dolu gözlerle birbirlerine baktılar.Erin hiç düşünmeden telefonunun ışığını kapattı,oldukları yerde kaldılar.Artık koskoca bir karanlıkla beraber evdeki davetsiz misafirle başbaşalardı...
Birbirlerine sımsıkı sarıldılar,kalpleri adeta yerinden çıkacak kadar hızlı atıyordu.Saatler gibi geçen on beş dakikanın ardından Başak Erin'i elinden tutarak onu arka odaya doğru götürdü.Alina orada olabilirdi ama olmayabilirdi de.....Kapı hafif aralıktı, Erin derin bir nefes alarak kapıyı yavaşça araladı.Bir şey aniden ona doğru saldırdı ve Erin'in çığlıkları evin çıplak duvarlarında yankılandı,davetsiz misafir sadece bir yarasaydı.
Başak, doğruca Erin'i kolundan kavradı,''Çabuk!Buradan çıkmamız lazım,bizi duymuş olabilirler.Vakit kaybetmeden ilk girdiğimiz eve gidelim.Orada kimse olmadığına eminiz,bir süre orada saklanalım.''
Kızlar hızlıca ilk eve ulaştılar.Başak, aşağı kata yöneldi,küçük bir avluya çıktılar ortasında bakımsızlığa terk edilmiş bir süs havuz vardı.Karşısı bahçeye çıkıyordu,bahçeye çıktılar ve çardağın içinde yer alan eski bir masanın altına sığındılar.
Saat 03:14
Başak,yavaşça masanın altından çıktı,bahçeyi aydınlatan tek şey dolunaydı.Elini cebine uzattı ve telefonunun ışığını yaktı,bahçenin en uç kısmında demirleri paslanmış boş bir kümes vardı.Sonra soluna doğru baktı zavallı palmiye ağaçları sararmış çimlere devrilmişti.Erin,Başak'ın yanına geldi,
-Sence ne yapmamız gerekiyor?
-Hiçbir fikrim yok.
-Yukarı kata çıkıp terastan kıyıya mı baksak?
-Korkuyorum,hem de çok korkuyorum.
-Ben de çok korkuyorum ama bir şeyler yapmamız gerekiyor.Terasa çıkıp zodiacları konrol edelim sonra kendimize saklanacak bir yer bulalım?
Başak, kafasınını onaylar bir şekilde öne doğru salladı,parmak uçlarında evin dışından dolanıp terasa çıktılar,beton balkon korkuklarının arkasına sığınarak etrafı gözetlediler.Bir şey görebilmek neredeyse imkansızdı.
Saat 03:33
Erin,''Kendimize saklanacak bir yer bulmamız lazım.''
Başak,''Aslında en tepede bulunan evde daha güvende olabiliriz.Eğer teknede yokluğumuzu fark edip bizi aramaya geri dönerlerse,gelecekleri ilk yer burası ve eminim bu evi avuçlarının içi kadar iyi biliyorlar.''
Erin birkaç saniyeliğine sadece gökyüzüne baktı...Sadece dört günde hayatı nasıl bu noktaya gelmiş olabilirdi?Şu an otelde yatağında olması gerekiyordu,hayatı bu geceye bağlıydı .Yaşamın kıymeti neden ölüme bu kadar yakınken daha iyi anlaşılıyordu?Bildiği tek şey ne devam edecek cesareti vardı ne de buna gücü.
38

418Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin