2

4 0 0
                                    

"Yarın kampa bizimle beraber Arazlılar da gelecekmiş."

Bir nefeste söyleyivermiştim. Sonrasında gözlerimi onların üstünde gezdirmeye başladım. Tepkilerini ölçmeye çalışıyordum.

Kerem derin bir nefes aldı. Sakin kalmaya çalışıyordu. "Onların ne işleri varmış?"

"Hoca iki okulun arası düzelsin diye falan dedi. Okulları bizim okulun bağlı olduğu gruba geçmiş sanırım. Neyse ne boş verin." dedim konuyu kapatmaya çalışarak.

Aslı söylenmeye başlamıştı. "Biz o kızlara üç hafta dayanamayız. Kesin olay çıkar."

"Hayır olay falan olmayacak. Hale Hoca sakin durmamız için tembihledi. Bir şey olursa ilk benim başım yanar."

Aslı kahkahasını tutmaya çalıştı. "Sen bize engel olursun da sana kim engel olacak. Geçen maçta Ece'nin üstüne atlayışın hala gözümün önünde."

Mert de Aslı'nın lafına gülmeye başladı. Ama Kerem o kadar sinirli bakıyordu ki hemen durmak zorunda kaldı. Hepimiz Kerem'in ne tepki vereceğine bakıyorduk.

"O Bora denen şerefsiz de gelecek değil mi?" diye sordu. Çekinerek evet anlamında kafamı salladım.

Kerem sakince "Peki" dedi ve masadan kalktı. "Hadi çıkalım şu okuldan"

Sınıfa doğru yürürken Mert yavaşça yanıma yaklaşıp koluma girdi. "Kanka bu delirdi mi yoksa gayet iyi mi ben anlamadım."

"Al benden de o kadar. Bir tepki verse daha iyiydi."

"Sizi duyabiliyorum" dedi Kerem arkasını dönmeden. Yavaşça Mert'e baktım. Onunda bana baktığını görüp hafifçe kıkırdadım. Sonrasında sınıfa girip hızlıca toparlandık. Okuldan çıktıktan sonra ilk konuşan Aslı oldu.

"Bir planı olan var mı yoksa beraber mi takılıyoruz?"

Planı olmayanı alışverişe çağıracağı soruşundan belliydi. Bir bahane bulmaya çalışırken Kerem benden önce davranıp kendini kurtardı.

"Biz Mert ile halı sahaya gidiyoruz arkadaşlara söz verdik."

Aslı bunu şuan uydurup uydurmadığını anlamak için gözlerini kısıp Mert'in tepkisini ölçmeye başladı.

Mert panikle çantasını açıp kramponlarını gösterdiği. "Vallahi doğru söylüyoruz"

Aslı gülümseyerek başını salladı ve hızla bana döndü. "Senin futbol takımıyla dün antrenmanın vardı. Yani bugün işin yok. O yüzden beraber alışverişe gideceğiz."

İtiraz etmeyi denemek çok saçma olacağı için pes etmiş bir halde başımı salladım. Kerem bana bakıp destek olmaya çalışır bir biçimde gülümsedi. Alışverişi en sevmeyenleri bendim. Zorunlu olmadıkça olabildiğince uzak dururdum ama Aslı yalnız kalsın istemedim.

"Hadi bir an önce gidelim. Ne kadar çabuk başlarsak o kadar erken biter" deyip Aslı'nı koluna girdim. Mert ve Kerem'e kıskanç bakışlar atarak el salladıktan sonra bir taksiye binip Aslı'nın seçtiği bir alışveriş merkezine geldik.

Aslı vitrinlere bakarken bir yandan da bana sorular soruyordu. "Kamp ile ilgili birkaç eksiğim var senin her şeyin tamam mı?"

"Bilmiyorum ki. Bavulumu bu gece hazırlayacağım"

Aslı inanılmaz bir şey söylemişim gibi baktıktan sonra bir mağazaya girdi alışverişe başladı. Yaklaşık 3-4 saat sonra yorgunluktan bayılmak üzereydik. Aslı'nın aldıklarını görünce çok eksiğim olduğunu fark edip bir sürü şey almak zorunda kalmıştım. Kendimizi ellerimizde bir sürü poşet ile bir taksiye attık. Aslı'ya bavul konusunda bana yardım edip edemeyeceğini sordum. Neyse ki bu işi tek başıma beceremeyeceğimi bildiği için hemen kabul etti.

ElzemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin