Nefes alıyorsan Hâlâ

EMİR'İN DAMLA'YA İLK YAKINLIĞI

Ayaz,Defne'yi izliyordu.Defne yatakta rahat durmuyordu. Ayaz'ın olduğu tarafa döndü.Aniden Ayaz'ın elini tutup, beni bırakma diyen Defne,Ayaz'ı şaşırttı.Galiba Defne rüyasında bir şey görüyordu,diye düşündü,Ayaz.Keşke uyanıkken de beni bırakma desen be Defne'm diye kederlendi,Ayaz.Defne sıkıca tutmuştu,Ayaz'ın elini.Ayaz o an bir kez daha anladı,Defne'yi ne kadar çok özlediğini.Onu seyretmeye başladı,Ayaz.Kara kaşlarını,insanın yüreğini yakan kirpiklerini,masum ve güzel yüzünü.Sonra Ayaz kendi kendine nasıl böyle bir eşeklik yaptım ki bir anlık heves yüzünden Defne'nin kalbini paramparça ettim.Keşke zamanı geri alabilseydim,o güne geri döne bilseydim diye kendine sitem etti.Daha sonra özlemle bakan gözleri yavaşça kapandı.Sabahın ilk saatlerinde Defne gözlerini hafifçe açınca birde ne görsün?Ayaz'ın kollarındaydı.Şaşkınlıktan ne yapacağını bilemedi.Hemen kalkmaya çalışacağı sırada,Ayaz'da gözlerini açtı. Defne'yi kollarında görünce mutlu bir şekilde Defne'ye bakıyordu ki Defne birden ayağa kalkarak mızmızlanmaya başladı.Defne,yaa sen niçin bana sarıldın,ortamızda ki yastık nereye gitti?Sen çıkardın demi sapık deyince Ayaz,ben mi sarılmışım sana ,görmediğin herhalde kendi halini.Hem sapık ne ya?Artık nasıl özlemiş sen bırakmadın diye çapkın çapkın güldü.Defne o an sinirlenip,yastığı Ayaz'ın kafasına fırlattı.Ne ben mi dayanamadım diyen Defne fark etmeden yastık savaşına sebep oldu.Her yer tüy olmuştu.O arada Erdem ve Yasmin'de durumlar biraz farklıydı.Erdem yerde yatıyordu.Kendi mi düştü?Yoksa uyurken Yasmin mi,fırlattı?Orası tartışılırdı.Erdem uyandığında her yeri tutulmuş bir vaziyetteydi.Erdem'in ah ah sesleriyle uyanan Yasmin,Erdem burada mı uyuya kaldın diye masumca bir soru sordu.Erdem,sert bakışlarıyla hm kesin yerde uyuya kaldım.Yoksa sen düşürmezsin beni yere diye imalı imalı Yasmin'e  baktı. Yasmin dün geceyi aynı odada geçirdiklerini düşününce istemsizce gülümsedi. Erdem'e yardım edip,onu kaldırdı. Yasmin,peki sen buradaysan Defne nerede kaldı diyerek,telefonunu alıp Defne'yi aradı.Defne yastık savaşı sonrası yorulmuş,kendini yere atıp,dinleniyordu. Yasmin arayınca Yasmin'e merak etme kalacak bir yer buldum.Ama bunun hesabını sana sonra soracağım diyerek kapattı.Herkes hazırlanıp,kahvaltıda bir araya geldiler.Bazılarının yüzü gülüyordu,bazıları ise yerde yattıkları için biraz keyifsiz görünüyordu.Melih yerde yattığı için yüzü biraz asıktı,fakat yinede Rüya'yla ilgileniyordu.Rüya'ya kendi elleriyle ballı ekmek yapıp,kendi yediriyordu.Bunu görenler içten biraz kıskanıyorlardı.Ama tatlı bir kıskançlıktı,bu. Yasmin,hadi gençlik bir selfieye hazır demezsiniz diyerek birkaç tane fotoğraf çekip,instagram da paylaştı.Açıklama olarak da yeni dostluklar yazdı.İşte Yasmin böyleydi,sosyal medya delisi.Kahvaltı yaparlarken masalarına yakışıklı bir Beyin geldiğini gördüler. Yasmin istemsizce ağzından çıkan vay ne tatlı çocuk sözü Erdem'in dikkatini çekmişti.Adam masaya yaklaşınca afiyet olsun,Damla Hanım diye kibarca selam verdi.Kızlar şaşkın yüz ifadeleriyle Damla'ya bakarken Damla,sağ ol Emir.Hoşgeldin oturmaz mısın diyerek Emir'i davet etti.Emir bir sandalye çekip,oturdu.Damla,pardon ya sizleri tanıştırmayı unuttum.Herkesi teker teker tanıttı.Defne'ye gelince ablası olduğunu söyledi.Emir,tekrardan memnun oldum diyerek tebessüm eder.Damla,dün siz ittikten sonra sapığın biri bana dadandı.Defne,iyi misin neden söylemedin bize?Diye telaşlanınca Damla,sakin olun iyiyim.Emir sağ olsun,tam zamanında gelip beni kurtardı diyerek,Emir'e tebessüm etti.Kızlar Emir'e teşekkür etti. Yasmin,aferin bizden geçtin deyince Emir şaşkın bir şekilde pardon dedi.Damla hemen söze atılıp,işte Emir Yasmin böyledir,çok komiktir diyerek konuyu toparlar.Kızlar bıyık altından güldüler.Erkeklerde Emir'i süzmeye başladılar.Ayaz içinden neyse ki Damla'nın arkadaşı bu diyerek çocuğa karşı ön yargısını önledi.Emir,bugün burada güzel bir sergi olacak.Denizaltındaki binlerce çeşitli kabukların bir arada olduğu güzel bir aktivite olacak.Damla'ya sende gelmek ister misin diye sordu.Damla böyle şeylere meraklıydı.Emir'in teklifini kabul etti. Emir,fotoğraf makinemle bu eşsiz kabukların fotoğrafını birlikte çekeriz diyerek Damla'yı ikna etmişti.Emir,isterseniz sizde gelin diyerek diğerlerine de sordu.Ama herkesin farklı bir planı vardı.Kibarca reddettiler.Kahvaltıları da bittiğinden herkes dağıldı. Damla ve Emir sergiye gittiler.Emir kabukların fotoğrafını çekerken adeta kendinden geçiyordu.Fotoğraf çekmek onun için çok ayrı bir yere sahipti.Damla,Emir'in bu halinden baya keyif almıştı.Emir,Damla'ya seslenip,birlikte çekelim diye Damla'ya teklifte bulundu.Damla kabul edince Emir başladı,anlatmaya.Fotoğrafçılık da bir sanattır.Püf noktaları vardır.İstersen sana öğretebilirim diyerek birkaç önemli madde saydı.Damla fotoğraf makinesini eline alır.Arkasından Emir onu yönlendirir.Bu arada yakınlaşırken Emir tuhaf bir şekilde heyecanlanır.Damla ise sadece arkadaşça yaklaşır.Evet birinci kural;fotoğraf çekeceğiniz nesnenin her zaman yakınına gidin.Kural iki;fotoğraf çekeceğiniz objeyi tam ortalamayın. Kural üç;odağa kilitlenin.Kural dört;ışığa dikkat edin diyerek Damla'nın daha iyi pozlar yakalamasına yardımcı olur.Damla çok güzel vakit geçirdiğini ve tüyolar için Emir'e teşekkür eder.

Damla,benimkiler seninkiler kadar güzel olmadı ama idare eder diyerek Emir'i över.

Emir,ee iyi bir fotoğrafçı deneyimli ve tecrübeli olandır diyerek kendini beğenir.Damla,bakıyorum da biraz kendini beğenmişlik ve ukalalık var gibi Emir'e alttan alta laf sokar.Emir,yok ya senin fotoğraflarında iyiydi diyerek oradan ayrılacakları sırada takım elbiseli bir bey Emir'in yanına gelerek teşekkürler,Emir Bey çocuklar için yaptığımız bu yardım derneğine fotoğraflarınızla katkıda bulundunuz deyince Emir,ne demek önemli değil diyerek Adama tebessüm eder.Daha sonra Adam elinde Golden Cowrie adındaki pespembe rengiyle olan özel bir kabuğu yardımları için Emir'e hediye ederler.Emir çok teşekkür eder.Ve adam gider.Damla,demek bu fotoğraflar yardım derneği içinde neden söylemedin?Çok güzel bir iş yapıyorsun Emir diyerek hayranlıkla baktı.Emir,bir faydamız olursa ne mutlu bana diyerek çok mütevazi bir şekilde Damla'nın gözlerin içine bakarak aldığı kabuğu Damla'ya hediye etti.Damla,hayır bu çok kıymetli bir hediye hem bu senin dediyse de Emir,hayır bu senin bugünün hatırası olarak sende kalsın deyince Damla çok mutlu olarak hediyeyi kabul etti.