04

3.8K 301 32
                                    


Sevgili Günlük,

Biraz daha zorlasam Azkaban'a gidecektim de zor tuttular da şu an hala sana yazabiliyorum. En sonunda patladım. Dayanamadım yani olmuyor, olmuyor. BİR ZAHMET ARTIK PATLAYAYIM YA! Bundan ötesi zaten kel kalmam falan olurdu diyeceğim de PARDON O DA YAŞANDI YANİ. Geçenki gibi olayı hikaye gibi anlatamayacak kadar sinirli olduğumdan bodoslama dalıyorum olaya, izninle.

Sabah kahvaltıda böcek yedim, BÖCEK! Böcekler desem hatta daha yerine bile olur. Yazarken tüylerim ürperdi. Midem bulanıyor. — kusup geldim tekrardan. Nerede kalmıştım, heh adını anmayarak devam edeceğim şeyleri yerkendeydim. Sabah sabah adabımla kahvaltımı yapıyordum, klasik konuşmalar ve reçelli ekmekler havada uçuşuyordu anlayacağın.

Peter'la ve Marlene'le bu hafta olacak Ravenclaw - Slytherin maçı hakkında tahmin yürütüyorduk, Peter'ın manyak iyi tahmin yeteneği vardır bu arada sayesinde birkaç galleon kazandığımı kayıtlara geçiririm. Marlene de takımdan arkadaşım, ikimiz de vurucu olarak görev alıyoruz. (Ne kadar mükemmel bir Quidditch oyuncusu olduğumu belirtmeme gerek yok herhalde, ups belirttim bile.) Dediğim gibi ortamda ağır bir oyun muhabbeti dönüyordu ve doğal olarak bizim gıcık kaptan Potter da konuşmaya dahil oldu. Potter'ın yanında zaten promosyon olarak gelenler de biri Black olduğu için o da bize katıldı. (Peter zaten bizleydi, Remus o sırada sanırım Hufflepuff'tan bir kızla konuşuyordu.)

Laf arasında işte sosisli sandviçlerden birini istedim, ağzım çalıştıkça midem de çalışıyor. Keşke çalışmasaymış da of bir şey demiyorum. Neyse Black uzattı bir tanesini, hararetli olduğum için de kimin verdiğine bile bakmadım. O köpeğin elinden bir şey mi yenir yoksa! Sandviçten ilk ısırığımı aldım, dedim bu sanki bir garip. Çok sorgulayamadım o an, zaten Peter'ın sorduğu bir şey dikkatimi çoktan dağıtmıştı.

Sorusunu cevaplarken ikinci ısırığı da aldım dedim bu sefer yok, bunda bir şeyler var. İlk başta bizimkiler de anlamadı, başka sandviç alıp tattılar dediler düzgün. Tam olayları kavramaya çalışırken köpek surat demesin mi 'Bu benim sana özel sandviçim, sevgimi katarak yaptım.' Ardından gerisi çorap söküğü gibi geldi. Elimdeki sandviç bir anda şekil değiştirmeye başladı ve bak yine bir iğrenme geldi. Sosisin olması gereken yerde OLMAMASI GEREKEN O SİYAH VARLIKLARI GÖRDÜM.

Saniyesinde üstüme kustum. Rezilliğimi düşündükçe gözlerim kararıyor. YETMİYOR BAK BAK BEYEFENDİYE BAK, SORUYOR BANA TADI GÜZEL Mİ DİYE! Sinirden gözüm seğiriyor. O an da zaten gerçekten neler oldu net hatırlamıyorum bile sadece elimin asama gittiğini ardından tekrardan karşıma baktığımdaysa Black'ın saçlarının döküldüğünü gördüm. Durdum ben de tabi, üstümde kusmuklarla (çok kötü bir detay iyi ki görmedin) masanın üstünden geçtim ve kel kalmaya başlayan Black'in düşen saçlarını alıp ağzına tıkıştırdım.

EVET YAPTIM BUNU, YEDİRDİM O SAÇLARI ONA! HAK EDİYOR REZİL HERİF.

İkimizi zor ayırdılar, profesörlerin hala Büyük Salon'da olmaları biraz yazık oldu, cezaya kaldım maalesef ki. Ama dinle beni, DEĞDİ. O KADAR DEĞDİ Kİ ANLATAMAM. Geç bile kalmışım o derece. Cezayı alırken de bir tur daha HERKESİN GÖZÜ üstümdeyken kustuğumu söyleyerek bu iğrençliğimi sana iletiyorum. Sonuçta sırdaşımsın her türlü rezilliğimi de biliver yani.

Zaten bütün günümü kızlar tuvaletinde kusarak geçirdiğim için derslere de giremedim. Hastane kanadına gidip iksir aldım da anca kendime geldim. Bu olayı bile sana anca iki gün sonra yazabiliyorum, iki gündür tadım inanılmaz kaçık zaten. Bu iki günün tek iyi yanı Black'le birbirimizi görmezden gelmemiz olabilir. Benden uzak dursun da ne yaparsa yapsın.

Sevgilerle, Allianne

dear diary | sirius blackHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin