§1§

77 5 0
                                    


4 sene önce

Yaprakların döküldü aralarda etrafta hafif bir rüzgar vardı. İnsanın ruhunu ısıtacak ama bir yandan da tüyleri diken diken edebilecek neşeli bir yandan da kırgın bir rüzgar. Etraf uçuşuyor. Yapraklar dans ediyor. Yerinde duran bir adet bile kıvılcım yok. Herkes bir yerlere gitmekle ve işleri güçleri ile uğraşıyor.

Greec kahvaltısını hazırlamak için aşağa mutfağa indi. Hiç kahvaltı etme isteği yoktu ama annesi ve babasına söz vermişti. Onlar gelene kadar dengeli beslenecekdi. Saçlarını topuz yapıp yayıla yayıla buz dolabının önüne geçerken arka bahçede bir ses duydu. İlk başta aldırmayıp buzdolabını karıştırmaya devam etti ama sonra merakına yenik düştü. Camdan baktığında çöp kovasını karıştıran bir adet minik bir yavru kedi olduğunu gördü. Greec hiç düşünmeden gülerek buzdolabından süt çıkarıp bir kaseye koydu ve arka bahçeye çıktı. O hafif esen rüzgarda saçları uçuşuyor hata gözleri'nin sulanmasına yetiyordu bile. Kediye doğru eğilip diz çöktü. Kedi, Greec öyle yaklaşınca korkup çöp kovasını arkasına saklandı. Greec gülüp bir iki adım geriledi. Bu havada o bile şuan üstünde uzun kollu oldu halde üşüyor'sa kim bilir o kedi nasıl hissediyordu. Bir an üzülüp ona doğru yaklaştı.

" Merak etme sana zarar vermicem. Pisi pisi " deyip güldü. Ellini kediye doğru uzatığın da minik korkmuş olan kedi bir iki adım attı. Greec gülüp onu eline aldı. Elinden bile küçüktü. Yeni doğmuş gibiydi adeta. Ailesi neredeydi acaba. Etrafına bakındı ama ona bakan insanlar dışında kimseyi göremedi. Kediyi yere bırakıp sütü önüne hafiften itti. Kedi acıktı olduğukça belliydi. Sütü görür görmez o minik dilini çıkarıp sütü içmeye başladı. Greec gülüp hayranlıkla kediyi izlerken etrafında ki gözlerin ona bakması ürkütüyordu. Neden öyle baktıklarını merak etti. Ayağa kalkıp etrafa daha dikkatli baktı kimse yoktu.

Kediyi kucağına alıp içeri geçti. Koltuğa oturup ona dikkatlice baktı. Simsiyah tüyleri vardı ve gözleri yanları mavi ortası simsiyahtı. O siyahlığın içinde kendini görebiliyordu. Koltuğa doğru hafiften yatıp onu göbeğinin üstüne koydu.

" Bu havada dışarı da tek başına napıyorsun öyle? " dediğinde kedi boş boş ona bakıyordu. Greec sanki onu anladığını düşünüp konuşmaya devam ediyordu.

" Ailen nerede senin? Seni tek mi bıraktılar? " Dediğinde kedi miyavladı. Gülüp baş parmağı ile kediyi sevmeye başladı.

" Benimle yaşamak ister misin? " Dediğinde kedi olduğu gibi duruyordu. Greec sanki cevap vermesini beklermiş gibi ona bakarken oksijen birden kafasına vurunca yattığı yerden kalktı.

" Peki o halde benimle ev arkadaşı ol bakalım black " deyip onu odasına çıkardı.

" Black ama burada kalacağın için seni yıkamam lazım. " Kedi anlamış gibi adeta su gibi olup bir hıçımla Greec'in ellerinden kayıp odadan koştu.

Greec gülüp arkasından koştu. Onu köşede sıkıştırınca eline alıp banyoya girdi. Onu iyice sabun ve suyla yıkayınca simsiyah tüylerinin parladığını gördü. Kurutma makinesini alıp çok hafif bir rüzgarla tüylerini kurutmaya başladı. Kedi o sıcak hava ile yavaştan mayışıyordu. Greec onunla uğraşmayı bittince tertemiz olmuştu.

" İşte bu kadar Black çak bakalım " deyip elini uzattı. Kedi ona öyle bakarken gülüp patisi'ni tuttu.

" Böyle yapacaksın tamam mı? " Deyip gülmeye devam etti. O simsiyah kedi ona çok iyi gelmişti. Ailesi yokken uğraşacak birşey bulmuştu.

PSİŞİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin