§8§

4 2 0
                                    

Lucas iki hafta boyunca deli gibi Greec'i mesaj atıp aramıştır. Greec'i o gün ki randevu'dan sonra hiç görmemiştir. Kaç defa aradığını veya kaç defa mesaj attığının o bile farkında değildir. Hem 1 hafta önce olanları aklından silmek isterken bir yandan da Greec görme duygusu Lucas'ı sarmıştı.

Lucas eve vardığında heyecanla telefonu koltuğa fırlattı. Ah Greec ile renduvu bir bakıma onunla randevuya çıkmıştı. Üstünü çıkarıp hemen soğuk bir duşun altına girdi. Yarın Greec görünce ona nasıl bakabilirdi. Duştan çıkınca mesaj atsamıydı. Daha yeni ayrılmışlardı ona bağımlı falan oldugunu düşünmesini istemiyordu ama adeta Greec'e bağımlı olmuştu. Duştan çıkıp hemen üstünü giyindi ve yatağına dümdüz zıpladı.

" Kendine gel Lucas. Kendine gel. Sakin ol. Acaba Albert napıyor onu düşün ve ona odaklan. " Lucas ne kadar bunları tekrarlasada aklı hala Greec'in utanmış olan yüzündeydi. Kızarmış olan yanakları ile çok tatlı durduğunu düşünmeden edemiyordu. Telefonu alıp Albert aradı. Albert açmayınca meraklanmıştı. Bir kere daha aradı. Bir kere daha ve bir kere daha...

Albert açmıyordu. Acaba başına birşey mi gelmişti. Tahminen uyuya kalmıştır diye düşündü ve gözlerini yumdu ama düşündü gibi olmadı. Albert 1 hafta boyunca gözükmedi ve okula da gelmedi. Greecte gelmeyip gözükmeyince korkmaya başlamıştı. İkiside neredeydi. Ne yapıyorlardı. Lucas akşama doğru televizyonu açıp tam karşısına oturdu anda kapı çaldı. Hemen ayağa kalkıp kapıya gittiğinde kapıda Albert görünce sevindi.

" Neredeydin sen be adamım. Kaç defa aradım seni. " Albert elleri kanlı görünce bir an durdu.

" Sen yaralımısın? "

" Hayır ben , ben psişiklerle uğraştım. "

" Ne, ne "

" Psişik " Albert ona psişiklerin ne olduğunu falan az buçuk bildiği kadarıyla anlatmıştı.

" Senin onlarla ne işin var? "

" Lucas büyük bir savaş olucak. Büyük şeyler. Kötü psişikler ve iyi psişikler olarak ikiye ayrılmışlar. Zaman çok kısıtlı.

" Senin bu elinde ki kanlar ne? "

" Öldürdükleri adamları bana taşıttırdılar polis beni arıyor. "

" Albert sen ne yaptın. Polise söyle. Söylediğin için seni suçlamazlar. "

" Bize psişik güç vericeklerini söylediler. "

" Sen kafayı yemişsin. Sen psişik olamazsın sen daha zar zor insan oluyorsun. " O anda Lucas kapısı çalması ile polis ışıkları ortaya çıkmaya başladı.

" Beni onlara veremezsin. " Lucas yavaştan kapıyı açtı. Polisler içeri girince Albert Lucas'a bakmaya devam etti.

" Ölüceksin seni lime lime doğricaklar. Umrumda değilsin. " Lucas Albert'ın bu tavırlarından korkmuştu. Polis Lucas'ı da yanlarına aldılar. Lucas'a inanmayıp onu da uzun bir süre hapiste tuttular. Lucas çıkınca konserlere Albert'ın durumunu sordu. Herkes psişik diye birşey uydurdu için onun deli olduğuna inanmıştı ama Lucas nedense Albert'ta inanıyordu. Psişik diye birşey olabilirdi.

Lucas telefonu alıp bir kere daha Greec aradı. Açmıyordu. Ne yapmam lazım diye düşünürken keşke Sonia'nın da telefon numarasını da alsaydım diye düşündü. Lucas ne yapması gerektiğini düşünmek ve sakin bir kafa dinlemek için Greec'i götürdü cafeye gitti.

" Hadi ama sadece pasta alıcaz. "

" Şuan burada olmamalıyız polora " Lucas polora ismini duyunca hızla oraya döndü.

PSİŞİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin