14

3.5K 91 5
                                    

Arel su gibi duru ve temiz bu isim tamda kızıma yaraşırdı. Ancak benim güzel kızım bana ihanet etdi. Doktorun dediğine göre bebek kansızlık ve annenin acısına dayanamayıp benden gitmişdi. Kızım arelim benim güzel kızım benden gitmişdi. Ama iyi bir haberim var ki hayla yaşıyor 6 aylık olan bebeğimin aslında kontrollerdeki hata yüzünden 7 aylık olduğunu öğrendik. Bebeğimiz yaşasada şuan zayıf olduğu için küvezdeydi. Eski doktorumuz beni kandırdırığı için davalık olurken ben kızımız senden ayrıldı dediğinde deli gibi ağlamışdım. Kendime gelmem sakinleşdiricilerle olmuşdu. Çok ağrım vardı ve bu yüzden ölmek isteyebilirdim. Yavaş adımlarla kalkıp ulaş gelmeden kızımı birkez olsun görmek için odadan çıkdım. Doğumhanedeki bebeklerin olduğu kısıma doğru sandalyemi sürdüm. Odaya girdiğimde hemşire bana ve halime bakdı.
"Yaprak hanım sizin şuan yatağınızda sakinleşdirici takmış olmanız lazım değilmiydi"
Seda hanımın kınayan sesiyle arkama döndüğümde ulaşında kızgınca bana bakdığını gördüm yanında annem vardı.
"Ben kızını görmek isteyen bir anneyim şimdi beni kesinlikle kınamayacaksınız ve bebeğimi gösterin arel nerde."
"Onun ismi arel değil olamazda"
"Ne demek olamaz şirinem yoksa yoksa öldü mü neden birşey söylemiyorsunuz"
Gözlerim buğulanırken gelen ağlama sesiyle döndüğüm küvezle şok içinde kaldım. Bir ağlayan kız yokdu.
"Bu bu ne demek"
"Üzgünüm yaprak ama tek çocukla kurtulamayacağını söylemeliyim"
Ağlayan küçük şey bir erkek bebekdi.
"O o omu"
Elimle gösterirken göz yaşlarım sel olmuşdu. O o çok güzeldi.
"Ulaş bu bebek çok güzel"
"Evet ama yaklaşık bir ay kadar küvezde kalıcak bizde hergün oğlumuzu görücez seda hanım dedi ki sütünü içebilirmiş ama daha tam olarak gelişimini tamamlamamış ama çok güçlüymüş."
Cama dokundum. O minik yumuk parmaklarını incelerken gözlerini açdı. Gözleri benim gibiydi mavinin en sevdiğim tonu gözlerini incelerken bana değil babasına benzemişdi. Gülümsedim bir tarafdan sinir olsamda babası gibi yakışıklı olduğu için bir tarafdanda kızamıyordum.
"Ulaş bu bebek bizim değil mi"
Başını hafifçe sallayıp oda cama dokundu.
"Hadi artık çıkmalısınız bebeğiniz uyumasına devam etsin"
Çıkdığımızda içeriden gelen çığlıklarla içeri girdiğimde çığlık susmuşdu. Seda hanım gülümseyerek bana bakdı.
"Annesini tanıyor demek ki"
Gülümsedim oğlum annesini sevcekdi.
"Seda hanım ben gidince ağlıyorsa benim odamda kalamaz mı böylece daha rahat uyur bu makine o odaya taşınamaz mı?"
"Taşınamaz bu hastanenin ama kendinize alabilirsiniz"
"Ulaş ulaş git al"
"Birkaç gün sürer bebeğiniz bir süre burda kalıcak sonra siz ona hastane koşullarında bakabilirsiniz"
"Teşekkürler"
Minnetle gülümsedi ve sıkıca bana satıldı.
"Sorun değil hadi sen odana"
Ulaş benim sandalyemi iterken gülümsedim. Odama varınca beni hemen kucağına alıp yatağa çıkardı.
"Seni çok özledim uzun süredir uyuyorsun biz sen ölceksin diye korkduk yada komada kalıcaksın diye"
"Sen sen ciddimisin"
Korkuyla titredi.
"Tamam tamam korkma"
Hızlı hızlı nefesler aldım.
"Arel oğlumun ismi arel olsun tamam mı?"
Gözlerim kapanırken son dediğim oydu.

Ruhumun süzüldüğünü hissediyordum. Gökyüzüne doğru arşa çıkdığımı bir meleğin kanatlarından ayrılıp bir anda beni yere bırakmasını da hissediyorum. Ciğerlerimde bir acı var neden acıyor bedenimden ayrı olduğumu hissediyorum. Ruhumun cayır cayır yandığını karnımdaki acıları kalbim neden deli gibi acıyor. Sanki birşey beni kendine çekiyor gibi.
"Eğer bu 24 saate uyanmazsa ölür üzgünüm ulaş"
Seda hanım. Gözlerimi açdığımda ulaşın duvarı delice yumrukladığını gördüm. Ölmek böylemiydi ruh olup sıkışık kalcakmıydım. Gözlerim yanıyordu. Ulaş duvardan ayrılıp bana doğru yaklaşdı. Yüzü çok çok farklı bir haldeydi. Yasdığıma vurup bana bagırdı.
"Uyancaksın duydunmu arel areli unutma aklına getir ölemezsin benden gidemessin daha sana itiraf edemedim."
"Ben ben aslında ulaş korkmaz değilim mafyada değilim"
Kalbim hızlandı merakla konuşmasını dinledim. Hayatım ne olucakdı ölcekmiydim.  Ağlamaya başladığımda ulaş bedenime bakdı.
"Seda hanım lütfen oğlumuzu getirin o ona karşı koyamaz"
Telefonunu kapatıp ellerime dokundu hissedemiyordum.
"Hayır hayır hayır"
Çığlıklarımı birtek ben duyarken delirme çağındaydım. Bir çığlık daha bana eklenince ofladım.
"Bebeğin geldi kızım yalvarırım uyan"
Odadan herkes çıkarken arele bakdım.
"Ben mafya değilim yaprak ben ben bir gizli polisdim"
"Gelme nedenim öldüğünü sandığın babanı yakalamakdı evet servetim ve diğer şeylerim gerçek ama"
"Sana aşık oldum. Okulda gördüm çok çok güzeldin ve ve sonra senin onun kızı olduğunu öğrendim. Seni evliliğe zorladım baban yaşıyor yaprak üzgünüm hayatım. Bunu sana bunu yapdığım için özür dilerim geçen gün eve gelmediğimde senin babanı hapis etmişdim söyliycekdim o o gün baloda itiraf etcekdim ama o aptal kızın gelmesi herşeyi mahvetti. Onu görüyorsun değil mi oğlumuz birtanemiz seni seviyoruz ve senide yanımızda istiyoruz"
Saçımı okşadı. Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım babam yaşıyorken yanıma gelen bir bedenle ürperdim.
"Sana çok aşık olmalı"
"Be beni görüyormusun"
"Ben senin koruyucunum normalde bunu söylememeliyim ama geri dön ve bedeninde yaşa"
"Nasıl döneceğimi bilmiyorum"
"Kalp atışlarını hatırla"
Gözden kaybolurken bedenimi hissetdim. Kalp atışlarımı geri dönerken neler olacağı son düşünceğim şey olmuşdu.

Bedenimde derin bir acıyla gözlerim açıldı.
"Ulaş"
"Bebeğim iyisin değil mi"
Gözlerimi hafifçe kırpdım.
"Ulaş ben iyiyim"
"Güzel bebeğim hadi uyu sen ben doktor çağırıcam"
Gülümsedim. Canım çok ama çok acıyordu.
"İyisin demi kızım"
Gözümü acı acı kapadım.
"Anladım birtanem"
Benden hafif uzaklaşıp torununu izliyorken gözyaşlarım akdı babam yaşıyordu onu hiç görememişdim.
Ama intikamım çok çok acı olucakdı.

 ÖğretmenimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin