Öğretmenim

16

Babam yani üvey dayım yada herneyse beni odamdan zorla çıkarmışdı. Bebeğime süt olsun diye birsürü yemek hazırlatmışdı. Gördüğüm mercimek köftesi ve makarnayla gülümseyip bolca yerken salatadan da bolca yedim ayranı içdikden sonra areli beslemişdim. Bu his ne bilmiyordum ama çok çok hoşdu. Ardından altını değişdirdim. Üstünü giydirdiğimde babam olacak o adam yanıma gelip bir dosya verdi.
"Kimlikleriniz sana o isim adına yaklaşık 3.000.000.000 tl bırakdım. Kendine iyi bak"
"Saol"
Yatağıma uzanıp bebeğimi de aldım. Yanımda uyurken bende yanlarına yastık koyup gözlerimi kapadım.

"Kızım kalk haber aldık polis geliyormuş çabuk çabuk"
Sesi duyar duymaz oğlumu kucağıma alıp telefonumu koyup koşarak aşağıya indim. Siyah araca biner binmez araç hızla çalışdı. Bebeğim uyuduğu için rahattım. Kucağımda sıcaklığımla uyurken çok çok tatlıydı.
"Benim jetimle kalkıcaz büyük bir arsada kimse anlamadan uçucaz kıbrısa beni bırakdığımızda sende litvanyaya gidersin."
Başımla onayladığım sırada aracın tekerinin patlamasıyla neye uğradığımı şaşırdım.
"Baba neler oluyor"
Arabadan kurşun sesleri gelirken üç adam beni ve babamı bir kamyona koydu ve ilerledik.
"Baba ne oluyor söyle"
"Bizi buldular burda güvendeyiz"
"Pe peki"
Oğlumu zarzor susdurduğumda uçuş alanına geldik.
"Planlar değişdi benim uçak geldi seninkide siyaha sen maviye ben binicem hadi kızım polis gelmeden çabuk ol"
Başımı sallayıp uçağa geçdiğimde hertaraf çok sessizdi ürperirken areli öpdü.
"Oğlum baba bizi bulamayacak değil mi dede bizi saklıycak ne kadar kötü olursa olsun"
O sırada polis sesleri ve babamın aracından inip polislerin de indiğini görünce yutkundum. Bulmuşlarmıydı. Uçağı çalışdırmam gerekliydi. Pilot nedem kalkmıyordu. Koşarak pilot odasına geçceğim sırada birses sıkı tutunun dedi. Kemerimi takdığımda yutkundum. Uçak uçarken neden polisler durdurmamışdı. Havaya çıkınca oğlumu güvenlik kilidine iyice bağlayıp pilot odasına gittim. Çocuklara özel bir kilitti. Pilot odasının kapısını açar aşmaz çığlığı basdım.
"U ulaş"
Arkasını dönüp bana güldü.
"Demek beni oğlumdan ve senden mahrum etceksin öylemi prenses"
Uçak kapısı kapanırken bir maske takdı. Bir tuşa basdığı an başım dönmeye başladı tam çıkıcakken oğlum aklıma geldi ve odada kaldım. Bir süre sonra gözlerim tamamen kapanırken yutkundum.

"Uyan artık oğlumuz acıkdı"
"Ne"
Kalkdığımda soğuk metalle inledim.
"Ben bebeği tutucam sen emzir yeter"
Ne olduğu anlamadan sütyenimi açıp oğlumu yaklaşdırdı. Elime bakdığımda devasa kelepçelerle yutkundum yatağa bağlıydı. Üstümde bir gecelik vardı neler oluyordu böyle.
"Ben sen beni nasıl buldun."
"Çok kolay oldu"
Saçımı okşayacakken areli farkedince bırakdı.
"Benim kelebeğim bebeğini doyursun sonra onu ben besliycem artık bu evden çıkışın olmayacak bu arada"
Bebeği çekip dudağıma öpücük koydu.
"Demek benden kaçarsın ha bunu sana öyle bir ödeteceğim ki ne anneni ne bebeğini nede babanı görceksin yaprak sana ceza areli emzirme hariç birkez bile görmeyeceksin"
Yutkunup ağlamaya başlarken o oğlumla çıkmışdı bile. Çığlık atarak kurtulmaya çakılışdığımda acıyan bileklerimle inledim. Poziyonumu değişdirdiğimde acım hafif dinmişdi
Kapı açıldığında ulaş elinde büyük bir tepsiyle geldi.
"Sonunda sustuğuna göre yemek yersin umarım ızgara köfte ekmeği gece 4 de bulmak zor oldu bak kıymetimi bil buda ayranın hadi ye."
"İstemiyorum"
Kaşlarını çatdı.
"Sevdiğin gibi bol acılı yapdım ama"
Yutkundum. Dayan dayan dayan herşey geçdiğinde o hesapla yüzlerce yersin"
"Bebeğin için yemelisin aç mı kalsın"
Yüzüme bakdığında ekmeği almaya çalışırken elimden dolayı inlediğidme elimi açıp bakdı.
"Sersem ne olcak kelepçe dar neden oynatıp sıkdın ki"
Kendi kendine söylenip kelepçemi çıkarıp yeni bir kelepçe çıkardı. Debelenmemden etkilenmedi bile.
Yemeği ısıra ısıra bitirince bana bakıp sırıttı.
"Güzelsin hemde çok"
Eliyle yüzümü okşarken onu ittim.
"Ben hayvan değilim ulaş korkmaz çıkar çıkmaz şikayet edicem seni polislere sürüm sürüm süründürcem seni."
"Ah tatlım bunu isterdim ama kimse 26 yaşında emniyet genel müdür olabilmiş bir komiseri kaçırmak istemez."
Yutkundum babam saniyesindemi olmuşdu.
"Hani sen 24 yaşındaydın yalancı"
Ağlamaya başladığımda heni kendine çekip sarıldı.
"Öyle deme bebeğim hem bak nikahda keramet var ya hani dini nikah kıycam sana ondan sonra oğlumuz da yanımda olcak"
Kıkırdayıp alnımı öpdü. Onu itmeye çalışdım yerinden oynamasada umursamadım. Yüzümü çevirdiğimde telefonu çaldı.
"Evet"
"Evet iyi hapishaneye atın çürüsün piç herif"
Yutkundum o kimdi.
"Güzelim benim işim var pek birşeyde yemedin bak oğlun aç kalır"
Areli görünce ağlamaya başladım.
"Tamam söz söz"
Yutkundum. Yemeği yemem bitince areli kucağıma verdi.
"Oğlum hadi em anneyi"
Onu kucağıma düzgünce yerleşdirip emzirirken gülümsedim. Ulaşı umursamamaya çalışıyordum.
"Ulaş bitti"
Gülümseyip areli yatağa yatırdı.
"Ben geç gelirim uyu"
Başımı salladım. O çıkıp giderken kelepçesiz elime sırıtıp kapıya ilerledim. Dışardan kitlenmişdi. Açmaya çalışdığımda demir metali aldım. Yavaşça dönünce açıldı. Sırıtıp oğlumu kucağıma alıp aşağıya indim. Tam kapıyı açıp gidicekken bir ses duymamla çığlığı basmamla kucağa alınmam bir oldu.
"Sen bu evden nasıl kaçmayı düşünürsün lan sana şimdi cezanın en afillisini vericem ben"
Bebeğimi bir kadına verdikden sonra beni bir odaya kitledi.
"Bu odadan bana bir çocuk vermeden çıkamazsın anladın mı ya bana bir çocuk arele bir kardeş verceksin yada günde birkez süt içirirken oğlunun yüzünü gireceksin anladınmı beni"
"Senin gibi bir aşağılıkla asla birlikde olmam defol"
"Öyle bir olursunki areli başka bir kadının annesi gibi büyütmesini istermisin ha bebeğim"
"Ha hayır bunu yapamazsın boşarım seni"
"Oğlun bende kalır beş kuruş paran yok"
"Çalışırım zormu çalışır kazanırım"
"Ben polisim görevi gerekirse kötüye kullanırım babanı anlatsam bile yeter kimse onun kızına iş vermez ee seçimin ne"
Ona yaklaşıp ellerimi açar gibi yapdım kollarını bana doladığında elimi kaldırıp sert bir osmanlı tokadı atıp onu odadan ittim. Kapıyı kitleyip kapıya yaslandım
"Benden uzak dur"
Ağlamaya başlarken bir yandanda akıl sağlığım için endişeleniyordum. Ardından ulaşın sesi duyuldu.
"Asya imamı çağır"
"Tabi beyefendi"
Kapı kapanırken yutkunup ağlamaya başladım. Banyoya gittiğimde suyu açdım. Kapı sesini duyunca soğuk suyun altından çıkmayıp titremeye devam ettim. Banyo kapısı açılınca ulaş suyu kapatıp beni kucağına aldı.
"Üşütceksin sersemmisin sen"
"Bırak beni bırak"
O benden ayrılınca yutkundum. Bir odaya girdi. İç çamaşırları getirirken yutkundum.
"İstemiyorun git"
Sinirle nefes aldı. Üstümü direnmeme rağmen çıkarıp havluyla sildi. İç çamaşırımı ve üstümü giydirdi. Altımı da çıkarıp işini halledip pantolonu çekdi.
"Benim güzel karım. Hasta olmayacaksın anladın mı o gün o uçurumda bana hayır demeseydin herşey çok çok farklı olcakdı biliyorsun değil mi?"
Yutkunup o anılara geri dönerken bana sarılmasıyla onu ittim.
"Herşey aynı olurdu seninle evlenmek zorunda kalırdım gene"
"Eminmisin"
Başımı salladım. Başımı omzuna koydurdu.
"Nasıl olurdu anlatıcam imam gelene dek uslu uslu dur diyede"
Yutkundum oğlun için diye hatırlattım.
"Anlat"
"O gün kabul etseydin seni uçurumdan alıcak ve evime götürcekdim. Seni öpüp sıkıca sarılcakdım. Sonra güzel bir uyky çekcekdim. Ardından birlikde okulumuza gidicek lise biter bitmez evlenirdik.  Areli gene kucağımıza alırdık."
"Evet ucunda arel var sadece oğlum"
"Oğlumuz tabi kızım her olasılıkda benimle evlenirsin bebeğim belki o zaman babanla konuşmazdın ve ben mutlu olurdum"
"Babam beni mutlu etmeyecek"
"Anlaman iyi bunlar pislik biliyorsun."
"Evet ama seni asla affetmeyeceğim"
"Biliyorum affetceksin"
"Asla affetmicem ben arelde birşey bile aşeremedim hem"
"Ne aşermemesi 5 kez aşerdin yeter"
"millet kaç şey aşeriyor haberin varmı sana ceza git canım çilek çekiyor çilek bul bana"
"Hamile değilsin o yüzden unut bunu"
Kaşımı çatdım.
"Birdaha hamile kalmayacağıma göre hepten unutmalıyım haklısın odadan çık."
"Sen seçdin"
"Evet ben seçdim"

Hoca geldiğinde başımı örttüm ve o anlamda da eşim oldu. Yutkunup odaya geri çıkıp oğlumu emzirdikden sonra ulaş gelip beni yatağıma yatırdı.
"Baban hapiste annen ona yardım ve yataklık yapmış oda hapise anlayacağın bebeğim ailede bir sen bir oğlum kaldı ee bir bebek daha"
"Nah denen birşey var ulaş uzak dur seni affetmedim affetmiyeceğim defol oğlumla uyuycam ben"
Güldü ve oğlumu çekip aldı.
"Oğlum bu gece benimle yatıcak"
Onu tam alcakken oğlumu kucağıma verdi ne oluyor demeden beni kucağına alıp siyah kapılı bir odayı açdı. Odada bir şifre girdiğinde bambaşka bir oda bizi karşıladı. Resmen kitabın içini açmış o sayıları girip yapmışdı. Kapıyı bana kapattırdığında kapı yok oldu. Bu oda bu evin neresindeydi acaba gerçi biz şuan kaçıncı kattaydık.
"Burası neresi evin dışından nasıl gözükmüyor"
"Burası zemin katta özel bir oda"
Başımı salladım. Beni ve oğlumu yatırdı. Ardından kendide yatınca kenarıya kaydım.
"Zorlama işde ikimzide rahatça uyuyalım görmediğim yerin varmış gibi"
"Kızgın olduğum gerçeği kafamda benim polis genel müdürü ne olursan ol"
"Artık değilim emekliliğimi istedim özel ajan olarak çalışıcam"
"Ne ajanı neden"
"Görevim babanın bütün paralarının ilk asıl sahibini bulmaya baban bunu birtek senin için birikdirmiyor olabilir"
"Anlamadım neden"
"Bilmiyoruz araşdırıyoruz ve bulucaz"
Yutkundum neler dönüyordu anlamak için yarın ilk iş babamla görüşcekdim ne olursa olsun!

Bu arada bölüm sınırı koymaya karar verdim. 5 bin kişilik görüldü ve 700 toplamda olcak bu bölüme değil beğeniye yb gelicek ve ek duyuru kabul edin tek bölümlük hikayeler yazmaya başladım okumanızı tavsiye ederim.