Sebastian-Öğrenci Değişim Programı

117 7 4
                                    

Gün ağarmış, beni de uyuşuk bir halde yataktan kaldırmıştı. Uyumak en büyük lüksümdü artık, düşünmemi engelleyen yegane şeydi.

Aynaya bakıyordum. Saçlarım uzamış, enseme kadar gelmişlerdi. Gözlerimde kahverengi lensler vardı, ayrıca siyah, çerçeveli bir gözlük de takıyordum.  Sahte bir kimlik ile okul için gereken evrakları da hazırlamıştım. Kalbimdeki boşluk hariç her şey tamam gibi duruyordu.

Hızlıca değiştirdim üstümü. Aslında aynı liseye tekrar gitmeyecek olsam bütün bunlara hiç gerek kalmazdı.  Görünüşümü değiştirmem ya da sahte kimliğim saçmaydı belki ama gerekliydi de. Yıllardır saklanmak adına yaptığım onca şeyi boşa çıkarıp da yakalanırsam ya da deşifre olursam tüm emeklerim boşa giderdi. Ayrıca Angela’yı bulmak adına da hiç şansım kalmazdı.

Kaskımı da alarak evden çıktım, motosikletimi bile değiştirmiştim. Sadece evim aynıydı, ama bu çok da önemli bir ayrıntı değildi çünkü evi, gerçekte var olmayan kişiler adına kaydettirmiştim. Bense onların uzaktan akrabasıydım görünüşte, böylece sorun çözülmüştü.

Trafik kurallarına uydum, kırmızı ışıkta bekledim ve hız yapmadım. Her şey mükemmel bir şekilde işliyordu planımca. Okula vardığımda fark ettiğim tek değişiklik duvarların boyasının solmuş olmasıydı. Bahçedeki ağaçlar biraz daha uzamıştı ve yavaşça dökülüyordu sararmış yaprakları. Bunların dışında değişen tek şeyin öğrenciler olması ne yazıktı.

Yıpranmış, soluk sarı koridorda yürümeye başladım. Eski görünümüme sahip olsam arada kızların bakışlarını fark ederdim, şimdiyse dağınık ve fakir görünümümden dolayı bana bakan tek kişi bile yoktu. Buna memnundum, kimseyle arkadaş olmak gibi bir düşüncem yoktu. Ancak sırf üzerimdeki kıyafetler yüzünden küçümseyen bakışlara tabi kalmak tuhaftı, insanlar sığ varlıklar olabiliyorlardı.

Müdürün kapısını sırf nezaketten tıklattığımda “Gel!” diye bir homurtu duydum. İçeri girdim ve asık suratlı müdürün gözlerine gözlerimi diktim.

“ Merhaba efendim, ben bu okula yeni kayıt oldum. Belgelerim ve kimliğim burada, buyurun.”, diyerek onları müdüre uzattım. Kendi konuşmamdan tiksinmiştim ancak memnuniyetsiz bir suratla belgelerimi eline alan müdür sinirlerimi bozmuştu. Geçen sefer zengin bir ailenin iyi görünümlü fakat tembel bir çocuğu olarak geldiğimde gördüğüm hürmetin haddi hesabı yoktu. Ancak sıradan ve fakir bir öğrenci kimliğimle buraya geldiğimde gördüğüm muamele, bana insanların ne kadar ikiyüzlü olabileceklerini düşündürttü. Ayrıca sadece çıkarlarını da önemseyebilecek kadar da bencillerdi.

Tam on iki dakika elli yedi saniye boyunca ayakta bekledim. Hayır, yorulmuyordum ama içimdeki keder öfkeye dönüşüyordu yavaşça. Bu ikimiz için de iyi olmazdı.

“ Hmm, Los Angeles’tan gelmişsin, James Seb Schmidt. Adını buydu, değil mi? “

“Evet, adım hala da bu. “

“ Ukalaları sevmem yeni öğrenci, bunu bilesin. Neyse buna vaktim yok. Sınıfın 11/5. Ders programını da arkadaşlarından alırsın. Şimdi çıkabilirsin. “

Eliyle beni kovalar gibi bir hareket yaptı, ki fena halde kızdırdı beni. Yumruklarımı sıktım ve derin bir nefes alarak odadan çıktım. Bugün birine çıkışmazsam iyi olurdu, ama ruh halim berbattı ve berbat insanlar da üstüme gelip beni boğuyordu. Her neyse dedim içimden ve sınıfıma doğru ilerledim.

Okulun ilk günü olması dolayısıyla sınıfıma girdiğimde herkes sarmaş dolaş olmuştu. Kahkahalara boğulanlar; birbirlerine eşyalarını gösterenler; yazın ne olmuş, kim kiminle çıkmış, şu bu taşınmış, yeni birileri mi gelmiş gibisinden dedikodu yapanlar; kenarda öpüşen birkaç çift ve köşelerdeki sıralara oturup, yüzlerinde gülümsemeyle derse hazırlanan öğrenciler ruh halimi çökertiyordu. O anda mutsuz dolanan tek kişi bendim sanırım. Belki diğerlerinin de mutsuz olmasını ya da en azından kahkaha atmamalarını istemek bencilceydi, ancak siz yeterince kötü hissederken birilerinin çok mutlu olması hayatın acımasızlığından olsa gerekti. Yüzünüze vurulan kederiniz sizi öfkelendirse de hayatı tekmelemek imkansızdı. O yüzden sadece bir sıraya geçtim ve oturdum, kafamı da masaya dayadım. Rahatsız edilmeyeceğimi umuyordum.

Görünmez KaçakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin