Beni yerin dibine soktuktan sonra sadece yola baktı ve beş dakika sonra bi restoranın önünde durdu.İnmemi istercesine başıyla işaret etti.Hızlıca sipariş verdik ve beklemeye başladık.
Tatlı faslına geçince telefonu çaldı ve görüntülü konuşmayı açtı.Bardağı telefonun arkasına koydu ve konuşmaya başladılar.Karşıdaki bi kız sesiydi.Baya sinirlendim.Ona bakınca heyecanlanmam sadece yakışıklı olmasından dolayı diye düşündüm yani ona bir şey hissetmiyorum.O zaman niye sinirleniyorum?Of dün gördüğüm adam sakin ol dedim kendi kendime ve pür dikkat izleme devam ettim.Oha naptı o?Seni seviyorum mu dedi.Ben bu harekete bakmıştım.Sonra arkadan fare sesi gibi bi ses geldi. "Ben de seni seviyorum."
Gül gibi çocuğu bırakırlar mı anacım?Asla bırakmazlar.Noluyo bana ya bi değişik tavırlar.Tatlımızı yedik ve hesabı ödeyip çıktık.Sakin bi yolculuk sonrası otele geldik.Defile yarınmış ve biz akşam son düzenlemeleri yapmak için buluşacaktık.Mekanı kararlaştırıp ayrıldık.Odama çıktım sıcak bi duş aldım ve biraz kestirmeye karar verdim.
Odamın kapısının gümbür gümbür vurulmasıyla sıçrayarak uyandım.Karşımda boğa kadar kızgın bir Yağız vardı."Noldu ya insan böyle mi uyandırılır?Az kibar ol."dedim.Çok kaba bi hareketti bu.Elini koluna götürüp saatini işaret etti.Saati görmemle gözlerim fal taşı gibi açıldı.Biz buluşmak için saat dokuzu seçmiştik ve şuan saat on birdi.Telefonuma baktığımda ise on yedi cevapsız arama gördüm.Özür dilerim hemen geliyorum dedim ve kapıyı resmen yüzüne kapattım.Üstümü değiştirmek için aynaya baktığımda gördüğüm manzaraysa hiç hoş değildi.Kocaman bir kadın ve üzerinde ayıcıklı pijamalar.
Pijama faciasının üzerine daha yaşıma uygun şeyler giydim ve Yağız'ı daha da kızdırmamak için koşa koşa otelin lobisine gittim.Kızgınlığı geçmiş gibiydi.Selamlaştıktan sonra onu takip etmemi istedi.Bende aynen öyle yaptım.İşimiz uzundu...
Saat gece üç ve biz hala elbiselere uygun takı ve ayakkabı seçiyoruz.Yorgunluktan ölmek üzereydim .Çayımdan bir yudum daha aldım ve kafamı duvara yasladım.Aramızda hiçbir iletişim kurmamıştık.Konuşamadığı için elleriyle anlattığı şeyleri de ben anlamıyordum yani onunla aynı yerde durmak biraz zordu.Bende oturup sadece onu izledim.Keskin yüz hatlarını ,kıvırcık saçlarını,elbiselere dokunan narin parmaklarını ...******
Sırtım yumuşak bir yere dokundu.Burnumu saran Harika kokunun sahibine bakmak için gözlerimi araladım.Gördüğüm kahverengi gözler nefesimi keserken kendimi derin bir uykumun kollarına bıraktım.