"Ya Rüzgar sen ne yapmaya çalışıyorsun? " diye çıkıştım bir anda. Şu anda sınıftaydık ve Rüzgar bana anonim olarak yazan çocuğu bulmuş ve sınıfın ortasında çocuğu yumrukluyordu. Ben de son çare olarak bagırmıştım. Rüzgar sesimi duyar duymaz bana döndü tabi sadece Rüzgar değil herkes. "Rüzgar ya şuanda Bulutu bırakırsın ya da beni hiç görmezsin seçim senin" dedim. Cidden çok sinirlenmistim. Buna ne ki hayır yani ne karışıyor. Onu ne ilgilendiriyor. Benim meselem kardeşim bu sana ne yani. Ben son lafımı söyledikten sonra hızlıca sınıftan çıkmıştım ve arkamdan Rüzgarın adımı seslenmesini duyuyordum. Ben ona o kadar dur dedim beni dinlemedi. Şimdi bende onu dinlemiyorum. Hızlı bir şekilde okul bahçesinden de çıktım galiba artık Rüzgar peşimden gelmiyor diye düşünürken kolumun bir anda çekilmesi ile öbür tarafa döndüm ve karşımda gördüğüm kişi Rüzgar 'di. Ona 'ne var' dermiş gibi baktım ya da bakmaya çalıştım. "Defne sana neden gizliden yazan birini bana söylemedin "diye konuya bodozlama daldı. "Neden söyleyeyim ki sonuçta benim hiçbir şeyimsin " dedim. Haklıydım sonuçta ona bana gizliden yazan biri var diyemedim ya. O da benim haklı olduğumu biliyordu ve konuşmaya tenezzül bile etmedi. Ama bu konuşmamazlığı çok uzun sürmedi. "Ben" dedi durdu. Kelimeleri toplamaya çalıştığı ya da kırıcı birşeyler söylemek istemediği çok belliydi. "Sen " dedim tek kaşımı kaldırarak. Derin bir nefes aldı, ne diyeceğini aslında çok merak ediyordum. Ama bu merakı benim kalp ritmim daha da fazla örtüyordu. "Haklısın, ben senin hiçbir şeyin olmuyorum "dedi. Gözlerimin içine baktı dolmuş gözleri ile gözlerinde ki kırgınlık ,acı olduğu bariz belliydi. Ah şu inadım yüzünden ikimizede bu acıyı yaşatıyordum ya. "Sadece sen benim herseyimsin, kalp ritmimde ki hızın sebebisin , sadece ve sadece her gece fotoğrafına bakarak uyuduğum kız, sadece fotoğraflarda saçını okşadığım kız "dedi sol gözünden bir damla yaş akarken. Ne diyeceğimi bilmiyordum. Bu acıyı ikimizede yaşamalı mıyım? Hayır bunu kendime yapabilirim ama bunu Rüzgar 'a yapamam. Hele ki onun benim yüzümden acı çektiğini bildiğim halde asla, asla yapamam. "Rüzgar "dedim. Şimdi ben ona ne diyecektim ki. Ne diyebilirdim. Edebiyatı çok seven ben sözcüklerle arası iyi olan ben şimdi tüm sözcükleri unutmuş gibiyim. Konuşmayı bilmiyorum sanki. Rüzgar sağ eli ile çenemde hafifçe tutup başımı yukarı kaldırmamı sağladı. "Konuşurken gözlerime bak " dedi. Hafifçe güldüm. Benim gülmemi gören Rüzgar 'ı da dudağının kenarı kıvrıldı . "Hâlâ aynı Rüzgar hiç değişmemiş "dedim bi anda. Neden böyle dediğimi bilmiyordum. Ama onunla olan bir anımızdan bahsetmek ne kadar acıtır ki canımızı. "Unutmamışsın" dedi. Nasıl unutabilirdim ki? Bişey demedim sustum. Bir anda şimşek çaktı. İkimiz de aynı anda gökyüzüne baktık. Ve anında yağmur yağmaya başladı. Şu anda yağmur çok güzel yağıyordu. Aklıma Rüzgar ile yaşadığımız bir an geldi. O anı tekrardan yaşamak ne kadar kötü olabilir? Kendimi tutmayıp etrafta dönmeye başladım kollarımı açarak. " Yaa Rüzgar hadi sende gel ne güzel Yağmur yağıyor "dedim. Rüzgar ne yapmaya çalıştığımı anlamış olacak ki konuşmaya başladı. " Yaa Defne saçmalama, ıslanırsak hasta oluruz" dedi. O da hatırlıyordu. Hemde kelimesi kelimesine hatırlıyordu. Bu bu çok güzel birseydi. Bende oyunu devam ettirdim."Rüzgar bak gel cidden birşey olmaz hem bak çok güzel. Eğer sen hasta olursan sana ben bakacağım söz " dedim ve o anda Rüzgar gelip iki elimi de tuttu etrafta dönmeye başladık. Rüzgar 'la olan bir anımızı canlandırmak cidden çok güzeldi. Durmadan dönüyorduk. Biz döndükçe yağmur daha da güzel yağıyordu. Galiba uzun süredir yaşadığım en güzel anlardan biri buydu. Zaten Rüzgar ile yaşayacağım her an güzel olmaz mı?
Orada ne kadar döndük hiç bilmiyorum ama en sonun da ikimizin de başını döndüğünü anladığımız da eve gitmeye karar verdik. Şu anda kendi evimde değil de Rüzgar ların evindeydik çünkü ben anahtarımı çantamda unuttum. Çantam da sınıfta olunca kapıda kaldım. Alara ve Berkay 'İn gelmesine daha çok olduğu için Rüzgar da beni kendi evine getirdi. İlk itiraz etsem de o sonunda beni ikna etmeyi başarmış bulunmakta çünkü ben şu anda Rüzgarların evinin salonunda ıslak kiyafetlerimle duruyordum. "Ben odama çıkıyorum duş alacağım üstümü falan değiştireceğim " dedi ve merdivenlerden çıkmaya başladı. Bir anda "ben " deyi verdim. "Sen " dedi kaşlarını ima ile çatarak. "Ben napcam peki bu kıyafetlerle durcak halim yok ya" dedim. Mantıklı birşey söylemiştim bence. "Misafir odasında benim eşofmanlarımdan var" dedi. Tamam anlamında kafamı salladım. Rüzgar üst kata çıkarken bende onun peşinden çıktım. Amacım kötü birşey değil saçmalamayın. Ayıp ya ne kadar da fesatsiniz sadece misafir odasının yerini öğrenmek istiyordum. Rüzgarın peşine öyle bir takılmışım ki onun odasına geldiğimizi Rüzgar konuşunca fark ettim. " Güzelim eğer sende benimle birlikte duş almak istiyorsan benim için hava hoş " dedi. Size yemin ederim yanaklarım alev alev oldu eminim bundan. Burası fazla sıcak oldu. "Şe-şey ben "dedim. Tamda kekeleyecek vakti buldum. "Ney sen " dedi ima ile. Bu çocuk kaşınıyordu ya. Elimde kalcak bir gün ."Sen utandın mi "dedi sesinde ki alaycılık ile. Pislik yaa. "Yoo ne utancam ya" dedim sesim yokmuş gibi bir tonda. "Yo yo sen utandın. Sen küçükken de böyleydin. Güzel birşey söylediğin de hemen kizarirdin. " dedi. Gıcık bir çocuk ya . Bir anda çenemden tuttu. Başını hafifçe aşağıya doğru eğdi. Dudaklarını birkaç saniyeliğine kendi dudaklarımın üstüne örttü. Hiçbir şey yapmadı. Sadece dudakları dudaklarımı örttü o kadar. Kendini hafifçe geri çekip "Sen cidden utanıyorsun " dedi. Naif bir ses tonu ile. Şu anda ona diyeceğim hiçbir şey yoktu ki zaten o ben birşey demeden odasının içinde ki banyoya girdi. Ama bu çocuk çok tatlı ya.
♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥
Sev beni 💙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Masumum .||Texting||
ChickLit✨10.05.2019✨Tarihinde yayınlanmaya başlanmıştır.💫 0538**: Seni Seviyorum. Rüzgar:Bana ne! 0538** :Böyle diyeceğini biliyordum Rüzgar: Amacının ne olduğunu söylermisin 0538** : Amacım yok,eğer varsa da tüm zamanımı seninle geçirmek istiyorum ***** ...