Alara'dan :
-3 ay sonra -Yine saat ögle arasına geliyor ve ben her gün yaptığım gibi bu mezarlığa geliyordum. Çünkü biliyordum artık onlardan başka gitcek kimsem yoktu. Sayısalcı tarafımı bir kenara atıp sözleri tarafimla konuşmaya başladım. "Annem özledim seni , 3 aydır yoksun. Kokunu özledim bana kızım demeni özledim. Sen beni böyle aniden bırakıp gidemezsin. Ne yapcam ben. O adamla nasıl başa çıkacağım. Onun yüzünden ben herkesi kaybettim. Arkadaşlarımı , dostlarımı ,sevdiğim çocuğu kaybettim anne ben onun oyunları yüzünden . Hı? Hadi kalk şurdan bana bir çözüm yolu göster. İçimdekileri atamıyorum. Ağlayamıyorum anne. İçim yanıyor ama olmuyor. Bilirsin ben kolay kolay ağlamam. Ağlamak nedir bilmem ama bana çözüm yolu göster. Ne yapacağımı bilmiyorum. Keşke giderken yanına beni de alsaydın. Bak gözlerinin maviliğine tutulduğum dediğin adamın yani benim kalbimin bir parçası olan babamın yanına gittin. Peki beni neden almadınız giderken . " derin bir nefes aldım. Canım yanıyordu ama bununla ilgili hiçbir damla yaş akmamisti gözlerimden. Ben en son babamda ağlamıştım sonra... Sonrası yok ben ağlamak duygusunu seneler önce atmıştım. Babama dönerek " Yoksa beni sevmiyor musunuz? Ama beni çok sevdiğinizi söyleyip gece saçlım diye severdin. Ne oldu sıkıldınız mı? Ama siz herşeyden kolayca sıkılmazsınız. Hadi kalkın, özledim . Bu özlem bana çok fazla geliyor. Hem bilirsiniz ben özlemeyi sevmem. Hadi kalkın. " dedim sesim sora doğru kısılarak.
"Peki siz kalkmiycaksiniz. O zaman ben gidiyim artık sıkımışsınızdır benden." Dedim alaylı. Tüm vücudum özlemle yanıp tutuşuyordu. Hem ailem daha doğrusu dağılmış ailem için hemde daha ona sevdiğimi söyleyemediğim adam yüzünden. Canım çok yanıyordu. Kimseye söyleyemiyor , konuşamıyordum. Koskoca 6-7 aydır ne arkadaşlarımla ne de sevdiğim ile konuşmuştum. Arada bir kaçak konuşmalar yapıyordum o kadar. Üniversitesi sınavına da girmemiştir. Ve bu konu aklıma geldikçe sinirleniyordum .
" Annem, mavis gözlerine hasta olduğum babam sizleri seviyorum. Biliyorum başınızı sisirdim ama napiyim sizden başka gitcek adresim yok. " derin bir nefes aldım ve konuşmaya kaldığım yerden devam ettim. " ...işte herşey böyle tek yaptığım şey sizleri sevmek" dedim ve bir annemin bir de babamın mezar taşının başına öpücük kondurdum.
Mezarlıktan çıktıktan sonra telefonumu çıkardım ve müzik listemden beni uzak limanlara gturmesini istediğim bir şarkı açtım . Fonda sey diyordu;
" Amman amman bitirdi beni sevdan " ne güzelde diyor Emre aydın.
Seni sevmek beni bitirdi . Ona adım atamıyorum, içimde ki çocuğu en çok ona göstermek istiyorum ama en çokta ona göstermem imkansız. Sadece beş kuruş para için onun benden nefret etmesini sağlamıştım. Tüm sosyal medyaya başkası ile sevgili olduğum gerçeği ortaya çıkmıştı . Ama bunu annemi kurtarmak için yapmıştım. O pis adamın oyunlarına onun için katlandim ama hiçte böyle birşey yapmama gerek yokmuş ki. Annemi öldürmekle tehtit etmişti. Ne yapsaydım annemi öldürsen bile istediğin şeyleri yapmicam mi deseydim.
Bilmiyordum ki annem kanser hastasıymış ve hastalığının son evresindeymis. Bilseydim keşke. ..belki de böyle olmuycakti. O adam sırf zengin olabilmek için saçma şeyler yapmıştır. Anneme ne isgencelrr yapmıştır kim bilir. Bunları düşündükçe midem kalkıyordu .
Ama artık o adamın yanında değildim. Ordan ayrılmış kendime küçük bir daire tutmustum İstanbul'un göbeğinden. Üniversite sınavına giremdiğim icin ve de fakirlestigim için bir kafede sabah 8 den akşam 11.30 kadardı saatlerim. Ve de 15 dakikalık bir öğle saatim vardı. Allahtan şans yüzüme gülmüştü de patronum çok tatlı ve çok naif bir kadındı. Yaşları 50-55 arasında olmasına rağmen benden daha neşeliydi. Bugün pazardı ve benim izin günümdü . Yaşıtlarım üniversite yıllarını yaşarken ben iş yıllarımı yaşıyordum. Binanın önüne geldiğimde benim iki katı olan uzun demirli kapıyı son gücümü kullanarak ittim ve asonsör kullanarak dairenin olduğu kata geldim. Çantamdan anahtarı çıkartmak için elimi çantama uzattım ama bulamadım. Çantamı iyice karıştırmaya çalıştım ama yine bulamadım. Galiba anahtarımı evde unutmuştum. Aferin bana cidden. Aklım şu son günlerde yerinde değildi zaten. Son vere olarak aşağıda ki komşuya yonelicektim. Çünkü benim evimin yedek anahtarı alt komşuda çok tatlı sevecen bir teyze kendisi. O yüzden birşey olursa diye yedek anahtarımı ona vermiştim . Aşağı kata inmek için sarsak adımlarla arkamı döndüm ve merdivenlerden inerken telefonuyla uğraşan birine çarptım. Zaten sinirliyim yorgunum bu kim ?" Ya kardeşim önüne bak be ! İlk defa mı yolda yürüyorsun? "Dedim. Karşımdakine bakmadan. Ama keşke baksaydım diyorum şuan çünkü karşımda duran benim aylarca hasretini çektim kişi . Ağzımdan çıkan şaşkın bir sesle " Aras?" Dedim. Sesim hem şaşkın hem de soru sorar gibi çıktı. O da bana ayını tepkiyi vermişti " Alara? Senin ne işin var burda ?"dedi.
Hey! Asıl o soruyu benim sana sormam gerekiyordu .
"Ben burda yaşıyorum zaten senin ne işin var?" Dedim. Kaşları anında havalandı ve konuşmak için boğazını temizledi.
" Ben okulumu burda kazandım. Ve de okul buralara yakın olduğu için evimi burda tuttum. " dedi. Demek ki okulu kazanmıştı onun adına cidden çok sevindim. Acaba beni seviyor muydu ? Bence ...hayır. Ama bakışlarında ki kırgınlık beni bitirdi.
"Istersen bana gel bişeyler konuşuruz "dedi. Ne? Beni evine mi davet ediyordu? Yok canım kendim kuruntu yapıyordum. Hemen evet dememeliyim
Evet dememeliyim!
"Olur" dedim. Peki, benim U dönüşü yapmama ne demeli?
Beraber merdivenlerden iki üç basmak geçtik ve benim kapımın ortasında durduk. Tahmin ettiğim şey mi?
Aras anahtarını cebinden çıkartıp benim dairemin karşısında ki daireye anahtarını yuvasına soktu. Ağzım hayretle açılırken " noldu?" Diye sordu . " kapı komşusuyuz da ondan " dedim. İlk biraz afallasa da yüzüne çok güzel bir gülümseme kondurarak " ne güzel. ...ee geçsene " dedi kapıyı biraz açarak.
Bir saattir Aras ile oturmuş nasıl vakitler geçirdiğimizi konuşmuştuk. Yaşadığım tüm durumları anlatmıştım ona ilk biraz şaşırsa da kendini toparlamış. Sonrasında ise onlara neden söylemediğim ile ilgili bana bağırıp çağırmıştı. Hatta evde bazı şeyleri sinirden kırmıştı.. Şimdi ise hiçbir şey olmamış gibi kahve içiyorduk.
" İşte okul hayatı da böyle " dedi derin bir nefes alarak. Ben şunu fark ettim Arası fazlasıyla özlemişim. Hatta fazla bile az kalır. Arasa olan özlemimi tarif etmek için kelimeler , sözcükler birbirine yetmiyor.
Arasa bakışlarımı çevirerek "Şu bundan bir kaç ay önce hava alanında ..." dedim cümlemin devamını getiremiyordum. Kelimeleri tam anlamıyla nasıl soyliycegimi bilmiyordum. Aras ne demek istediğimi anlamış olacak ki; " Evet orda söylediğim cümlenin hala arkasındayım , bende yandım. Hemde beni sana olan sevgim yaktı "dedi. Ne anlamam gerekiyor. Gözlerinin içine baktım ve anlamlandiramadigim bir parıltı vardı gözlerinde. Benden bir şey alamamış olacak ki " Yani şu ki demek istediğim , o kadar olan şeye rağmen o kadar acı çekmeme rağmen ,seni unutmaya çalışmama rağmen ,sensiz geçen zamana ve seni unuttuğumu sandığım zamana rağmen seni gördüğüm saniyeden itibaren bu kalp var ya -elini kalbinin üstüne koyarak- işte burası saniyesi saniyesine senin için atıyor " dedi ayağa kalkarken. Ne diyeceğimi bilmiyordum , bir hışımla bende ayağa kalktım ve burun buruna gelmek için başımı biraz kaldırdım. Lanet olsun kısa boyluluk!
Gözlerinin içine bakarak "ben var ya ben her gece rüyamda seni görebilmek için ettiğim dua kalmadı. Beni sevmediğini düşünüp durdum. Kendi kendime saçma düşüncelere büründüm. Ve de senin hakkında çıkan saçma bilgilerle kendimi boğdum. -sinirli bir şekilde - hem senin o okulda yanında olan kızıl şeytan var ya onu..." cümlemi bölen şey Aras'ın yumuşak dudakları oldu.
Dudakları sanki bir şiirin en güzel satırları gibi. Sanki gökyüzünde uçan kuşların özgürce çırptığı kanatları gibi.
Bi o kadr sonsuz bi o kadar da huzur.
🌙🌙🌙🌙
Çok güzel bir bölüm oldu.
Çok hoşuma gitti beeeee
Yinee bensss
Oy ve yorum atmayı unutmayınız.
Alar oldu ben bunları kavusturmuycaktım amaaaaa böyle oldu
Ayyss çok tatlı yawww
🌙💙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Masumum .||Texting||
ChickLit✨10.05.2019✨Tarihinde yayınlanmaya başlanmıştır.💫 0538**: Seni Seviyorum. Rüzgar:Bana ne! 0538** :Böyle diyeceğini biliyordum Rüzgar: Amacının ne olduğunu söylermisin 0538** : Amacım yok,eğer varsa da tüm zamanımı seninle geçirmek istiyorum ***** ...