Merhaba arkadaşlar bu benim ilk romanım ve çok mutluyum . Yeni şeylere adım atmanın heyecanındayım.
Hayat insana herzaman birşeyler öğretir kimine acı çektirerek kimine mucizeler vererek
Hayat Buse'den sevdiklerini aldı Buse'ye acı sancılar çektird...
Buse bir hafta hastanede kaldıktan sonra Bugün eve geçiyormuş Mehmet'i sık sık arayıp Busey'le ilgili bilgi alıyorum.
Ziyaretine giderdim ama birsüre görüşmemiz onun açısından da iyi olur O da beni Mehmet'e sorup duruyormuş ama yanında olduğumu hissetmesini istedim bu yüzden ona bir çiçek gönderdim eminim çok mutlu olacaktır ve çiçeğe şöyle bir not düştüm
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
'ÇABUCAK İYİLEŞMEN DİLEĞİYLE PRENSES' Mehmet sonundaki sözcüğü duyunca kızacaktır.
Buse artık bizim okula devam ermeyecekmiş annesiyle konuştup özel bir lisede eğitimine devam etmeye karar vermiş.
Zaten artık aynı ortamlarda da bulunamazdık ama onun herzaman iyi olmasını istiyorum Dolunay'a hala birşey söylemedim söyleyeceğimi de hiç sanmıyorum aramız eskisi kadar iyi değil son günlerde biraz ihmal ettim o da gayet anlayış gösteriyor
Neyse onunla görüşmem gerekiyor özledim eminim o da beni özlemiştir Cebimden telefonu çıkardım Dolunay'ı aramaya başladım Telefonu açtı
"Aşkım buluşalım mı?"
" Şimdi hatırlaman ne hoş Ekin"
Dolunay bana trip atıyordu ve haklıydı "Buluşunca konuşalım olurmu?"
"İyi peki öyle olsun mahallenin parkında olurum oraya gel yarım saat sonra ama fazla kalamam"
"Tamam"
Kızgın olduğu sesinden belliydi neyse gönlünü alırım Yarım saat sonra mahallenin parkında buluştuk süratı baya asıktı
"Ama bitanem bu sıralar biraz kafam karışık biliyorusun"
"Ekin çok ihmal ettin"
"Özür dilerim söz bidaha olmayacak"
"Tamam bu seferlik affetim Ee Buse nasılmış"
"İyiymis hastaneden eve geçti şimdi"
"Aranızda bir soğukluk mu var?"
"Yoo neyse sen neler yapıyorsun"
"Babamın yanına gideceğim birazdan bizim dükkana"
"Selam söyle Necdet amcaya"
"Hangi sıfatla"
"Damadı"
"Deli"
Beraber gülmeye başladık birkaç gündür gülmeyi ne kadar özlediğimi hissettim
"Ekin hani şu markette sarışın bir çocuk varya o bana mesaj attı"
"Ne demek mesaj attı"
"Bana aşıkmış öyle dedi ben hiçbirşey demedim"
"Nasıl sana aşıkmış ya canına mı susamış o şerefsiz"
"Sakin nerden bilsin sevgilim olduğunu"
"Tamam sorun yok gidip ağzını burnunu dağitinca anlayacak sevgili olduğumuzu"
Gerçekten sinirden elim ayağım titriyor o kimki benim sevgilime mesaj atabilir şuan elime bir geçse öbür dünyaya gönderirdim
"Bak beraber markete girelim el ele o da anlar sevgili olduğumuzu"
"Tamam gidelim ama bir daha o markette gitmen yasak"
Dolunay'ın kıskanılmak hoşuna gitmişti. Çok güzel bir şekilde sırıtıyordu Beraber markete doğru yürüdük. Markette yaklaştığımızda kendimi tutabilir miydim bilmiyorum
Markette girdik birer tane çikolata aldık kasaya doğru ilerlerken sarışın çocuğun kasada olduğunu gördüm birden Dolunay'ın elini sıkıca tuttum Kasiyerin gözleri birden bize kaydı ellerim ellerinin arasında kasya ilerledik sonra kasiyer başını eğdi.
Dolunay'ın elini öyle bir sıkmışımki iki dakikada eli kan ter içinde kalmıştı Sonra kasiyerin gözlerinin içine baka baka
"Sen şöyle geç ay ışığım"
Dedim çocuk yer yarılsada dibine girsem diye düşünüyordur Çocukların övme yarışında son golü atan teyzeler gibi hissediyorum kendimi gayet başarılı
Dolunay marketten çıktığında haykırmamak için zor duruyordu ben ne kadar intikamını almış gibi düşünsem de yine de çok kızgındım başkasının ona bakma ihtimali bile delirtirken beni acaba Buse nasıl dayandı bunlara
Onlar benden vedalaştıktan sonra babasının dükkanına gitmek için Yavaş yavaş yürümeye başladı onu bırakkaçağı mı söyledim ama kabul etmedi arkasından gidişini izledim ve dua ettim
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Allah'ım sakın benden gitmesin çünkü ben Buse kadar güçlü değilim