Barışma, Randevu ve Kafa

145 5 790
                                    

Na-chan: Herşeyden önce ÖZÜR DİLERİM RUMU! yb yi yetiştiremedim :-; yüklemeyi bugün için planladık.. gerçekten üzgünüm!! Belki bugün hayal kırıklığına uğradın ama haftaya bugün senin günün olacak!! Yeni bir yb ile karşında olacağız!!

T:Merhabalaaar ybmiz tam 8000 kelime! Normalde daha uzun olacaktı amamalesef teknik aksaklıklar :'D üzgünüm rumu bir dahaki ybde mutlaka olacaksın! Ve bir duyuru yapmak istiyorum malum bir kaç kişiyi hikayeden çıkardık. Bizi terkeden yada bizi uzun zamandır görmeye bile gelmeyen insanları bu hikayede tutmak istemiyoruz. Suedanın yerine @ozge_75400 u koyduk ismi de mizumi. Aramıza hoşgeldin! Şimdi sizi bol komedili ve romantik yb ile baş başa bırakıyorum~

***
Bugün güzel bir gündü. Hemde çok güzel bir gündü. Nazlı saatin alarmı bile çalmadan uyandı. Bugün yapacakları için şimdiden heyecanlanmıştı. Aceleyle banyoya koştuğunda henüz evdeki kızların hiç biri uyanmamıştı. Güzelce duşunu aldı ve saçlarını taradı. Dünden giymek için ütülediği mavi-beyaz desenli elbisesini itinayla giyindi. Normalde pek elbise giymezdi ama bugün özel bir gündü. Uzun zamandır Neah'la kaliteli zaman geçirememişti bu yüzden bu cumartesi için patronundan izin istemişti. Önceki randevularını hatırlayarak gülümsedi. Masasının üstünde duran tokayı bileğine geçirdi. Saçlarını güzelce ördükten sonra itinayla dağılmaması için tokayı taktı. Masasında duran parfüm şişesinden boynuna tek bir fıs sıktı. İşte, şimdi mükemmel olmuştu. Aynaya baktığında eseriyle gurur duyuyordu.

"Belki de dudaklarıma biraz nemlendirici sürmeliyim."

"Öpüşürken dağılır." İrkilerek arkasını döndü Teru gözlerini açmış ona doğru bakıyordu. Tembelce diğer tarafa döndü ve yüzü Nazlı'nın görüş alanından çıktı.

"Teru! Ne diyorsun öyle?!"

"Tabi tabi sanki hiç öpüşmediniz bende yedim. Pis Neah( =-=)"

"Kalkar kalkmaz Neah'a sövdüğüne göre iyi hissediyor olmalısın." Teru hafifçe kıkırdadı. Cevap vermeden tembelce yatmaya devam etti. Nazlı Teru'nun yatağına oturdu ve sertçe saçlarını karıştırdı.

"Sende kendine birini bulmalısın, inan bu gerçekten insanı çok mutlu eden bir şey."

"Yapma yaa." Teru Nazlı'nın saçlarını karıştıran elini tuttu.

"Mektupçu çocuktan naber?"

"Aynı. Zaten onunla aramda bir şey yok."

"Tabi tabi eminim yoktur." Nazlı bu sefer de sertçe Teru'nun yanağını sıktı.

"Senin randevun vardı hani benimle uğraşmayı bıraksana." Teru başını sallayarak yanağını kurtardı. Sonra başka bir saldırıya karşı yorganı kafasına kadar çekti.

"Hem ben bir erkekle mutlu olamam."

"Denemeden bilemezsin Teru. Mutluluğu ne zaman ve kimde bulacağımızı seçemeyiz. Birilerine şans vermeyi denemelisin." Nazlı Teru'yu bu konuda zorlamaması gerektiğini biliyordu ama fark ettiği bir şey vardı. Her ne kadar Teru inkar etse de Howl denen çocuğu gerçekten önemsiyordu. Onun mektuplarını okurken yüzünde güller açıyordu, mektupları ondan başka kimsenin okumasına izin vermiyordu ve daha da dikkat çekici olan ise Howl'la birbirlerine küçük doğum günü hediyeleri göndermeleriydi. Teru Howl'a doğum günü için 2 tane çizim göndermişti -her bir doğum gününde birer tane- ve son doğum gününde ise bir şarkı söyleyip kaydetmişti. O zaman aklına geldiğinde gülümsedi. Defalarca aynı şarkıyı kaydetmişlerdi ve sonunda en iyisini hafıza kartıyla göndermişlerdi. Buna karşın Howl'da bir kaç şiir yazmıştı. Şiirleri beceriksizce olsa da Teru'nun çok hoşuna gitmişti. Howl'un en son hediyesi ise -herhalde şiirlerinin kötü olduğunu fark ettiği için başka bir şey denemişti- bir Rock grubunun iki bileti olmuştu. Nazlı Teru'yla beraber gittikleri konseri düşündü ve tekrar içinden Howl'a teşekkür etti.

Lovely Comedy: Bro B) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin