Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ben yazar notlarını (T:...) şeklinde yazacağım Nazlı da (N:....) şeklinde XD Hadi iyi okumalar bol bol yorum yapmayı unutmayın ve pcden kısım kısım yapılanları göremediğimi de -.- Bu arada tam 1300 kelime olmuş *-*
***
[...]
Teru yeni evlerinin kapısından girince herkes de arkasından odaya doluştu. Gözünün önüne gelen uzun koyu kestane rengi saçlarını çekti. Aynı tezatlıkta olan gözleriyle boş odayı süzdü.
Kızlar ellerindeki valizleri adeta yere fırlattılar. Nefes nefese hepsi kendini yere attı.
"Lanet asansör bozulacak günü bulmuş! Ya 15 kat çıkılır mı?!" Eylem isyan ederek yere koyduğu valizine son gücüyle bir tekme attı. Başını yere kadar eğince parlak mavi gözlerini siyah saçları örttü. Sonra pes ederek yere çömeldi.
"Senpai yoklama al bence yolda biri ölmüş olabilir. (XD)" Maya'nın koyu kahverengi saçları vardı ve gözleri de sanki taşların o gri mavi arası rengi gibiydi.
"Hahaha çok komik Maya (-.-)"
"Herkes burda mı peki?" Valizin üstünde oturan Cemre'ye döndü. Başını hafifçe sallarken kumral renkli saçları dağılıyordu. Gözleri de karamel rengiydi.
"Evet herkes burada. Bir dakika Sueda'yla Eva nerde?"
"Buradayız." Eva Sueda'yı kucaklamış sürükleyerek kapıdan içeri soktu. Sueda'yı yere bıraktıktan sonra omzuna gelen siyah saçlarını düzeltti. Gözleri de yeşilin çok hoş bir tonundaydı. Sueda'ysa yerde yatıyordu. Saçları hafif kısa kızıl kahverengiydi. Karamel rengi gözlerini odada gezdirdi ve tekrar kafasını yere koydu.
"Bir dakika valizler." Eva kızların şaşkın bakışları arasında kapıdan çıktı ve birkaç dakika sonra elinde iki valizle geri geldi.
"Yuh ama bu kadar güç Eva'ya bile fazla!" Herkes Özlem'e hak verircesine başlarını salladı. Özlemin açık kahverengi saçları vardı. Gözleri de kahverengiydi ve ışık yansıdığında kahvelerin arasında gizlenmiş mor tohumlar parlıyordu.
"Şimdi herkes burada olduğuna ve eşya eksiğimiz olmadığına göre yerleşmeye başlayalım. Akşam olacak neredeyse." Daha sonra Rumu çantasını sürüklemeye başladı. Rumu'nun omzuna uzanan kısa saçları vardı. Ela renkli gözlerini Teru'ya dikti.
Teru, Rumu'yu tişörtünden çekiştirdi.
"Kimin nerede kalacağını belirlemedik," dedi.
"Bir fikrim var." Herkes Nazlı'ya doğru döndü. Açık kahverengi saçlarını topuz yapmıştı.
"Nedir Na-chan?" Ritsu düşünceli bir ifadeyle Nazlı'ya bakıyordu. Siyah saçlarını Teru gibi at kuyruğu yapmıştı. Gözleri de dingin bir mavi rengiydi.
