Sanırım şimdiye kadar onu sevdiğim gibi kimseyi sevmedim. Hayatımda sadece o vardı sadece o.Kimseye ona baktığım gibi bakmadım. Sadece onu gördüğümde kalbim yerinden çıkıyor. Sadece ona baktığımda dalıp gidiyordum. Onun bana nasıl baktığını tek bir sefer bile umursamadım. Ben onu onsuz bile sevmeye razıydım. Peki ya o ne yaptı. Kalbimi kırdı. Ben ona seni sensiz bile severim dediğim halde bunu nasıl başardı. Beni kendinden nasıl bu kadar soğuttu hiçbir fikrim yok. Tek bildiğim artık onu eskisi kadar sevmediğim ama yinede içimde hala birazcık o var ve bundan nefret ediyorum. Hiç bir zaman onu tamamen unutamadım. 1 yıldır çabalıyorum ama olmuyor. Ve şimdi bir boşluğun içinde öylece bekliyorum.
Tek yapabildiğim bu. Neyi bekliyorum kimi bekliyorum bunu bile bilmiyorum. Tek yapabildiğim bu işte sadece beklemek. Aslında en acısı da bu biliyormusunuz. Bir boşluk içinde olmak. Ne olduğunu nasıl olacağını bilememek. En acısı da bu. Bir insana ne kadar çok değer verirsen o değer verdiğin insan canını o kadar acıtabilir. Benimde canımı en çok o acıttı. O değer verdiğim insan. Herşey gayet güzeldi ona o kadar çok alışmıştım ki birden çekip gitti hayatımdan.Ne olduğunu nasıl olacağını onsuz ne yapacağımı söylemeden ELVEDA bile demeden öylece çekip gitti sadece. Ya ben ne yaptım arkasından baktım. Dur diyemedim. Gitme diyemedim. Seni hala seviyorum diyemedim. Sensiz nefes dahi alamam diyemedim. Bazen susmak insanın canını öyle yakıyor ki. Onun suskunluğu karşısında tek bir kelime bile edemiyorsun. Tıpkı benim de tek bir kelime edemeyip öylece baktığım gibi. Onu öyle seviyordum ki bir gün ayrılacağımız daha doğrusu terk edileceğim aklımın ucuna bile gelmezdi ama bazen en imkansız dediğimiz şeyler bile gün gelip devran dönüp olabiliyor. Tıpkı benimde başıma onca şeyin bir anda geldiği gibi...