-8-

98 10 42
                                    

Biraz uzun oldu gibi*

Sofia kendisine ikram edilmeyen viskinin adamın boğazında akıp geçişini izlerken hiç tepki vermedi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sofia kendisine ikram edilmeyen viskinin adamın boğazında akıp geçişini izlerken hiç tepki vermedi.

Oysa viski içmeyi isterdi.

''Olan tüm bu her şeyin arasında, Bayan Lusera, neden ilk size geldiğimde yardım etmeyi kabul etmediniz.''

''Çünkü destekçisi olduklarını onaylamıyordum.''

Tony egoistliğini hiç kaçınmadan ortaya koyarak ''Yani tekrar Kızıl Suikastçı oldun, günahların, yanlış olanların savaşçısı, paralı asker oldun.''

Sesini kısarak tiksinirmişçesine sözleri söyledi. ''Yani her zaman olduğun gibi oldun. Çünkü senin olayın bu. Değişmemek.'' Kadın bu suçlama tarzı kelimelere cevap vermedi. Ancak dudaklarını aralayıp konuşmaya başlarken yine Demir Adama cevap veriyordu.

''Diğer tarafı seçtim çünkü elindekilerimi neden saklamak zorunda olduğumu biliyorum. Neden siktiğimin bir noterliğine ya da her neyineyse gidip benim şu gücüm var diyerek kayıt altına alınmamam gerektiğini biliyorum.''

''Çünkü sen bir casussun.''

''Çünkü farklıyız.''

Tony'nin bunu bildiği oldukça belliydi, yine de adam kaşlarını çatarken gözlerinde ki merakı görebiliyordu.

''İnsanlar hep farklı olandan korktu ve bazen de sadece korkmakla kalmadı.''

Derin bir nefes alıp verdi. En eski anılarından birini hatırlarken.

''Ben bunu yaşadım, bir yasayla değil belki ama zamanı geldiğinde gölgelerin ardına geçmek zorunda olduğumu casus olmadan önce anlamıştım. Bu... Desteklediğin bu şey, kaçış yolunu kapatıyor.''

Stark ses çıkarmadı, sanki bir an hak tanımıştı. Kadının zeki ve gereksiz düşüncelere sahip olmayan biri olduğunu çok uzun süre anlamıştı. Bu yüzden ses çıkarmadı.

Yolun sonuna yakınım, şimdi fikrimi değiştiremem.

Konuyu değiştirdi, aklında bulunan detaylardan birini daha sordu.

''Magneto'nun amacınını olduğunu anlamıştın.''

Tony resmi bir kayıt olmamasının verdiği rahatlık ile soru sormanın ötesine gidip sürekli mantık yürütüyor Lusera ise hem içten içe hem de kelimeleriyle onunla dalga geçiyordu.

''Nasıl?''

Stark'ın iyi olduğu şey yalan söylemek değildi. Doğruyu saklamaktı ve tam o saatlerde artık böyle uğraş içinde değildi. Sınırlarını, duvarlarını bir süreliğine örmeyi bırakmıştı. Karşısındakine safça güveniyordu. Karşısındaki kadının gelip duvarları yıkmayacak kadar merhametli olduğuna inanıyordu. Ve hatalı olduğu noktada bu olacaktı.

The Mercy Of War | Marvel AUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin