-5-

141 15 61
                                    

Jake Eastwood

Jake Eastwood

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Londra

Zarif ve uzun ellerini adama bıraktı. Yeşil gözlerin ona bakışı, artık yabancı olmayan ellerin onunkilerle oynayışı onu rahatsız etmiyordu. Tam tersine bir anlığına da olsa huzurda hissetmesine yardımcı olmuştu.

''Eğer gitmek istemiyorsan gitmemelisin.''

O an Jake Eastwood adlı adamın nasıl bu sonuca ulaştığını düşünmesine bile gerek yoktu.

Laurine emin olamadığı düşüncelere boğulduğunda fazla sessiz kalır, bir süreliğini harekete geçmezdi.

Tıpkı o an olduğu gibi.

''Ama istiyorum.''

Konum ve yapılması gerekenler sabah saat beş sularında gizli bir bağlantıyla ona gönderilmişti. Laurine'nin bilgisayarı erişimlere büyük oranda kapalıydı ve bundan dolayı gelen tek ve yegane bağlantı kimden gelmiş olabileceği hakkında şüphe uyandırmıyordu. Sofia'nın planları tam anlamıyla yolunda gitmese bile. Gizlenebilmek konusunda zorunlu olarak gelişmiş yetenekleri ve bilgileri vardı.

Sorun aslında yapması gerekenler veya isteyip istemediği değildi. Lusera herhangi birisinden bir şey istiyorsa gerçekten eli kolu bağlı olduğu anlamına gelirdi ve bundan dolayı bunu geri çeviremezdi. Sorun sonunda ne olacağını kestirememesiydi.

Oldukça barizdi ki konu 'kahramanların' arasında çıkan iç savaş hakkındaydı. Sorun hakkında düşüncesi yoktu çünkü olmasına gerek yoktu. Eski bir MI5 ve MI6 ajanıydı. Özel güçleri zekası, eşi benzeri zor bulunan dövüş yetenekleri ve silah bilgisiydi. İnsanları kurtarmak gibi bir isteği yoktu.

Olsaydı şu an paralı asker olmazdım.

Gözlerini kapatıp derin bir nefes verdi. Yataktan kalkıp kendisine bir sigara yakmak istiyordu ancak fazla yorgun kalmıştı.

''O zaman sorun ne?''

Uzun bir süreden sonra halen dürüst davranıp davranmaması hakkında emin olamadığı adama baktı. Jake'in yeşil gözleri oldukça yumuşak bakışlara sahip olsa da kendininkilerin keskin bir mavi olduğunu biliyordu.

''İşler gereğinden karmaşık olduğunda, nasıl başa çıkılacağını düşünüyorum.''

''Henüz işe bile başlamadın.''

Ellerini geri alıp kirli sakalların üstünde gezdirdi hafifçe. Bilinmezlikle derin bir nefes alıp verdi ve gözlerini tekrar kapattı.

Bu sefer düşünmemeye çalışıp, olabildiğince dinlenmeye odaklanarak.

Bir Gün Sonra Amerika/Teksas

Bir adam vardı. Yalnız başına, sevdiklerinden ayrı, onu öldürmek için yanıp tutuşan ülkenin sınırlarında tek başına dolanıp duran eski bir asker vardı. Belki de Birleşik Devletin en sıcak ve en kurak eyaletlerinden birinde ülkenin ani gerileyişi ile oluşan tedirginlikten ve yararlarından faydalanıyordu.

The Mercy Of War | Marvel AUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin