Merhabalar bu ilk bölüm olduğu için oldukça heyecanlıyım o yüzden hiç uzatmadan bölüme geçicem vote atarsanız sevinirim :)
•
Merhaba ben Ahu .İsmimin anlamı ceylan demekmiş ve babam da beni annem hamileyken hep minik ceylanım diye sevdiği için ismimi Ahu koymuşlar. Ben de adımın Ayşe, Betül, Gonca, Beyza, Gül gibi bilinen bir isim olmasını çok isterdim ama kaderime razı geliyordum.Benim isteğim üzerine lise okumak için ailemle birlikte İstanbula taşındık. Aslında başka bir okulda okuyordum ama ailem başarılı olamayacağımı anlayıp Lise 3 'ün ikinci dönemi beni bu okula yazdırdılar. Bu da ilk sabahımdı..Bu şehirdeki ikinci , bu okuldaki ilk günüme alarm denilen aleti bulan adama sövmekle başladım. Neden zamanı durdurup sonsuza kadar uyuma hakkımız yoktu ki? Alarmı kapatıp tekrar sıcacık yatağımın içine kıvrılırken aslında güzel bir beş dakika daha geçirebileceğimi düşünsem de bu düşüncemi annemin odama bodoslama dalmasıyla kestim. Biliyordum işte yine uyumak bana haramdı. Annem başımda dikilip yaklaşık bir yarım saat öttükten sonra sonunda beni kaldırabilmişti. Daha uyanamadan kendimi duşun içinde buldum . Artık uyumanın bana haram olduğunu kabullenerek böğürtlenli duş jelimle yıkanmaya başladım . Bu anı da yine annemin kapının önünde benim acele etmem gerektiğini bildiren sözlerle kestim . Duştan çıkınca hemen saçlarımı kurutup şekillendirdim ve açık bıraktım . Odama girdikten sonra annemin benim için yatağa koyduğu yeni elbiseyi kenara atıp dolabımdan rahat kıyafetler çıkardım . Ne gerek vardı ki elbiseye? Üzerime siyah mom jean ve gri sweatshirti geçirdim sweatimin uçlarını pantolonun içine sokup belime de siyah lastik kemeri bağladım . Aynaya baktığımda hazırdım işte sadece yüzüme hafif bir renk kattım ve dudağıma bir parlatıcı sürdüm . Saçlarımın ucu zaten hafif dalgalı olduğu için açık bıraktım. Siyah çantam ve vanslarımı alıp giydikten sonra anneme çıktığımı söyledim.
Annem: Kız bu ne hal ? Ben sana o elbiseyi boşuna mı aldım ? Hem kahvaltı yapmadan nereye böyle?
Ahu: Annecim ben aç değilim hadi siz benim yerime de yiyin babamla . Ben çıktım.
Annem arkamdan söylense de onu dinlemeden koşup onun gözü önünden kurtulunca rahatça yürümeye başladım.Annemler servisle gitmem için ne kadar ısrar etse de olmazdı işte ben yürümeyi seviyordum.Kulağıma kulaklığımı takıp listemden rastgele bir şarkı açtım ve dinlemeye başladım.Okul eve çok uzak değildi zaten . Bu yüzden yaklaşık 10 dakika sonra yeni okulumun girişini gördüm. Beni ne tür maceraların beklediğini şimdiden düşünmeye başladım. Kampüsümüz çok büyüktü ve aynı zamanda çok da moderndi.Hatta şimdiden burada kaybolacağımı düşünüyordum. Şu an Lise 3. Sınıftım . İlk senem izmirde geçmişti çünkü bu şehirde ev bulmak ve taşınmak düşündüğümüz kadar kolay olmamıştı. İkinci sene ise İstanbula taşındık ve yaklaşık bir buçuk sene başka bir yerde okudum.Şimdi okula yeni kız lakabıyla girmek içime sinmese de kapıdan içeri kartımı okutarak girdim. Ve girdiğim an bütün bakışlar üzerime döndü, bana bakıp gülüşenler bile vardı .Daha nedenini tam çözemeden kafamın üstünde bir ıslaklık hissettim . Ve kafamdan akan mavi boyayı son anda fark edip hemen gözlerimi kapadım . Neler olduğunu henüz ben bile hazmedemezken bir sürü kahkaha sesi işittim. Şaka mıydı bu? Elimle yüzümü sildikten sonra etrafıma bakındım. Dört kişi dışında herkes kahkahakarla gülüyordu. Benim gözüm o dört kişide kaldı.Daha doğrusu iki tane yeşil gözde takılı kaldı. Gözleri daha önce görmediğim kadar güzel bir renkti.Biz bakışırken bu anı okul zili böldü . Ben ne yapacağımı bilemeden orada düşünmeye başladım. Hayır eve gidemezdim eğer gidersem ailem asla bu okula geri dönmeme izin vermezdi .Bu nedenle okuldan içeri girdim ve müdürün yanına gittim. Müdür bana acır gibi bakıp okul başkanını çağırdı.Yaklaşık 2-3 dakika sonra çok güzel bir kız içeri girdi.Bu bana gülmeyen dört kişiden biriydi.
Müdür: Naz bu şakaların eskide kaldığını düşünüyordum ama nedense öyle değilmiş?
Naz: Üzgünüm müdürüm benim de haberim dahilinde olan bir olay değildi.
Müdür: Umuyorum tekrarlanmaz. Şimdi yeni kızı soyunma odasına götürüp temizlenmesini sağlıyorsun ve yedek kıyafetini ona veriyorsun. Ardından tekrar buraya getirirsin.Sen de kusurabakma kızım bu okulda bazıları büyümek nedir bilmiyor da .
Ahu: Sorun değil efendim.
Dedim ve isminin Naz olduğunu öğrendiğim kızı sessizce takip etmeye başladım.2 kat aşağı indikten sonra üstünde soyunma odası yazan yere girdik.
Naz: Sen duşa gir , içeride gerekli şeyler var .Ben de senin için kıyafet çıkarayım.
Ahu: Tamam
Dedim ve içeri girdim.İlk olarak üzerimdekileri çıkardım sonra da duşakabine girip duşumu aldım.Bu okul adeta otel gibiydi. Kısa bir duşun ardından çıktım ve ilk çamaşırlarımı tekrar üzerime geçirdim.Onların temiz olmasına çok sevinmiştim.Saçımı kuruttum ve lavabodan dışarı çıktım.Naz elindeki kıyafetleri bana verdi .Ben de onları giyinmeye başladım.Bana bir tane kot şort ve üstüme bol gelen mor bir tişört vermişti.Tişörtün uçlarını şortun ucuna soktum ve şortun belini sıktım.
Ardından bana verdiği çorap ve mor spor ayakkabıyı da giydim ve sonunda hazırdım.Aynaya baktığımda fena da olmamıştım aslında.Naz: Aynayla aşkın bittiyse seni bir an önce müdüre götürüp kendi işime bakmak istiyorum .
Ahu: Tamam geliyorum.
Dedim ve tekrar aynı yerlerden geçerek müdürün odasına girdik. Naz gittikten sonra müdür bana ders programını verdi ve ben de kendimi odadan dışarı attım. Daha ilk günüm böyle geçiyorsa sonlara doğru uçan periler görme ihtimalimi bir daha gözden geçirdim. Olduğum stres yüzünden acıkmıştım.Annem haklıydı işte yemek yemeliydim sabahları.Midem bu denli guruldarken sınıfa gitmek istemedim ve nerde olduğunu bilmediğim kantini aramaya başladım.Etrafıma bakındığım için önüme bakmazken duvara tosladım .Ama bir dakika duvar neden kakao kokardı ki? Ayrıca biraz da yumuşaktı sanırım. Başımı kaldırıp ne tür bir duvar olduğuna bakacakken yine aynı yeşillerle göz göze geldim.Daha sonra farkına vardım, bu bir duvar değildi ki.Tam da o an köşeli beynime jeton düştü.Ah ah salak kız , neden önüne bakmazsın ki diye sızlandı iç sesim.
Ahu: Ben çok özür dilerim , kantini ararken birden bir duvara tosladım ve o duvar senmişsin.Aslında sonra duvar ol...
Daha sözüm bitmeden beni susturmak istercesine elini ağzıma koydu.
Ares: Sana açıklama yap demedim zaten .Ben nöbetçiyim bugün ve senin de sınıfında olman gerekirdi, burada değil.
Ahu: Ama ben çok acıktım, malum başımdan aşağı boya döküldü ve sonrasında yaptığım temizlenme süreci de uzun sürdü.Hem birazdan zil çalar zaten.
Tam bir şey diyecek gibi oldu ki zil sesi etrafımızı sardı.O da bir şey demeden omuz silkip arkasını döndü.
Ahu: Şey merhaba ben Ahu ve sen de..
Ares: Sana kim olduğunu sormadım zaten ama ismimi bilmen işine yarar ben Ares.Şimdi kantine mi gidersin yoksa ..
Ahu: Tamam gidiyorum ben.
Dedim ve kantinin yolunu tuttum.
•
Merhabalar, öncelikle yazma konusunda tecrübem yok ve bu sadece eğlence için yazılan bir kitap.Yorumlarınızı ve vote sayılarını merak ediyorum şimdiden umarım beğenirsiniz:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İSİMSİZLER
RomanceYeni bir şehir, yeni bir hayat, yeni arkadaşlıklar , yeni aşklar ... İnsan hiç zamanında nefret ettiği insanları canı gibi sevebilir miydi? Mümkün müydü bu? Peki bu sıradan birinin hikayesi mi ? Aşk , dostluk, macera kavramlarıyla iç içe bir hikaye...