2. Bölüm

20 2 0
                                    

Merhabalar hikayeme şimdilik haftada 2 kere bölüm atıcam sanırım ama istek gelirse artabilir.Umarım severek okursunuz.

Şu anda ilk dersi ektiğim için ikinci dersimiz olan Fiziğin son on dakikası içerisindeydik .Garip olan şey Fizik hocası bana hiç kızmamıştı gelmediğim için.Ben meraklı bir insandım ve bunu öğrenmek zorundaydım.Teneffüste gidip soracaktım, ne pahasına olursa olsun.Derse gelmeyip çok iyi etmiştim , hem hoca kızmamıştı hem de lezziz bir tost ve ayran ikilisini kimsenin olmamasını fırsat bilerek gömmüştüm . Şu an ise sıramın altındaki şaşırtıcı biçimde hala erimemiş olan aşkımı yiyordum . Aşkım dediysem yamyam değilim tabii ki insan yemiyorum .Leziz mi leziz içinde akışkan karameli dışında kıtır ve eşsiz sütlü çikolatası olan Caramio yiyordum tabi ki.Şansım bu okulda yaver gitmemiş olacak ki kantinde karam yoktu .Neden mi bu kadar abarttım çünkü bu dünyada canımı feda edebileceğim iki şey var; ilki yatağım , ikincisi ise çikolata . Bazen düşünmüyor değilim insanlar ne acı diyetler yapıyor.Bazısı sadece su içiyor, bazısı sadece sebze yiyor ve hepsi de ölesiye spor yapıyor.Bu dünya kesinlikle adil değil.Neyse konu çok uzadı sonuçta ben diyet yapmıyorum ehehe. Elimi tekrar sıramın altına soktum ama çikolatam bitmişti.Üzgün bir şekilde ellerimi sıramın altından çıkardım ve sınıfa bir göz gezdirdim.Kimse dersle ilgilenmiyordu . Daha sonra saate baktım ve kalan saniyeleri içimden saymaya başladım.Üç..İki..Bir ve evet zil çaldı . Bu belayı da atlattık ya rahatladım . Herkes sınıftan çıkarken ben hocanın yanına ilerlemeye başladım.Hoca da bana bu kadar öğrencinin içinde gele gele sen mi geldin gibi bir bakış atıyordu ama umursamadım.

Ahu: Hocam ben bir şey soracaktım.

Hoca: Sor

Ahu : Bana ilk derse girmediğim için neden kızmadınız?

Hoca: Sınıfa mavi bir öğrenci girmesini istememiştim , sen de temizlenmişsin kızmam gereken konu mu vardı?

Ahu: Yok yok ben de çıkıyordum.

Hoca : Peki

Dedikten sonra sınıftan fırladım .İşte şimdi çakmıştım köfteyi .Hoca bütün ders temizlendim sanmıştı ama bu durumu bozup ilk günden azar işitmek yerine cebimdeki paramla kantine doğru ilerlemeye başladım.Bu okul cidden kalabalıktı , geçerken her tip insan görüyordum .Sarışınından esmerine, güzelinden çirkinine , uzunundan kısasına her tip insan vardı sanırım.Bu kalabalığı geçtikten sonra kantine vardım ama kantin daha da kalabalıktı sanırım. Ben de üzüle üzüle sıraya girdim .Tam sıra bana gelmiş ve ben de parayı ödeyecektim ki bir el uzandı ve benim paramı da ödedi.Ben de çikolatalarımı alıp onu takip ettim .Tamam beleş her şey ayrı güzeldir ama size meraklı olduğumu söylemiştim sanırım.

Berk:Merhaba ben berk aslında bu sabah o boyayı üstüne ben döktüm ama bu bizim karşılama seremonimiz gibi birşey.Yeni gelenlere hep böyle şakalar yaparız.Ben yine de özür dilerim , bu çikolataları borcum say.

Ahu: Ben de Ahu, anlıyorum ama boşver şakalar güzeldir seni affettim.

Berk: Şey isminin anlamı ne , ilk kez duydum.

Ahu: Babam beni ceylanım diye severmiş ve anlamı da bu o yüzden böyle orijinal bir isim seçmişler.

Berk: Bence güzel bir isim , sevdim.

Ahu: Sağol, ben gideyim

Berk: Tamam sonra görüşür müyüz?

Ahu: Neden olmasın?

Dedikten sonra kantinden çıktım zaten zil de çalmıştı.Şans benden yanaydı ki dersimiz müzikti ve söylentilere göre hoca haftaya gelecekmiş.Bugün de yarım gündü yani bu son dersti.Bu yüzden sınıfa gitmek yerine bahçeye çıktım ve kuytu bir köşeye geçip telefonumdaki oyunu oynamaya başladım.Tam o sırada bir bildirim geldi.

Bilinmeyen: Ahaha şişko bir kız , oturmuş çikolatalarını yiyor ve oyun oynuyor ahaha

Bilinmeyen: Bana bak şişko, o giydiklerinin içinde zayıf mısın sence?

Ahu: Sen neyden bahsediyorsun, benim kilom gayet normal.Ayrıca sen de kimsin?

Bilinmeyen : Şişkoya yazan biriyim sadece , neyse bb.

Bişey demedim.Ne yani kilo mu aldım ben? Ama ne yapayım yani çikolata aşktır.Ama sanırım diyete başlamalıyım.Çikolata sayımı günde ikiye düşürsem günde 10 kilo verirdim sanırım. Gerçekten dışarıdan çikolata yiyen bir şişko gibi mi görünüyordum . Haklılardı 50 kilo olmuştum resmen . Elimdeki çikolatama baktım ve onu acımadan çöpe attım.Kilo verecektim.Daha önce hiç diyet yapmamıştım . Bu nedenle internetten araştırdım ve sadece su içmeye karar verdim. Yaklaşık yarım saat bunu düşündüm ve acıkmaya başladım.Şimdiden böyleyse çok zorlanacaktım sanırım. O yüzden kantine gittim ve su aldım.Sonra da içmeye başladım.Acaba su karnımı doyurur muydu? Pek sanmıyorum.
Karnım doymuyordu ama sanki daha iyi hissediyordum.Daha sağlıklı. Suyumu bitirdiğim an zil çaldı.Sınıftan çıkanların arasına karıştım ve okuldan çıkıp markete gittim .Cipsler, çikolatalar, kurabiyeler, gofretlerin arasından zorla sıyrılıp bir sürü su aldım.Daha sonra da evin yolunu tuttum.Annem kapıyı açtığında ilk başta poşettekileri merak etse de abur cubur diyerek geçiştirdim ve odama çıkıp suları en alt çekmeceme yerleştirdim.Daha sonra meraktan ölmek üzere olduğum için dayanamayarak tartıya çıktım. Hâlâ aynı kilodaydım.Bu demek oluyordu ki sadece su ile olmazdı.Bu yüzden siyah bir tayt ve beyaz bir tişört ile dışarı çıktım.Zaten evimize yakın olan yürüyüş yoluna çıkıp bana enerji verecek bir müzik açtım ve tempolu bir şekilde koşmaya başladım.Daha şimdiden yoruluyordum ama ben şişko olamazdım. Biraz daha tempomu arttırıp koşmaya devam ettim.Yaklaşık bir yarım saat sonra yolda bacağı sakatlanmış bir kedi yavrusu gördüm .Tüyleri griydi ve gözleri maviydi.Hemen onu kucağıma aldım ve uzaklaştığım için taksi çağırıp eve doğru gitmesi için tarifettim.Bu sırada kedi de kucağımda uyuyordu.Onu bir daha sokağa bırakmaya gönlüm el vermediği için onu gizlice eve soktum ve yatağımın üstüne koydum .Çıkarken de kapıyı kilitledim ve aşağı indim.Annem beni görünce kolumdan çekiştirerek beni mutfak koltuğuna oturttu.

Annem: Kız sen kilo almışsın.Böyle olmaz , sonra kimse seni almaz ve evde kalırsın.

Gerçekten bunu her fırsatta aklıma getirip duranlardan yoruldum ve bu sözleri dinlemek yerine koşarak odama çıkıp kapıyı kilitledim.Daha sonra oturup ağlamaya başladım. Karnım da acıkmıştı ama bu sözlerden sonra yeterince doyduğumu hissettim.Aslında uykum vardı ama bu dedikleri uykumu da kaçırmıştı o yüzden gece olmasını aldırmadan telefonumu ve cüzdanımı aldım ve uyuyan kedi yavrusunu son kez kontrol ettikten sonra kapımı kilitleyerek aşağı indim.Annem beni görünce bir şey diyecek gibi olsa da ona izin vermeden hemen kendimi dışarı attım.Hava biraz soğuktu ama umursamadan son sürat koşmaya başladım.Bir yandan da ağlıyordum.Kilolusun demeleri özellikle kızlar için çok iç acıtıcı bir şeydi . İnsan daha çok üzülüyor ve genelde yemeğe vuruyordu kendini .Ama bende tam tersi hırsla savaşıyordum.Çok kilom yoktu ama fazla kilo belli oluyordu işte.Herkes o filmlerdeki süper kızlardan olmak isterdi sonuçta. Ben ağlarken birine çarptım ve kusura bakmayın ama yere amele sümüğü gibi yapıştım.Ve daha sonra ben yere düştüğüme üzülürken biri beni belimden tutarak yerden kaldırdı ve o an Aresin gözleriyle karşı karşıya geldim.Çocuğun gözleri çok güzeldi be. Ama onun bu yolda ne işi vardı ki?

Merhaba bu gün içimden yazmak geldi , umarım beğenirsiniz.Biraz acemi olsam da beğeneceğinizi umuyuyorum :)

İSİMSİZLER Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin