3. Bölüm

19 2 0
                                    

1 hafta sonra:
Tam bir haftadır mideme sudan başka  hiç bir şey girmiyordu ve ben 2 kilo vermiştim . Bunun sevinci ile diyete devam ederken aynı zamanda da açlıktan ölmemek için direniyordum çünkü çok halsiz düşmüştüm ve bu yüzden bugün annemden çorba istemiştim, onu yiyecektim ki spor yapabileyim.Diğer türlü kendimde ayağa kalkacak enerjiyi zaten zor buluyordum . Ayağıma panduflarımı geçirip aşağı indim ,  annemin yaptığı çorbadan bir kase doldurdum ve yavaşça içmeye başladım.Annemler işteydi . Babam doktordu ve yoğun bir temposu vardı annemin ise bir derneği vardı ve her gün oraya gidiyordu . Bu yüzden rahat davranabiliyordum.Çorbamdan küçük yudumlar alıp bitirdim ve odama çıktım . Biraz kitap okuyayım derken birden midem bulanmaya başladı dayanamayıp hemen tuvalete koşup midemi boşalttım. Bu da neydi böyle? Sadece bir kase çorba içmiştim bu yüzden neden kusmuştum ki? Ama midem de haklıydı sonuçta , belki de yemek yememeliydim . Bu yüzden sifona basıp odama çıktım. Spor için aldığım turuncu yarım atletimi ve kenarında turuncu şeritler olan siyah taytımı giydim . Siyah spor ayakkabılarımı aşağı indirip suluğuma su doldurdum ve telefon , anahtar ile birlikte siyah sırt çantama koydum ve kendimi dışarı attım. Sonra koşmaya başladım. Yavaş yavaş tempomu arttırırken yoruluyordum ama buna rağmen devam ediyordum çünkü bendeki inat sayılırdı. Bir saat kadar koştuktan sonra devam edecektim ki gözlerim karardı ve kendimi banka bıraktım . Başım dönüyor, midem bulanıyordu. Kafamı kollarımın arasına alıp geçmesini bekledim ama tam tersine hiç azalmıyordu bile . Bu sırada yanıma birileri oturdu ve iki kişi de önüme diz çöküp iyi olup olmadığımı sormaya başladılar. Sonunda kafamı kaldırdığımda iki kişinin Naz ve Ares olduğunu gördüm , diğerini tanımıyordum ama soracak kadar gücüm yoktu . Onlar bana telaşla bakarken birden gözlerim karardı ve birinin kucağına düştüm. Gerisi karanlık.

...

Gözlerimi açtığımda tavandaki beyazlık ve o midemi bulandıran hastane kokusu ile nerede olduğumu hemen anladım ve oturur pozisyona geçtim . O sırada beni izleyen üç çift göz ile karşı karşıya geldim .Naz, ares ve o bilmediğim çocuk mu beni buraya getirmişti? Ah bendeki de soru mu, yoksa neden burada olacaklar bayıldığımı duyup çikolata getirmek için mi? Biz hala bakışırken içeri doktor girdi ve elindeki kağıtlara göz gezdirip bakışlarını tekrar bana yöneltti.

Doktor: Uyanmışsınız, açlıktan ve yorgunluktan şekeriniz epeyce düşmüş .Bu da bayılmanıza neden olmuş .Anladığım kadarıyla uzun bir süredir yemek yememişsiniz , bunun sağlıksız olduğunu belirtmek isterim , siz daha gençsiniz.

Ahu: Peki

Doktor: Geçmiş olsun

Dedikten sonra dışarı çıktı ve bana meraklı bakan gözlerle beni baş başa bıraktı .

Naz : Nasıl yani, ne kadar süredir yemek yemiyor olabilirsin?

Ahu: Bu sizi ilgilendirmez

Naz: Tabi ilgilendirir , bayılmışsın hem de açlıktan.

Ares: Ahu haklı , bizi ilgilendirmez bence gidelim hadi Emir.

Adının Emir olduğunu öğrendiğim çocuk ve Ares hızla dışarı çıktılar , Naz ise tekrar geçmiş olsun dedikten sonra onların yanına gitti . Ben ise yataktan kalkıp serumu ne kadar canımı acıtacağını umursamadan kolumdan çektim ve çantamı alıp dışarı çıktım odadan. Çıkışa doğru ilerlerken aynı şekilde benimle birlikte Areslerde çıktı.Ben ise onları takmadan çıkacakken Ares kolumdan tutup kendisine çevirdi beni.

Ares: Senin uzanman gerekiyordu, serumun da bitmemişti.

Ahu: Evet eve gitmek istediğim için hastaneden çıkma kararı aldım ve şu an burdayım, izninle gideceğim.

İSİMSİZLER Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin