Merhaba ben bu sene sınava hazırlanıyorum o yüzden bölüm yazmaya pek vaktim olmuyor ama vakit buldukça atıyorum , anlayış gösterirsiniz diye umuyorum.İyi okumalar .
•
Sabah uyandığımda kendimi diğer sabahlardan pek de farksız hissetmiyordum.Aç..Aç..Aç ama pes etmiyordum.Sağlık şu anda umrumda olan son şeydi ve şimdi ise merak ettiğim şey tavanımın bu kadar büyük mü olduğuydu.Hayır yanılmıyordum benim tavanım küçüktü , aynı odam gibi.Sonunda kalkıp etrafa bakmayı akıl edince gözlerimin büyümesine engel olamadım.Haklıydım işte burası benim odam değildi.Hemen ayağa kalktım ama bir anda başım döndüğü için tekrar oturdum yatağa. Hızlı kalkınca hep böyle olurdu zaten. Yavaşça bir daha kalktığımda artık başımın dönmediğine sevinerek kapıyı açtım ve etrafıma baktım.Burası büyük bir ev olmalıydı.Her yer benden pahalı olduğunu düşündüğüm tablo ve süslerle doluydu.Buralara ayak basmayı bile haksızlık görürdüm normalde ama şu an evin içinde olduğum için bunları düşünmek yerine merdivenlerden aşağı indim.O sırada kenarı altın rengi olan ve üstünde inciler ile süslenmiş çiçek desenleri olan ayna gözüme çarptı.Üstümdekiler değişmişti, kim değiştirmişti? Üstümde V yaka siyah bir tişört ve siyah bir şort vardı.Adımlarımı hızlandırarak salon olduğunu tahmin ettiğim yere girdim.Yanılmıyordum.Burası hayatımda gördüğüm en büyük ve pahalı salondu.Salonu incelemeyi bitirdiğimde sonunda koltukta oturanların kim olduğuna bakmak aklıma geldi ve o an her şey aklıma dank etti.En son birinin kucağındaydım ve almış olduğum yoğun kakao kokusu da bunun o olduğunu anlamama yetiyordu.Uzun bir süre onlarla bakıştım.Daha doğrusu Ares ile.
Ares: Günaydın
Ahu: Ben niye buradayım?
Naz: Sen bayılınca ne yapacağımıza karar veremedik ve seni buraya getirmeye karar verdik.
Ahu: Her şey için teşekkürler ama ailem merak etmiştir. Ben gideyim.
Emir: Merak etme sen bayılınca Ares senin anneni ara...Hey ne vuruyorsun be!
Ahu: SİZ BENİM ANNEMİ Mİ ARADINIZ?
Emir: Siz yanlış olur Ares aradı..Ya vurmasana be koca Maymun!
Ahu: BAYILDIĞIMI SÖYLEDİNİZ Mİ? NE DEDİLER? ÇOK MU KIZDILAR?
Ares: Sakin ol sadece bizde kalacağını söyledim onlar da tamam dediler.Şimdi Aysel Abla sana çorba yapıyor, içersen iyileşirsin .Mutfağa geçelim.
Ahu: Şey..siz hiç zahmet etmeyin ben eve gideyim.
Ares: Neden çorba içtikten sonra gitmiyorsun?
Ahu: Aç değilim.
Ares: Sormadım zaten, itiraz etme.
Dedikten sonra kolumdan tutup beni mutfağa doğru götürmeye başladı.Kolumu çok sıkıyordu, canım acıdığı için kolumu çekmeye çalışsam da gücüm yetmiyordu.
Ahu: K-kolum A-acıyor .
Ares kaşlarını çatıp koluma baktı ve çatılı kaşları daha da çatılmaya başladı.
Ares: Hey sen iyi misin? Kolunu sıkmadım bile.Hem bu kol ne ya? Bileğin 2 parmağımla aynı kalınlıkta!
Bunu söylemesiyle gözlerim doldu.Kilolu olduğum için benle dalga geçiyordu.Kolum kalındı yani . Gözlerimi koluma çevirdiğimde ben de şaşırdım.Kilo mu vermiştim? Ama nasıl yani . 2 haftadır tartlıyordum ama hiç bir değişiklik yoktu ki?
Ahu: Evinizde tartı var mı?
Ares: Var ama neden istiyorsun ki?
Ahu: Sanane
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İSİMSİZLER
RomanceYeni bir şehir, yeni bir hayat, yeni arkadaşlıklar , yeni aşklar ... İnsan hiç zamanında nefret ettiği insanları canı gibi sevebilir miydi? Mümkün müydü bu? Peki bu sıradan birinin hikayesi mi ? Aşk , dostluk, macera kavramlarıyla iç içe bir hikaye...