5.Alnımda yazanlar mı?

318 22 5
                                    

Gözlerin kapanmadan önce, onun gülen yüzüne ve şişmiş dudaklarına bakıp gülümsedin. Yüzündeki tebessümü yitirirken uykuya daldın.

Bir süre öylece izledi. Göğüs kafesinin düzenli bir şekilde inip kalktığını gördü. Aradan birkaç dakika geçmişti ki, göğüs kafesindeki o iniş çıkışlar durmuştu. Kai, büyük bir endişeyle nabzını ve nefesini kontrol etti. Azura'ya telefon edip gelmesi için çağırdığında; Sehun da gelmişti.

"Normalde kalbinin ve solumunun zaten olmaması gerekiyordu. Onu bu hâle getiren büyünün kurbanlarından birinin burada olması sanırım" Azura sıkıntıyla odadaki koltuğa oturdu.

"Bu lanet büyüden kurtulmamız gerekiyor" Sehun kendi kendine söylenir gibi konuştuğunda Jongin de yatağa oturmuştu.

"Nasıl olacağı hakkında hiçbir fikrim yok. Üstelik şu an çok düzensiz bir nefes alış-verişine ve nabza sahip" esmer olan genç adam elleri arasına aldığı başını ovalamaya başladı. Sıkıntısından dolayı büyük bir baş ağrısına ev sahipliği yapıyordu.

"Kitap! Tabii ya, nasıl unuturum? " Azura ayağa fırladı ve evin alt katına indi. İki adam da ona eşlik ettiğinde evdeki çalışma odasına daha doğrusu kütüphaneye girdiler. "Beyler, etrafta eski püskü herhangi kitap görürseniz masaya yığınlayın" hep beraber baştan ayağa tüm kitaplıklara baktılar. Birkaç tane, ciltleri eski kitabı ayırt etmişlerdi.

Azura hepsinde tanıdık veya ilgi çeken bir şey var mı diye baktı. Son iki kitap kala; koyu yeşil ve oldukça yıpranmış bir kitapta durdu. Sayfaları tamamen bomboştu. Arka kapağının iç kısmındaki nota baktığında Azura, birkaç saniye durdu.

"Emin olduğun zaman savaşçının onu öldürüp yeniden hayata döndürmesine izin ver."

Azura ayağa kalktı ve kitabı masaya bıraktı. Odada volta atıp tekrar döndüğünde iki genç adam onu izlemeye devam ediyordu. Kitabı yeniden açtığında kapaktaki yazı da silinmişti.

"Salona geçelim mi? " diyerek ortamdaki sessizliğe son verdi. Salondaki ikili koltukta Sehun ile Kai oturduğunda, karşıdaki koltuğa da Azura geçmişti.

"Artık ne olduğunu anlatacak mısın? " sabırsızlanarak sızlanan genç adama baktı ve daha sonra başını yere eğdi.

"Büyünün bulaşmasını sağlayan kitapta bir not buldum. İkinci seferde not yok olmuştu ama gördüğüm şeyi söylemek kanımı donduruyor" gözleri dolduğunda dudaklarını dişledi ve devam etti. "Savaşçının yani senin sevginden emin olduğun zaman onu öldürüp yeniden dirilmesini sağlamanı istiyor"

Kai'nin büyük kahkahası salonda yankılandığında Sehun ve Azura kaşları çatık şekilde onu izliyordu.

"Bir eve taşınıyorum ve evde hayalet olduğunu görüyorum. Daha doğrusu asistanım bana o hayaletin en yakın arkadaşı olduğunu söylüyor. Ne tesadüfse (!) hayaletin bir zamanlar aşık olduğu adam oluveriyorum; ki bunlar nedense omzuma birer yük olarak biniyor. İşin daha da boktan kısmı ben bütün bu sorumlulukları almak istemiyorum! " Kim Jongin bağırarak ayağa kalktı ve devam etti. "Bu hayalet her kimse istediği şekilde devam edebilir ama ben onu kurtarmak falan istemiyorum! Onu tanımıyorum bile üstelik delirdiğimi düşünmeye başladım! Ben evden gidiyorum, ikinize de akıl sağlığı diliyorum" evden hışımla çıktığında iki sevgili şaşkınlıkla ve hayal kırıklığı ile bir süre sadece anlamsızca bakıştılar.

*

"Şirkette de benimle muhattap olmuyor Sehun, ne yapacağımı bilmiyorum" Azura gözleri dolu şekilde yaslandığı göğüse iyice sığındı. Sehun onun saçlarına bir öpücük bıraktı ve daha sonra biraz doğrulmalarını sağlayıp yüz yüze gelmelerine olanak verdi.

"Ona biraz zaman vermemiz gerektiğini düşünüyorum sevgilim. Duydukları ve gördükleri kolay şeyler değil" genç kız anlayışla başını salladı.

"Sence bu büyüye çare olacak mı? Hem beni korkutan diğer şeyi biliyorsun; o dört gündür uyanmadı" başını karşısındaki genç adamın omzuna yasladı. "Kabuslarım da giderek daha korkutucu bir hâl almaya başladı. Seninle güzel bir yaşam diliyorum ama asırlardır bitmeyen bir ömürle, sevdiğim insanların ölümüyle kalıyorum"

Azura, yüzyıllardır yaşadığından; hep sevdiği insanların ölümünü görmüştü. Arkadaşları, hoşlandığı adamlar, ailem dediği insanlar... Üstelik Sehun yüzünden kendi prensiplerinden birini de çiğnemişti; güya hiçbir zaman o hoşlandığı adamlardan birine yaklaşmayacaktı.

Ama bu aşk onu öylesine çok sarmıştı ki onunla bir randevuya çıkmaktan daha sonraları bu ilişkiyi yürütmekten kendini geri alamamıştı.

"Azura, güzel maviliğim; ben öldüğümde ve sen yaşamaya devam-" Azura başını kaldırıp Sehun'un dudaklarına ani bir öpücük bıraktı. Geri çekilecekken derinleşen öpücükle Sehun'un kucağına çekildiğini farketti.

Birbirlerini hırsla tadarlarken, sadece kısık sesli televizyon onlara eşlik ediyordu. Geri çekildiklerinde heyecanla inip kalkan göğüsleri temas ediyordu.

"Bir çözümünü bulacağız Sehun, gerekirse Jongin'in aklını başına getireceğiz ama bunu sağlayacağız" Sehun, kızın belindeki elini iyice sıkılaştırdı ve gülümsedi.

*

"Yaklaşık iki haftadır uyuyor ve senin tek düşündüğün şey cidden evden taşınmak mı? " Azura sinirle bağırdığında Jongin dinlemeyi reddetti.

"Sehun kaçık sevgilini de al ve evimden çıkın" onları evden kovmak için harekete geçti. Sonunda onları evden gönderdiğinde bir süre salondaki koltukta oturdu. Sadece kendince normal bir hayat sürüyordu, aniden gelişen bu olaylara; bahsettikleri şu saçma büyü silsilesine anlam veremiyordu. Tek yapması gerekenin gitmek olduğunu düşünüyordu. Uzaklaşırsa kurtulacaktı.

Gitmeyi düşünürken aklına gelen sahneler beynini kurcalamasa buraya eşyalarını toplamak için bile gelmezdi. Elinin bel oyuntusunda umarsızca dolaştığı, dudaklarının beceriksizce bıraktığı öpücük aklına gelmese çoktan gitmişti.

Odasına doğru adımlarken epey sakindi. Yatağında öylece uzanırken donuk ifadene karşın hiçbir şey yapmadan öylece ayakta durdu. Eşyaları almak falan istemiyordu. Pasaportunu, cüzdanını ve diğer kişisel eşyalarını alıp evden gidecekti. Bir saat sonra seni öylece bırakıp çıkarken; kalbinin normal bir insan kalbi gibi, tutunmak istercesine attığından habersizdi.

*

Uzun bir ara oldu biliyorum karamellerim. Son senem üniversiteye başlayacağım inşallah ve önümde önemli bir sınav var. Şu virüs olayları yüzünden ara verdim her şeye diyebilirim. O yüzden uzunca süre buradayım ve internet buldukça yeni bölüm atacağım. Şimdi diğer bölümü yazmaya gidiyorum. Bir saate o da gelir. Sizi seviyorum karamellerim. 🧙🏻‍♀️

BÜYÜ.||Kim Jongin OCHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin