Ege: Gerçekten, istersen gelebilirim.
Benimle dalga geçmiyordu, yani umarım.
- Gel Ege...
Ege: Peki dışarıda buluşsak nasıl olur? Yani mesela sen şuan dışarı çıksan hani... Beni görsen... Sonra sarılsak falan... Olur mu?
Şimdi onun evimin adresini nasıl bildiğine değil de saçıma ve kıyafetime takmıştım.
- E ama saçım falan..?
Ege: Bir erkeğin bir kıza aşık olduğu an onun en doğal halidir. Şimdi dışarı gel.
Dur, ne? Aşık olmak yazmıştı değil mi? Emin olmak için mesajını tekrar okudum. Hayır, beynim bana oyun oynamıyordu.
Dışarıdaki kedileri besleme bahanesiyle (annem ayılmıştı:) ) dışarı çıktım. Etrafıma bakindim ama Ege yoktu...
Tam Ege'ye mesaj atacaktım ki arkamda bir ses duydum;
- Eda?
Adımı duyar duymaz arkamı döndüm.
Ege karşımdaydı.
Mutluluktan delirmiş ve biraz da heyecanlı bir halde bacaklarım titreye tireye Ege'ye doğru yürümeye çalıştım, fakat bir adım bile atamadım. Sanırım biraz paniklemiştim. Bu sefer Ege bana doğru yürümeye başladı, aramızda az bir mesafe kala durdu ve gülümseyerek dedi ki:
- Baban pencereden bizi izliyor, dışarıdaki kedileri beslediğini bildiğim için yanımda kuru mama getirmiştim, şimdi yanlış anlaşılma olmaması için biz seninle her hafta 2-3 defa kedileri besleyeceğiz, tamam mı?
Sadece başımı sallamakla yetindim ve elindeki kuru mama paketlerinden bir tanesini alıp bir kaba boşaltmaya başladım. O da benimle aynı işlemi yapıyordu fakat genelde bana baktığı için mamalar kaba değil yere dökülüyordu. Gülümsedim.
- Bir şey mi oldu?
Bana bakmaktan mama koyamıyorsun Ege, bu oldu. Diyemedim...
- Kediler mamalarını kaptan yeseler daha iyi olur bence.
Dedim ve gülümsedim.
Başını önüne doğru çevirdiğinde poşetin yarısından çoğunun yerde olduğunu fark etti ve küçük bir kahkaha attı.
Niye senin sesin bu kadar yumuşak ki?
- Ee, evimin adresini nasıl buldun?
- Seni uzun zamandır takip ediyordum. Her hafta 2-3 defa kedileri beslemeye çıktığını bilecek, okula yürüyerek gittiğini bilecek, ve her dışarı çıktığında babanın seni izlediğini bilecek kadar uzun zamandır.
Bu sonuncusunu ben bile bilmiyordum.
Seni küçük stalker...- Peki o zaman, madem babam bizi izliyor, ben artık içeri geçeyim, sen de biraz daha mamaları yere dök, ve git.
Dedim.
Son dediğime güldü ve tamam dercesine başını salladı.
- Görüşürüz Eda...
- Görüşürüz Ege...
Vedalaşma bittikten sonra eve doğru yürüdüm ve kapıdan adımımı atar atmaz babamla karşılaştım.
- Kimdi o çocuk Edacığım?
🕊🕊🕊🕊🕊🕊🕊🕊🕊🕊🕊🕊🕊🕊🕊🕊
Biraz çabuk kavuşturdum onları, çünkü hikaye daha uzun. Burayı uzatmak istemedim.
Umarım hikayenin bu bölümü hoşunuza go olabilmiştir :))
![](https://img.wattpad.com/cover/191998894-288-k233767.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Var Ya Sen
Short StoryAma birbirimizden vaz geçmek için henüz çok erken değil mi?