13

544 62 2
                                    

"Tae tae hadi sende gel."

"İstemiyorum ya."

"Hadi yaaa."

"Tamam be geliyorum."

Jimin beni hızlıca çekiştiriyordu. Okuldan sonra kafeye gidecektik ama jimin ve hoseok hyung ısrarları üzerine kurslarına gelmiştik. Okulun dans kursuydu ve spor salonunda oturuyorduk. Onlar dans hareketlerine çalışırken bizde kendi aramızda konuşuyorduk. Onlar çalıştıkları dansı yapmaya başlamışlardı. Düzenleri belli değildi istedikleri yerde durup hep birlikte danslarına çalışıyorlardı.

"Bence en iyi jiminie ve hobi dans ediyor."

"İkiside en ön sıralarda dans edicekler."

"Sesleri de güzel"

Jin hyung bizi dinlemiyor olacak ki hiçbir şey söylemiyordu. Tüm dikkatini dansa vermişti. Süre dolup herkes toplanmaya başladığında bizde sahaya inip jiminle hoseok hyung'un yanına gittik.

"Çok iyiydiniz."

"Teşekkürler tae tae"

"En ön sırada siz dans edeceksiniz."

"Biliyoruz hyung."

"Hadi gidelim."

"Jin hyung nereye ?"

Jin hyung yanımızdan geçip arkaya gitmişti.

Yazardan

Geldiklerinden beri jin'nin tüm dikkati en arka köşede dans eden jungkook'taydı. Küçük olan kendini dansa kaptırmış ustaca dans ediyordu. Jungkook çok iyiydi en az jimin ve hoseok kadar iyiydi hatta belki daha fazla. Bittiğinde herkes toplanmaya gittiğinde bekleyen herkes sevdiklerinin yanına gidip onu övgülere boğuyordu. Ama küçük çocuğun yanına giden kimse yoktu. Jimin ve Hoseok'un yanına gittiklerinde bile jin hala çocuğa bakıyordu. Jin içindeki o abilik dürtüsüne engel olamayıp çoçuğun yanına gitti. Ona acıdığından değil o övgüleri gerçekten hak ettiği için.Diğerleri ise ne olduğunu anlamadan sadece jin'i izlediler.

"Çok iyiydin jungkookie."

Küçük çocuk bunu beklemediği belli oluyordu ki şaşırarak baktı.

"T-teşekkür e-ederim."

"Neden bir köşede dans ediyorsun."

"Ç-Çünkü kimse beni görsün istemiyorum."

"Ama çok iyisin yani beni yalnış anlama öylesine söylemiyorum gerçekten muhteşem dans ediyorsun."

"T-teşekkür ederim."

"Nasılsınız hyung?"

Jimin ve hoseok'un ani dalışı yüzünden jungkook korkmuştu. 1 günde bu kadar fazla kişiyle konuşmaya alışık değildi.

"Veletler çocuğu korkutuyorsunuz."

"N-neyse g-görüşürüz hyung."

"Gitmesene küçük tavşan."

"Düzgün konuşun çocukla."

"Ama hyung bizde onunla konuşmak istiyoruz."

"Siz iki velet buraya gelin çocuğu korkutuyorsunuz."

"Özür dileriz küçük tavşan."

"Özür dileriz küçük tavşan."

"Neden öyle diyorsunuz çocuğa."

"Ama hyung o çok sevimli ve tavşana benziyor."

"Hadi yürüyün gidelim."

Yoongi ikisininde kafasına vurmuştu. Diğerleri gülerek merdivenlerden çıkıyorlardı. Taehyung kafasını diğerine çevirdi. Küçük bir tebessüm gördü güzel yüzünde. Onu da gülümsetti bu.

'Umarım güzel gülümsemeni hep görebilirim'

🐰🐰🐰🐰🐰🐰🐰🐰🐰🐰🐰🐰🐰🐰🐰🐰🐰🐰🐰🐰🐰🐰🐰🐰🐰🐰🐰🐰🐰🐰
5 oy mu verseniz.
🐰🐰🐰🐰🐰🐰🐰🐰🐰🐰🐰🐰🐰🐰🐰🐰🐰🐰🐰🐰🐰🐰🐰🐰🐰🐰🐰🐰🐰🐰

I am nothing without youHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin