Medya da Arya var.
Kaç gündür buradayım bilmiyorum. Her tarafım sızlıyordu. Yüzümdeki morlukların nasıl göründüğünu merak ediyorum doğrusu.Gıcırdayan kapının sesiyle düsüncelerimden ayrıldım. Kafamı kaldırıp kapıya baktım. Nefret ettiğim gözler karşimdaydi. Sanki gozleri katı bir buz kütlesinin görünen kısmıydı.
Bay X.
Adını bilmediğim için ona bu adı takmıştım.
Bilmediğim bir sebepten beni burada tutan bu adama antipeti besliyordum resmen. Okuldan eve dönerken yakalamış sonra beni arabaya mal gibi fırlatmıştı. Ne kadar çırpındımsa da boştu resmen. Kaç defa benden ne istediğini sordum ama cevap koca bir sessizlik. Salak adam sanki benden ne istediğini söylese ne olur? Yanıma yaklaşıp ellerimi ve ayaklarımı çözdü. Önüme su koyup karşıma koltuğa oturdu. Suyu içmekte tereddüt etsemde susuzluğuma yenik düşüp bir hamlede suyu kafama diktim. Beni incelediğini hissediyordum ve bundan rahatsızlık duyuyordum. Her seferinde tekrarladığım gibi " Beyefendi beni buraya niye getirdiniz?" Diye sordum. Beni kaale almayınca alaycı bir tavırla:
-Çok zahmet vericem ama sorumu cevaplarmısın?
Günler sonra ilk defa cevap verip:
-Bilmiyormusun Arya?
İsmimi ağzından duymak garip olsa da onu alaya alıp:
-Yok biliyorum. Ama bir emin olayım dedim. Tabi ki bilmiyorum be!
Onu böyle alaya almam boynundaki damarların çıkmasından belli oluyordu. Aslında bakıldığinda baya yakışıklı bir şey hee.
Gözleri farlı renklerdi. Sağ gözü mavi sol gözü kahverengiydi. Fındık gibi burnuve simsiyah uzun saclarıyla baya karizmatikti.
Bense uzun düz kahverengi saçlarım , uzun kirpiklerim, yesil gozlerimle onun yanında sönük kalıyordum. Oturmaktan sıkılmış olmalı ki ayağa kalktı ve dolaşmaya başladı. Bana ne zaman cevap vericek acaba merak ediyorum doğrusu. Dönüp hızlıca yanıma geldi. Ve soğuk bir tavırla:
-Zamanı gelince öğrenirsin hadi kalk şimdi gidiyoruz, dedi. Sessizlik içinde ona uyum sağlarken aklımda tilkiler dönmeye başlamıştı bile. Ona dönüp:
-Lavaboya girmem gerekiyor, dedim. Kolumdan sürükleyerek götürüyordu resmen. Tam içeri giriyodum ki baktım bana bakıyo:
-Gel beraber yapalım istersen. Tövbe Allah'ım ya!
Hafifçe yalandan sırıtmayla bana yaklaşarak:
-İstersen gelirim, dedi. O anın heyecanıyla
-Höst ulan! Yavaş, dedim. Kapıyı kapatarak kilitledim. Şimdi bakalım pencereler kilitli mi. Zayıf olmam işe yarıyacak sonunda. Pencerede atladım. Ama birazcık ses çıktı ve bunu o duydu heralde. Biri birden ağzımı kapatarak burnuma birsey koklatti. Harika kaçırıldığım yerden kaçırılıyordum. Gerisi bende yok.
Uyandığımda yanımda yine Bay X'i gördüm. Oh be! Bana dönerek kaşlarını çattarak bakıyordu. Ben az once sesli mi soyledim o kelimeyi?! Ne var ya madem kaçırıldım başka biri dahakaçırmasın. Daha yeni alıştım adama be, başka birini kaldıramam.
Uzun süren bir araba yolculuğundan sonra bir eve gelmistik. Allah'ım ev degil harabe resmen. X arabadan indi, beni arabada şöförle yalnız bıraktı. Şöför bakıldığında karizmatik genc bir adam ama biraz sinirlendirmekten zarar gelmez heralde. Hehehe:
-Beyamca bu arabadan inen adamın ismi ne?
Adam bana bir bakış atarak sessizligini korudu. Bu sefer bağırarak:
-Beyamcaa bu ada-min is-mi ne? Are you understand?
Adam sıkılmış olmalı ki "Ateş Bey " dedi. Ateş mi !? Vay bee cok havalı. Bu sefer:
-Eee çoluk çocuk nasıl, hanımın nasıl beyamca iyidir heralde, diyince adam bana doğru dönerek:
-Kes sesini küçük fare. O anın heyecanıyla:
-Fare senin anandır,dedim ve pişman oldum. Dahada konuşmadım desem yalan olur heralde. Gerçi arabaya Ateş Beyamcamız binince susmak zorunda kaldım da neyse. Şöför sanki nereye gideceğimizi biliyormuşcasına arabayı sürmeye başladı.
Ateş öz bir şekilde"Eve" dedi ve sustu. Yol boyunca sessiz kaldım. Canım çok sıkılmıştı. Bu adam benden ne istiyordu. Valla ben bişey yapmadım. Hiç kimseyi dövmedim.
Ben kendim hakkında biraz bilgi veriyim. Ama biraz. Babam yaşıyor ama annem maalesef vefat etti. Olayı tamamen hatırlamıyorum. Bir gün bahçede bizim çocuklarla futbol maçı yapıyorduk, annem bize birşeyler getirmişti. O anda ortalık karıştı ve ben en sonunda annem kanatlanıp melek olduğunu babamdan duymuştum. Cocuk aklı hiç takmamıştım. Soranlara annem melek oldu benim diyoddym gururla. Ortaokula başladığımda aklım yavaş yavaş yerine geliyordu. Annemin, yokluğu beni hırçınlaştırdı. Çoğu cocuga onları kıskandığım içın saldırıyordum. Neyse geçti gitti. Babama annemin neden öldüğünü sorunca konuyu kapattı ve birdaha açtırmadı. Bende sormadım. Yeter anlattım be yoruldum.
Araba birden durdu ve az önce ki evin tersine saray yavrusu bir ve geldik. Ateş kolumdan tutarak arabadan indirdi. İnmemizle birlikte çığlık atıp yere düsmem bir oldu. Gerisi karanlık...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•SÜVEYDA•
ChickLit▪Aşk İntikama Engel Mi?▪ "Bu onu sinirlendirmiş olmalı ki kalkıp boğazıma sarıldı. -Haddini aşıyorsun küçük hanım!"