•Bölüm 3•

34 5 2
                                    

Ay ben yeni yazmaya başladım. Yanlısım varsa lutfen yazın. Nasıl yapmam gerektigini bana yol gosterin lutfen. Okuyanlara şukranlar

Ateş'ten
Uyandığım da Arya'nın masanın üstünde unuttuğum dosyayı okurken buldum. Bir hışım elinden çektim. En sonunda odasına çıktığında bir oh çektin resmen. Babasının ne haltlar yediğini bilmiyordu. Bende bunu ona bir sürprizle söylicektim. Planlarım  yarım kalmıştı şimdilik. Arya'nın odasına çıktığımda her yeri aradım ama bulamadım. Açık pencereyi görünce içimden küfürler ederek dışarı koştum.
Yerlerin çamur olması işime gelmişti. Ayak izlerini takip ederek ilerliyordum. Ormana dalmamla bağırma sesleri duydum.Bu karanlıkta onu bulmamda zorlaşıyordu. Hızımı yavaşlatıp sesin geldiği yere doğru ilerledim. Çukuru görmemle ve içinde çamura bulanmış Arya'yı görünce kahkahamı içime atıp sadece sırıtmayla yetindim. Arya çatık kaşlarını daha da çatıp:
-Ne bakıyorsun ya! Senin yüzünden oldu zaten herşey. Birde karşımda sırıtıyo. Şuna bak be. Utanmaz. Bak hala sırıtıyor. İstemez yardım falan. Kendim çıkarım,diyip taramalıya bağlayınca elimi uzattım ona. Bir elime bir bana bakınca inadını kırıp elimi tuttu. Onu kendime çekince tökezleyip üstüme düştü. Tabi ki o romantik olaylar olmadı. Daha kötüsü ikimizde küfrederek ayağa kalktık. Arya'yı kolundan tutup evin yolunu tuttuk.

Arya'dan
Yanımdaki kalasa bakınca sanki beni daha nazik daha kibar biri kaçırsaydı ne olurdu içimden diyorum. Ama içimdeki ağzında sakızı cak cak çigneyen sokak kızı ise ona sulanmadan edemiyor. Gözlerimi ona dikip baktığımda bakışlarımı hissetmiş olmalı ki kafasını bana çevirdi.
Bana bakınca bende bakışlarımı çekmedim. Kim bilir ne düşünüyordu. "Ne var" şeklinde kafasını sallayınca dayanamayıp:
-Babamı neden araştırdın söylemiyecek misin?dedim.
Ateş kafasını yola çevirip ilerlemeye devam edince cevap vermicek heralde diye düşündüm.
-Gerçekten öğrenmeye hazırmısın bilmiyorum. Bunu kaldırabilirmisin, daha doğrusu kendine yedirebilirmisin onu bilmiyorum, diyince şaşırdım. Neye hazır değildim ki? Kuvvetli bir iç çekip:
-Şu anda söylemeni istesem söylermisin ki? diyince bana baktı:
-Söylicem. Ama inanıp inanmamak sana kalmış.
-O zaman söyle. Merak ediyorum, derken eve gelmiştik. Anahtarla kapıyı açıp içeri girdik. Bana dönüp:
-Git odanda temizlen sonra aşağı in anlatıcam dedi. Odaya çıkıp duş aldım. Giyicek kıyafetim olmadığını görünce Ateş'e seslendim. Kapıya gelince kapıyı açmadan:
-Şey kıyafetim yok ta napıcam ben. Diğerleride kirli hep çamurlanmış, dedim. "Bekle" diyip aşağı indi. Tekrar kapıya geldiğınde:
-Buraya bırakıyorum. Çabuk ol, dedi. Aşağı indiğinden emin olup kapının arkasından kıyafetlerı aldım. Bir tane eşofman ve tşört getirmişti. Hemen giyindim. Saçımı da topuz yapıp aşağı indim. Ateş masanın başına oturmuş daha bir kaç saat önce alıp baktığım için kavga ettiğimiz dosyayı elinde tutuyordu. Koltuğa oturunca dosyayı elime verdi ve arkasına yaslandı. Bende hemen dosyayı karıştırmaya başladım. Gözlerim istemsiz dolarken Ateş'e bakıp kafamı olumsuz bir şekilde salladım. Dosyanın sayfalarını artık gözyaşlarım ıslatıyordu.
Ateş o acı şeyi yüzüme çarptı:
-Senin baban benim anneme cinsel istismarda bulunup ona işkence çektirerek öldürdü. Bu sözlerle birlikte çığlık attığımı hatırlıyordum. Gerisi karanlık...

•SÜVEYDA•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin