Bölüm 1

493 16 124
                                    

    Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. ❤️❤️❤

    Sabah annemin bana seslenmesiyle uyandım ama annem odaya gelip benim uyandığımı görene kadar bağırmaya devam edecek. Çünkü eskiden uyandığımı belli etmek için "Kalktım!" diye bağırırdım. Şimdi? Pardon. İki senedir? Annem sabahları bana seslenir, beş ya da on dakika sonra odaya gelir ve uyandığımı görünce başıma bir öpücük konudurup gider. Artık ona "Kalktım!" diye bağıramıyorum. Ben artık hiçbir şey söyleyemiyorum. Konuşamıyorum. Hem de tam iki senedir.

     Markete, eczaneye, fatura yatırmaya, manava, bakkala gidince insanlar "İyi günler." dediğinde sadece gülümsüyorum. Çünkü ben konuşamıyorum. Dolmuşa bindiğimde pardon bindiğimizde ben de parayı uzatmak isterdim ama gideceğim yeri söyleyemiyorum. İşte bu yüzden tek başıma dolmuşa binemiyorum. Yanımda birileri olmayınca hayatımda sürekli pürüzler ortaya çıkıyor.

    Bu pürüzler halledilebilir şeyler evet haklısınız. Peki insanların bakışları? Konuşamadığımı söylediğimde insanların bana acıyan, beni küçümseyen bakışları ne olacak?  Aslında en çok da bu koyuyor bana.

     Ben sadece konuşamıyorum. Ama onlar? Ama siz? Siz bir başkasının kusurunu gördüğünüzde onu kendi içinizde aşağılamaktan, ona acımaktan başka bir şey bilmiyorsunuz. "Bir engelli için ne yapabiliriz ki?" diyorsunuz değil mi? Sadece insan olduğumuzu ve fazla ilgiye ya da sizin bize acımanıza ihtiyacımız olmadığını bilin. Bize fazla ilgi gösterince bunu bize acıdığınız için yaptığınızı anlıyoruz.

     Herkese bağırmak istediklerimi içimden geçirdikten sonra yatağımda doğrulup arkama yaslandım ve odaya annem geldi.

     "Kızım madem uyandın kalksana hadi. Kahvaltı nerdeyse hazır."

     Annem kadar mutlu olmadığım için herhangi bir tepki vermeden mimiksiz bir şekilde yatağımdan kalkıp lavaboya gittim. Lavabodan çıkınca da mutfağa gidip masaya oturdum. Abim neşesiz olduğumun fazlaca farkındaydı ve biraz olsun gülmem için şebeklik yapmaya başladı.

    "Sen cadı mısın prenses mı ya? Bir şu yüzünün güzelliğine bak bir de şu saça başa bak. Niye saçını taramadın kız?"

    Omuz silktikten sonra bir şeyler atıştırdım ve masadan kalkıp odama gittim. Kitaplığımdan daha önce okuyup çok sevdiğim kitaplarımdan birini aldım ve yatağıma uzanıp kitabın en sevdiğim kısmını açtım.

    Ben kitabımı okurken abim odamın kapısı çaldı. Annem genelde odamın kapısını çalmadığı için kapı çalınınca gelenin abim olduğunu anlayabiliyorum. Gelebileceğini belirtmek için yatağımın yanındaki komodine bir defa vurdum. Eğer müsait olmasaydım iki defa vuracaktım ve gelmeyecekti ama bir defa vurdugum için içeri geldi.

    "Naber kız cimcimee?"

     O bana omuz silkmem yerine işaret dili ile cevap vermem için yalvarırcasına bakarken omuz silkip geçemezdim.

     "İyi, senden naber?"

     "İyi olduğuna inanmam için birlikte okul alışverişi yapmaya ne dersiniz küçük hanım?"

     Bu hayır diyemeyeceğim bir teklifti ve bir saniye bile düşünmeden onayladım. Abim odadan çıktıktan sonra dolabımı açıp mavi bir kot ve beyaz bir tişört giyip saçlarımı düzelttim ve telefonumu da alıp salona geçtim.

    "Ben hazırım, çıkalım mı?"

    "Tamamdır. Anne biz çıkıyoruz."

    "Tamam oğlum dikkat edin."

SESSİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin