aklımda ikinci kitabı yazmak yoktu fakat whatsapp grubunda konusu açılınca özlediğimi fark ettim. umarım sizde özlemişsinizdir 😭
konusu diğer birinci kitaptan farklı olacak fakat bazı sahnelerde benzerliği hissedebilirsiniz.
CayaDusenSivriSinek kitap senindir bebeğim.
****
Kahvaltı masasında herkes birbirlerine nefret dolu bakışlar atarken, büyükbaba üzüntüyle bakıyordu ailesine.
Sarayda 3 aile kalıyordu. Jeon ailesi, Park ailesi ve büyükbaba. Jeon ve Park ailesi hep düşmanlardı. Bu iki ailenin tek amacı mirasa konmaktı. Bu yüzden oğullarını da büyük bir nefretle yetiştirmişlerdi.
Jungkook ve Jimin üvey çocuk olmalarına rağmen sevilirlerdi. Çünkü itibarları bu iki gence bağlıydı.
Jeon ve Park ailesinde sevgi yoktu. Hepsi hırs ve nefretle yetiştirilmişlerdi. Birbirlerine 'anne, oğlum, eşim' tarzı kelimeler kullanmazlardı. Birbirlerine karşı resmi davranırlardı. Ve iş harici birbirleriyle muhattap olmazlardı pek.
"Bizi neden çağırdınız büyükbaba?" dedi Jungkook sessizliği bozarak. Jungkook ve Jimin dedelerini sevdiği için ona ismiyle hitap etmezlerdi.
"Son zamanlarda mirası hangi aileye bırakmalıyım diye düşünüyorum." dediğinde herkesin dikkati büyükbabaya çevrilmişti. "Oğullarım ve gelinlerim beni fazlasıyla hayal kırıklığına uğratıyor fakat torunlarım benim tek ümidim. Bu yüzden mirası beni memnun eden torunuma bırakmaya karar verdim. "
Jungkook ve Jimin'in gözleri kesişti. Ailede tek çocuk ikisiydi. Jungkook ve Jimin de birbirlerine nefret besliyorlardı. Ailelerinin anlattığı şeyler ile ikisi de nefretle dolup taşmıştı.
"Teşekkürler büyükbaba." dedi Jimin gözlerini Jungkook'tan ayırmadan.
Jungkook Jimin'e sırıtarak baktı ve kahvaltısını yapmaya devam etti. Miras konusunda kendine güveniyordu. Tuttuğunu koparan çocuktu Jungkook. Şu zamana kadar istediği her şeyi kendini hırslandırarak elde etmişti. Bu sefer de böyle olacağını düşünüyordu.
"Sizler üvey de olsa kuzensiniz. Birbirinizi incitmeyeceğinizi umuyorum. Sizler de beni hayal kırıklığına uğratmayın çocuklar."
Jungkook büyükbabasına bakıp gülümsedi. "Merak etmeyin büyükbaba. Jimin ile zaten iyi anlaşıyoruz. "
Jimin onun dediğine gülmek istemişti. Onların iyi anlaştığı tek yer yataktı. Okulda birbirlerinin itibarını sarsmak için her şeyi yapıyorlar, geceleri de hırslarını yatakta çıkarıyorlardı.
"Okula geç kalıyoruz."
Jimin ayaklandığında Jungkook da ayağa kalktı ve büyükbabasına selam vererek çıkışa doğru ilerledi. Ailenin geri kalanına selam verme gereği duymamıştı. Hepsi birbirinin kuyusunu kazan aptallardı.
Jungkook dışarı çıktığında arabasına Jimin'in yaslandığını gördü. Jimin sırıtarak onu izlerken, derin bir nefes alıp karşısına geçti.
"Bugünkü dans yarışmasına hazırlandın mı Jeon? " dediğinde sırıttı Jungkook.
"Bu konuda senden daha iyi olduğumu bir kez daha kanıtlayacağım. Bu sefer kendine yedirirsin umarım yenilgiyi. "
Jungkook Jimin'i kenara itti ve arabasına binerek hızla uzaklaştı. Jimin ise bir süre sırıtarak arkasından bakmış, daha sonra kendi arabasına yönelmişti.
Bulundukları her ortamda birbirlerinden üstün olmaya çalışmaları eğlendiriyordu her iki tarafı da. Miras için yarışacak olmaları heyecanlandırmıştı ikisini.
Fakat hesaplamadıkları birkaç şey vardı.
Aşk gibi.
yine yazıyorum bir şeyler ama batmaz umarım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hell 2 ||jikook||
Teen FictionHayatımda yapmaktan gurur duymadığım şeyler yaptım, ama ilk defa cehennemin gerçek tehlikesini hissediyorum.