-5-

1.4K 201 57
                                    

"Senden nefret ediyorum, senden nefret ediyorum, senden nefret ediyorum.."

Arabayı sürmeye çalışırken sürekli bunu tekrarlıyordum. Şiddetli ağlayaşım yüzünden arabayı zorla sürüyordum ve arkamda devam eden silah sesleri her seferinde yerimden sıçramama neden oluyordu.

Şuan sadece 3 araba kalmıştı ve sikeyim ki ikisinin de hedefleri bendim!

Jimin haklıydı. Ondan ölesiye nefret etsem de haklıydı. Diğer ikisi şuan beni yok etmeye çalışıyordu ve eğer silahı kullanmamaya devam edersem geberip gidecektim. O sikik silahı kullanmak zorundaydım.

Dikiz aynasından hemen arkamda olan arabaya baktıktan sonra camı açtım ve silahı sol elime aldım. Yolda uzun bir süre düz gideceğime emin olduktan sonra başımı çıkarıp titreyen ellerimle üst üste ateş ettim.

Araba hakimiyetini kaybedip uçuruma yuvarlandığında silahı yan koltuğa atıp yola odaklandım.

Kalbimin atışını artık hissedemezken hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Az önceki adamın benim yüzümden ölmüş olabileceği düşüncesi nefesimi kesiyordu. Ölmüş olamazdı değil mi?

Sadece iki kişi kaldığımızı fark edip gözyaşlarımı sildim ve dikiz aynasından ona baktım. Bana yaklaşması imkansızdı fakat sürekli ateş ediyordu. Bakışlarımı yola odakladım. Arabanın frenleri tutuyor olsaydı geçmesine izin verirdim. Yarış sikimde değildi. Bir an önce bu arabadan kurtulmak istiyordum.

Telefonum çalmaya başladığında gözlerimi yoldan ayırmadan cebimden çıkardım ve hızla yanıtladım. Kulağımı Jimin'in kıkırtıları dolduğunda hıçkırmamak için alt dudağımı dişledim sertçe. Ne halde olduğumu elbette biliyordu fakat göstermek istemiyordum işte. Keyfini daha da yerine getirmek istemiyordum.

"Bebeğim maceran nasıl gidiyor?"dediğinde gözlerimi birkaç saniyeliğine yumdum. Yemin ederim dağılmış bir haldeydim. Şuan silahı çekip bana doğrultsa daha az canım yanardı.

"Gebermemek için kan dökeceğini söylemiştim değil mi? Kalan son kişiyi de temizlemek zorunda kalacaksın. Daha sonra ise kendi canını kurtarmak zorunda kalacaksın. Aklını çalıştırırsan gebermezsin."

Sessiz kaldığımda Jimin'in kahkahası kulağımı doldurdu. Ondan nefret ediyordum. Beni bu duruma düşürdüğü için ondan ölesiye nefret ediyordum. Beni ölüme bile isteye gönderiyordu ve bundan zevk alıyordu.

Hastalıklı bir piçten fazlası değildi.

"Bitiş çizgisine varmak üzeresin bebeğim. Böyle devam et. "

Telefonu sinirle camdan dışarı fırlattım ve hıçkırdım. Bitiş çizgisini geçtiğimde kalabalıktan yükselen çığlık seslerini zorla duyabilmiştim.

Yarış bitmesine rağmen arabayı durdurmayışım anons edilirken gözyaşlarımı sildim. Ya solda kalan uçuruma yuvarlanacaktım yada sağda ki yüksek kayalıklara çarpacaktım.

Tanrım neden iki seçenekte de gebermek zorundaydım ki?

Başımı arkada ki koltuğa yaslayıp ağlamaya devam ettim. Bu yaşadıklarım çok fazlaydı benim için. Bu arabadan sağlam kurtulsam bile bu anları asla unutmayacaktım.

İleride arabaları gördüğümde direksiyonu sımsıkı kavradım. İki araba dip dibe durmuş bir vaziyetteydi. Belki de onlara çarparak durarsam daha az zarar alabilirdim.

"Tanrım lütfen." diye fısıldadım arabalara iyice yaklaştığımda. Evet ölmeyi istiyordum fakat Jimin'in sikik bir oyunu yüzünden değil. Bu şekilde ölemezdim.

İki arabanın ortasına çarptığımda gözlerimi sımsıkı yumdum. Büyük bir sarsıntıdan sonra araba durduğunda gözlerimi hafifçe açtım ve etrafa kısa bir göz gezdirdim. Arabadan duman çıkarken, ileride ki kalabalık koşarak bana doğru geliyordu.

Hell 2 ||jikook||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin