Şuan dans klubünde olmam gerekirken, Jimin'in basketbol maçını izliyordum.
Hadi ama bu manzarayı kaçırmam için aptal falan olmam gerekirdi çünkü sikeyim ki basketbol oynarken fazla seksi oluyordu. Siyah kolsuz forması ve kaslı bacaklarını ortaya çıkaran şortu ile fazla iyiydi. Potaya topu her atışında kol kasları geriliyordu ve bu bana inanılmaz bir manzara sunuyordu. Ve şakaklarından boynuna inen ter damlacıkları bile seksiydi.
Tamam bu biraz iğrençti.
"Jimin'in hiçbir maçını kaçırmıyorsun. Kuzenini izlerken zevke mi geliyorsun lan doğruyu söyle. "
Hoseok'un uzattığı kolayı alırken kahkaha attım. Jimin ile aramızda ki olayları biliyordu. Hoseok'a her şeyimi anlatırdım. Jimin'le yattığımızı bile söylemiştim ve onun bana dediği şey dostum bu çok heyecanlı! olmuştu. Beni kuzeniyle yatan bir piç olarak görmesini falan bekliyordum aslında.
"Büyükbaban bu akşam yemek düzenliyormuş? " dediğinde başımı salladım. Bu tarz yemeklerden nefret ediyordum.
"Şirketin geleceği hakkında size gerekli gereksiz her şeyi söyler büyük ihtimal."
Bakışlarımı Jimin'e çevirdiğimde dudaklarım yukarı kıvrıldı. Jimin göz kırparak bana bakıp soyunma odasına giderken bende ayağa kalktım.
"Yuh resmen seni sekse çağırdı!" dedi Hoseok gözlerini şaşkınlıkla açarak.
"Ben gideyim en iyisi. Biricik kuzenim darılmasın sonra. "
Hoseok kahkaha atarak koluma vurduğunda sırıttım ve adımlarımı soyunma odasına yönlendirdim. Okulda ki herkes Jimin ile yattığımızı bildiği için kendimi kasmıyordum.
Soyunma odasının önünde bekleyen kalabalığa sırıttım. Jimin odaya girmeden önce onları uyarmış olmalıydı. Onlara masumca sırıtıp içeri girdim ve sırtımı kapıya yasladım.
Jimin'in soyunuyor oluşu gülüşümü genişletmişti.
"Güzel maçtı. " dedim yavaş adımlarla ona yaklaşırken.
Jimin sırıtarak belimi kavrayıp vücutlarımızı birbirine yapıştırdığında ellerimi omuzlarına yerleştirdim. Terli oluşunu görmezden gelmeye çalışıyordum.
"Bu gece dedemizin evinde yaramazlık yapmaya ne dersin? " dediğinde saçlarıyla oynamaya başladım.
"Birbirimize dokunurken kendimizi kaybediyoruz Jimin. Bizi yakalayan olursa?"
"İşin eğlenceli kısmı da o ya. " dediğinde hafifçe güldüm ve başımı salladım. Şuan reddetsem bile akşam beni sıkıştıracağını biliyordum.
Dudaklarını dudaklarımı sürttüğünde gözlerimi yumdum. Fakat beklediğim öpücük gelmemiş, Jimin sırıtarak geri çekilmişti. Gözlerimi sinirle açıp ona baktım.
"Bugün dans klubüne gitmedin değil mi?" dediğinde başımı sağa sola salladım. Yüzünde ki sırıtma iyice genişlediğinde bir şeyler yaptığını anladım. Piç herif her zaman böyleydi.
"Ne yaptın? " dedim kaşlarımı çatarak.
Telefonum çalmaya başladığında cebimden çıkardım ve ekrana baktım. Annemin arıyor oluşu beni gererken, Jimin bakışlarını tekrar bana çevirdi ve eliyle telefonu gösterdi.
"Aç ve öğren ne yaptığımı. "
Kaşlarımı çatarak telefonu açtım. "Ne var?" dediğim gibi annem küfürler etmeye başlamıştı. Hadi ama!
"Dans klübüne gitmediğin yetmiyormuş gibi hocan bunu bize söylemesin diye onunla mı yattın?! Bu kadar seviyeni düşürdün mi cidden? Deden bunu öğrenirse ne olur biliyorsun. Hareketlerine çeki düzen ver Jungkook. Sen Jeon ailesinin tek çocuğusun. Elbette herkes seni konuşacak. Ama orospuluğunu değil, başarılarını. "
Annem saydırmaya devam ederken derin bir çekip telefonu yüzüne kapattım. Jimin sırıtarak bana bakmaya devam ederken bende güldüm.
"Akşam yemekte görüşürüz. " dedim ve soyunma odasından çıktım.
Odadan çıktığım gibi yüzümde ki gülüş silinmişti. Gözlerimi kapatıp derin nefesler aldım. Annemin dediklerini her ne kadar umursamamaya çalışsam da olmuyordu. Hakaretleri ve sözleri kalbimi kırıyordu. Amacı mirastan başka bir şey değildi.
"Jungkook iyi misin? " dedi Jimin'in takımından bir çocuk.
Yüzümde ki ifadeyi hızla silip başımı salladım ve sahadan hızla ayrıldım. Annemin sözleri zihnimde yankılanırken, Jimin'e içimden lanetler ediyordum. Elbette dans hocamla yatmamıştım. Jimin ailemle aramı bozmak için yapıyordu bunları.
"Hey Jungkook! "
Başımı arkaya çevirdiğimde koşarak bana doğru gelen Seokjin'i gördüm ve ona gülümsedim. Fakat bize doğru gelen Jimin'i de gördüğümde gülüşüm silindi. Tanrım hala oldukça sinirliydim ve istediğim tek şey onun yüzünü mahvetmekti.
"Akşam yemekten sonra hep beraber içmeye gidelim diyoruz. Gelirsin değil mi Jungkook? "
Onu reddedeceğim sırada Jimin yanıma gelip "Elbette gelecek. Belki bize striptiz gösterisini bile yapar. Değil mi var kuzen? " dediğinde yapmacık bir şekilde gülümsedim.
"İddiayı kaybettiğim için bir kerelik yaptım sadece. Sürekli şu muhabbeti açmak zorunda mısın? "
"Ama o gösterin muazzamdı bebeğim. O gün seksimiz daha uzun ve daha şehvetliydi. Bugün de böyle olsun istemez misin? "
Sinirle "Siktir git Jimin. " dedikten sonra arabama yürümeye başladım. Jimin ile her zaman böyle atışmalarımız ve bel altı muhabbetlerimiz olurdu fakat bugün sırını yeterince aşmıştı.
"Bebeğim seks senin en iyi olduğun konu. Neden sinirlendin ki? "
Jimin arkamdan bağırdığında adımlarımı durdurdum ve derin bir nefes aldım. Yemin ederim sınırlarımı zorluyordu. Şuan gülüyor olması ve sesinde ki alaycılık beni delirtiyordu.
Yerde gördüğüm taşı alıp arabasına sinirle fırlattım. Camı paramparça olurken Jimin'in gülüşü yavaşça silinmişti. Yapmacık bir şekilde gülümsedim ve arabasını işaret ettim.
"Sen önce arabanın hesabını babana ver. Ondan sonra seksimiz hakkında konuşuruz." dedim ve arabama atlatıp hızla okuldan ayrıldım.
Jimin'in arabasının intikamını alacağını biliyordum çünkü o öyle biriydi. Ona yapılanı asla unutmazdı. Ona yapılanın iki katını yaşatırdı karşısındakine. İntikamını birkaç gün sonrada alabilirdi, birkaç yıl sonra da. Ve asla susmazdı. Haklı da olsa haksız da olsa sürekli konuşur, kendini haklı çıkarmayı başarırdı. Sinsi çocuktu Jimin.
Bu konuda Jimin'den farklıydım. Bende intikamcı biriydim ama Jimin kadar değildim işte. Bana yapılan ağır değilse görmezden gelebilirdim. İşime gelmezse unuturdum bile. Jimin'e göre daha yumuşak kalıyordum bu konuda.
Telefonum çalmaya başladığında kim olduğuna bakmadan açtım. Jimin olduğu belliydi.
"Arabamı mahvetmişsin orospu çocuğu!" diye bağırdığında yüzümü buruşturdum. Ses tellerinin zarar geldiğinden korkmuştum bir ara.
"Annemin orospu olduğu komusunda hemfikiriz bence. Geçen gün babanla yiyişiyorlardı mutfakta. "
Jimin bir süre sessiz kalıp "Sen ciddi misin? " dediğinde sırıttım.
"Dalga geçiyorum tabi ki. Annem babana göre fazla mükemmel. Ne yapsın senin moruğu? "
Jimin sinirle küfür edip "Seni bitireceğim bu akşam. " dediğinde kaşlarımı kaldırdım.
"Meydan okuma ha? Kulağa eğlenceli geliyor. "
Jimin'in küfürlerini duymamak için telefonu suratına kapattım ve her zaman gittiğim bara sürmeye başladım.
İşte bizim gerçek düşmanlığımız böyle basit bir meydan okuma ile başlamıştı.
konusu hoş gibi, sizce?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hell 2 ||jikook||
Fiksi RemajaHayatımda yapmaktan gurur duymadığım şeyler yaptım, ama ilk defa cehennemin gerçek tehlikesini hissediyorum.