bu bölüm jk ve jm'in geçmişinden ve full duygusallıktan oluşuyor. jk'in düşünceleri ve hislerini yazarken kendimi düşündüm. yani bir nevi jk'in düşünceleri ve onun dışarıdan nasıl göründüğü kısmında kendimi anlattım. hisleri verebilmek için çok uğraştım ve umarım başarabilmişimdir.
***
Yatağımda cenin pozisyonunu almış bir şekilde yatarken, ağlamamak için kendimi deli gibi kasıyordum.
Jimin tam karşımda oturarak pür dikkat beni izlerken ağlayamazdım. Bugün yeterince zayıflığımı görmüştü, birde ağladığımı görsün istemezdim.
"Babanın hakaretlerine nasıl sesini çıkarmadın hayret ediyorum. " dediğinde yorganın içinde ki ellerimi yumruk yaptım.
Eve geldiğimizde babam ve annem anında hakaret etmeye başlamıştı. Kalbimi parçalara bölecek hakaretlerden sonra babam sinirle üzerine yürümüştü fakat büyükbabam engellemişti onu. Onlara cevap veremeyecek kadar bitik bir haldeydim. Ama kendimde olsam bile onlara karşılık verebileceğimi düşünmüyordum çünkü kırılmıştım.
Şuan yapmak istediğim tek şey sabaha kadar ağlamaktı fakat Jimin'in beni yalnız bırakmayacağını biliyordum. Oyununda fazla ileri gittiğinin farkındaydı ve şuan beni bu hale düşürdüğü için kendine kızıyordu. Bizim oyunlarımız hiç bu kadar ağır olmazdı çünkü.
Ve biliyordum ki ben iyi olana kadar hep dibimde olacaktı.
"Jungkook ağlama lütfen. " dediğinde başımı hafifçe eğdim. Jimin koltuktan kalkıp yatağa oturduğunda hıçkırdım. Yanımda olması ağlayışımı daha da şiddetlendiriyordu.
Jimin yanıma uzanıp beni kollarının arasına aldığında başımı göğsüne yasladım. Bunu yaptığım için sonradan çok pişman olacaktım fakat ihtiyacım vardı işte. Çok yalnız, çok bitik hissediyordum. Beni bu hale düşüren adama sığınacak kadar ihtiyaç doluydum.
Jimin kollarını sıkılaştırırken dudaklarını saçlarımda gezdiriyordu. Bir anlığına her şeyin tam tersi olduğunu düşündüm. Birbirimize düşman olmasak, hatta birbirimizi sevsek nasıl olurdu diye düşündüm.
Gözyaşlarımın arasında hafifçe gülümsedim. Pekala bu fazla imkansızdı.
"Büyükbabam senin depresyonda olduğunu düşünüyor. " dediğinde düşüncelerimden hızla sıyrıldım.
Hayali neden kalbimi sıkıştırıyordu?
"Depresyonda değilim, somurtmuyorum da. Sadece gerçeklerin farkındaydım ve bu beni duygusuz biri yapıyor. "
Jimin dudaklarını tekrar saçlarıma bastırdı. Tanrı aşkına şunu kesmeliydi. Dudaklarını ne zaman saçlarıma bastırsa nefesim kesiliyordu. Defalarca onunla ilişkiye girmiştim ve defalarca biribirimize dokunmuştuk. Şimdi neden böyleydim ki?
"Son zamanlarda çok düşünüyorum, " diye fısıldadı. Sesi üzgün çıkıyordu. "6 yıl önce beni sevdiğini öğrendiğimde sana karşılık versem nasıl olurdu diye. "
Hıçkırmamak için alt dudağımı sertçe dişlerken, gözlerimi kapattım sımsıkı. 6 yıl sonra açılan bu konu canımı daha da yakmıştı.
Bütün bu düşmanlıkların arasında yapmamam gereken bir şeyi yaparak ona aşık olmuştum.
Bunu yok etmek için her yolu denemiştim. Biz çok fazla imkansızdık. Ailelerimiz biribirinden ölesiye nefret ederken, bizi de nefretle büyütmüşlerdi. Bir anda olmuştu.
Jimin'e aşık olmam ve hayatımın birden mahvolması bir anlıktı.
Jimin'e açılmamakta kararlıydım. Fakat nasıl olduysa ben Yoongi ile konuşurken Jimin duymuş ve karşıma dikilmişti o gün. Benimle alay etmesini, kalp kırıcı sözler söylemesini beklemiştim fakat o sadece üzgünüm diyerek gitmişti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hell 2 ||jikook||
Teen FictionHayatımda yapmaktan gurur duymadığım şeyler yaptım, ama ilk defa cehennemin gerçek tehlikesini hissediyorum.