bölüm yedi

792 66 9
                                    

anlatım bozukluklarım veya yazım hatalarım olursa lütfen belirtin, iyi okumalar 🥰

jongin buza iyice dinlenmiş ve yarasız bir şekilde geri döndü. ama finaller başlar başlamaz dinlenmiş hali yok oldu.

acımasızdı.

ilk tur için tampa ile beraber maç yapıyorlardı ve ilk maçı bir kayıpla bitirdiler.

kyungsoo'yla eve dönmeden önce jongin bir sürü küfür etti ve ekstra enerjisini bisiklette harcadı. erkek arkadaşı buna bir şey demedi ama jongin eve doğru sürerken kyungsoo'nun eli, boş elini tutuyordu.

ikinci maç için ABD'ye uçtular ve jongin goller attı—kazanmalarını sağlayan goller ve oyunu acımasız bir şekilde leyhine çevirdi. karşı tarafın tarafları onu yuhaladı ve jongin sadece sırıttı, elini onlara doğru kaldırdı.

montreal'deki üçüncü maçtan önce jongin koltuğa kuruldu, tampa bay lightning'in karşı takımı kırıp geçmesini izliyordu. jongin hala baş takımlarla olan maçlarından korkuyordu. kyungsoo yanındaydı. parmaklarına oje sürüyordu.

jongin'in elini eline aldığında jongin hareket etmedi, sadece kyungsoo'nun kendinde pratik yapmasına izin verdi. kyungsoo'nun ona söylediklerinden bildiği kadarıyla, bir öğrencisi—mitch adında bir oğlan çocuğu—parmaklarına güzel renklerde ojeler sürmeyi seviyormuş. çocuğun ebeveynlerini sorun etmiyormuş ama başkaları onunla bu yüzden dalga geçmiş. kyungsoo'da öğrencilerine bunu yapmanın normal bir şey olduğunu, ki öyle zaten, göstermek için ve mitch, kyungsoo'dan tırnaklarını boyamasını istediği için kendi tırnaklarını boyuyor.

jongin, kyungsoo'nun odaklanmış yüzüne bir bakış attı. jongin'in tırnaklarını boyarken kaşları çatılmıştı. bu takımının, habs'ın, kırmızısıydı.

buzda antreman yapmaya çıkana dek tırnaklarının ojeli olduğunu unutmuştu. baekhyun ona doğru kaydı ve "tırnaklar ne iş?" diye sordu. saçı kırmızıydı ve çirkin bir şekilde mullet (bunu nasıl çeviricem bilemedim bi fikriniz varsa yorumlarda belirtin lütfen) kesilmişti.

jongin tırnaklarına baktığında hala parlak kırmızıya boyalı olduğunu görünce şaşırdı. "kyungsoo öğrencilerinden bir tanesi için beni denek olarak kullanıyor."

baekhyun kafasını salladığı anda koç buzda kaymaya başlamaları için onlara bağırdı. jongin personellerden herhangi birini ojesini çıkarmak için rahatsız etmek istemiyordu. takımını giydi ve ojeli elleriyle oyundan önce röportajını yaptı.

üçüncü maçı da yaptıklarında seriyi 2-1 olarak devam ettiriyorlardı. jongin hat-trick (üst üste üç sayı) yapmıştı.

oje onlar için bir ritüel haline gelmişti ve kyungsoo, tırnaklarını kırmızı, beyaz ve maviye boyuyordu. dengesiz ve biraz da çirkin görünüyordu ama jongin gidip manikür salonunda düzelttiriyordu.

batıl inançlar ve öyle boktan şeyler işte.  

————————

jongin lig finallerini kazanır ve prince of wales kupasını evine götürdü. içindeki adrenalin yüzünden kyungsoo'yu kaldırdı ve yemek masasına yatırdı.

kyungsoo'nun gövdesi yemek masasına yaslanmıştı, domalmış bir şekilde duruyordu ve jongin de tam kyungsoo'nun kalçasıyla yüzleşecek şekilde diz çökmüştü. büyük olanının deliğine dudaklarını bastırdığında kyungsoo'nun teninin sımsıcak olduğunu hissetti. kyungsoo, jongin'in onu gıdıklayan finallerden dolayı kesmediği sakalı yüzünden kıkırdar ama bu uzun sürmedi, jongin'in uzun saçını çekiştirmeye ve boğuk sesler çıkartmaya başladı. sakal teninde kırmızılık ve yara bırakacaktı.

yours to hold high (ht2/türkçe çeviri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin