YİN YANG ( GERÇEK DÜNYA )

►2◄

Hayat kapının önünde durmuş bir şekilde şirketin kapısına bakıyordu. Korkuyor gibi gözüküyordu ama dışa vurmuyordu. Ne kadar içten korkan biri olsada dıştan çok cesaretli bir kız gibi gözüküyordu. Gözlerini yumdu ve babasını düşünerek içeri girdi. Kendine güvenen bir bakış ile etrafa bakınmaya başladı. Müdür yazan kapıyı bulunca bütün cesareti adeta güneş ışığına çıkmış dondurma gibi erimiş idi.

Babam için... Babam için yapmalıyım... Sakin ol adam öldürecek halleri yok... Sakin ol...

Kendini motive eden sözcükleri kullanarak kapıya üç defa nazik bir şekilde vurdu. İçeriden gel komutunu aldığında derin bir nefes alıp ellini kapının koluna götürüp yavaşça aşağa indirdi. İçeri girdiğinde çok içten olarak düşündüğü bir gülüş ile içeri girdi.

" Şey acaba gelebilir miyim? "

" Buyrun küçük hanım kimi aradın? "

" Sizinle konuşmak istiyordum. Müsait misiniz? "

" Buyur gel. " Hayat kapıyı kapatıp adamın önüne kadar geldi. Heyecan'ını gizlemek için ellerini arkaya götürüp bileğinde ki toka ile oynamaya başladı.

" Ne isticektin? "

" Ben burada çalışan Şevket bey'in kızıyım. "

" Şevket , Şevket. Hangi Şevket. "

Babamı bu kadar takmıyor. Kaç tane Şevket olabilir bir şirkette.

" Getir götür işi yapan. " Adam bir an gülüp eli ile oturmasını söyledi. Ne kadar oturmak istemese de adamım huyuna gitmek için ne isterse onu yapıp gösterdi yere oturdu.

" Evet şevket'e nolmuş? "

" Aslında sizden bir iyilik istemek için gelmiştim. "

" Nasıl bir iyilik?"

" Babamın kalbinde tümör bulundu. Kendini çok fazla yormaması lazım. Kendine çalışmaması söyledim ama beni dinlemiyor. Onu fazla yormama şansımız var mı? "

" Onu işten çıkarmamı mı istiyorsun? "

" Hayır. Sadece getir götür işinde en azından biraz çalışanlar göz kulak olsa. Biliyorum insanlar kendi işlerini yapıcak yoksa babama bakıcılık mı? Ama en azından bir an durdu veya kalbini tuttuğunda yada ter dökmeye başladığında birşey yapabilirler mi? "

" Ah anlıyorum. Baban için endişeleniyorsun. "

" Evet. Bir yerde bayılıp kalmasından korkuyorum. "

" Bak küçük hanım. Burada ki hiç kimse senin babana bakmak zorunda değil. Herkes kendi işinde. Eğer yapamıyorsa çalışmasın. "

" Bakın anlayamıyorsunuz ben bakmalarını istemiyorum sadece birşey olduğunda bir yardımcı olsunlar istiyorum. İnsanlık namına. Veya beni araya bilirler. " Adam bir an ayağa kalktı. Hayat'ı iyice süzdü.

" Kaç yaşındasın sen? "

" 22 " Hayat adam kalktığında dayanamayıp oda kalkmıştı.

" Ne iş yapıyorsun yada hala okuyor musun? "

" Kimyager'im. Okuyorum sayılır ama eczacıların getirdiği ilaçlarda ki kimyasal maddeleri inceliyorum. "

" Bak sana bir şey sunucam. Kabul edip etmemek sana kalmış. "

" Nedir? "

" Babana burada kimse bebek bakıcılığı yapamaz onu aklından çıkar. Herkesin işi gücü var ama burada benim yanımda stajyer olarak görev alabilirsin. Bana yardımcı olur sözünden çıkmaz ve ne dersem yaparsan babana burada göz kulak olmana izin veririm. Üstüne bu hastalık için kesin amaliyat da lazımdır yanılıyor muyum? " Hayat kafasını hayır anlamında salladı.