Bugün günlerden Çarşamba ve tarih 12.12.12.
Bugün senin doğum günün ve sen altıncı kez doğum gününde yanımda değilsin...
Bugün on ikinci ayın on ikinci günü ve yüreğim yanıyor bugün sanki, alev almış gibi...
Yokluğuna beş yıl geçmiş olmasına rağmen alışamamış olmamsa alışılagelmiş bir durum ve bu yüzden bugün yine gözyaşlarım eşlik ediyor bana...
Aslında yazabilecek çok şeyi tükettiğime inanıyorum ama içimde o kadar tükenmezsin ki yazmak istediğim her an seni yazabiliyorum ve bu beni mutlu ediyor...
Sana dair beni mutlu eden iki şeyden ikincisi bu, ilki ise hala daha taze tutabildiğim anılarım...
Hala daha aklımda tutabildiğim o huzur veren sesin, ela gözlerin ve duygu yüklü bakışların...
Anılarımızla dolu şehrimizin her bir köşesindeki her anımızı hala daha en ufak ayrıntısına kadar anımsıyor olmak senin içimde bir yerlerde yaşıyor olmaya devam ettiğinin en büyük kanıtı...
Bazen unutuyorum aslında unutmuyorum ama anımsamakta güçlük çekiyorum. Sonra kendime kızıyorum ve hafızamı zorlamaya başlıyorum, derken hatırlıyorum, dalıp gidiyorum ve kendime geldiğimde gözyaşlarımla birlikte hıçkırıklara boğuluyorum ve beş senedir ağladığım zaman bir insan da kalkıp bana "Ağlama Bebeğim'i" söylemiyor...
Söylemedi, söyleyemedi...
Söylemelerini de zaten istemiyorum çünkü istediğim şey o şarkının söylenmesi değil, duymak istediğim şarkını sözleri değil, senin sesin...
Bu yüzden istemiyorum, kimse bana o şarkıyı söylemesin...
Beni bilirsin, duygularımı her zaman hat safhada yaşarım...
Bu yüzden izlediğim aşk filmlerinde, dinlediğim şarkılarda, okuduğum kitaplarda kolayca ağlarım ve ağlamak rahatlatır beni ama her ağladığımda sana koşabileceğimi ya da senin koşup gelebileceğini bildiğim zamanlar daha rahat ağlıyordum inan ki...
Şu an içim o kadar seninle dolu ki, olsaydın da sımsıkı sarılsaydın keşke ama artık biliyorum bu mümkün değil...
Beş sene geçti ve ben yokluğuna alışabildiğimi düşünüyorum ilk defa bu sene, şehrimizden kilometrelerce uzakta bir başka şehirde hayatımı sürdürmeye çalışırken...
Bir yandan da hiç alışamadığımı düşünüyorum ve yokluğuna ağlıyorum, oturup sayfalarca seni yazarken...
Aslında içimde hala daha varsın, hiç gitmedin, beni hiç bırakmadın ama içim bu kadar seninle doluyken yanımda olamayışın üzüyor beni ve durduramıyorum gözyaşlarımı, özellikle de bugün...
Şikayetçi değilim, durmasını istemiyorum akan gözyaşlarımın çünkü ağlamak kadar hiçbir şey rahatlatmıyor beni, sen olunca konu...
Rahatlatmıyor çünkü sen yoksun ve üzgünken ben bana sarılamazsın, yaralarımı saramazsın yani kendime gelemem o yüzden de ağlayabilmekle yetiniyorum aslında, hepsi bu...
Baştan sona seninle dolu geçirdiğim onca yıldan sonra, sensizliğin beşinci yılı bitmiş ve ne halde olduğuma oradan bir yerden bir baksan, sen de üzülürsün aslında...
Bana benden çok üzüleceğini de en iyi ben bilirim...Bakamadığını biliyorum...
Kabullendim.
Yaş aldıkça asıl inanmam gerekenin artık var olmadığın ve bir daha olamayacağın olduğunu öğreniyorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
12.12.12
NonfiksiBeni bir kez bile üzmemiş olan tek insan olarak ayrıldın bu hayattan... Sana müteşekkirim.