Stupid friends

9.7K 686 385
                                    

Merhabâlar! Öncelikle hepinizden özür diliyorum, baya uzun zamandır bölüm yazmadım ama fazla yoğun geçen bir dönem geçirdim ve iyi olmadığımı söyleyebilirim. Ve kitaba devam etmemeyi düşündüm çünkü biliyorsunuz, Türkçem fazlasıyla kötü ve yazmadığımı düşünmedim değil açıkcası ama yine de bölüm atmazsam olmazdı bekleyenler varmış. Umarım beğeniyorsunuzdur!

Fazla konuştum :(

İyi okumalar!

______________________________
                            /Taehyung/

Hayatta bazen karışınıza aniden beliren olaylar yaşarsınız, nasıl oldu? Nasıl geldi? Diye düşünmeden de edemezsiniz. İşte ben de tam anlamıyla bu yaşanan ani olayın etkisinden hâlâ çıkamıyordum.
Jeongguk, ah bu çocuk. Hayatıma aniden girmesi, güzel ve çocuksu yüzü olduğunu halde yapılı vücudu ve dengesiz haraketleri beni fazlasıyla etkiliyordu ve dengesizleşmeme neden oluyordu. Ne kadar Arsız haraketleri ile benimle uğraşsada biliyordum ki onun içinde hâlâ çocuksu ve utangaç biri olduğunu. Yine de ergen hararetli olduğunu düşünüyordum, zaten bu yaşta bir oğlan ne kadar olgun olabilir ki? Aklımı kurcalıyordu bu çocuk. Bana yaklaştığında, bana dokunduğunda, yakınımda konuştuğunda bedenim tutuluyor, titriyordu ve kendimi buluşa kaptırıyordum ve duygu karışıklığı yaşıyordum. Bir ergenin karşınından yenik düşüyordum resmen.

Ve ben yine ve yine az önce dengesiz hareketi ile bir an daha yaşamıştım. Okula girmeden yanağıma sunduğu öpücükten dolayı yerimde çivilenmiş bir tahta gibi dikilmiştim dakikalarca. İçimde kıpırdanan bir şeylere şahit olmuştum. Karşıma öylece bakmış, vücudumun ısındığına hissetmiştim. Bir süre sonra gözlerimi defalarca kıpırdatmış ve elim istemsizce öptüğü yanağıma gitmişti. Başımı eğik bir şekilde gülümsediğimin farkında değildim bile. Başımı tekrardan kaldırdığımda nefesimi dışarı vermiştim ve yanağıma hafifçe vurup kendime gelmeyi ummuştum. Gözlerimin önüne gelen bebek saçlarımı arkaya atıp, arkamı dönmüştüm. Yürümeye başladığımda, hava ne kadar güneşli olsada serin hava ciğerlerimi doldurup tenime çarpıyordu. Ellerimi cebime atmış ve gülümseyerek etrafa bakıp, ayaklarımı mırıldandığım şarkıyla ritimleye başlamıştım. Serin havayı içime çekiyordum, kapının önüne geldiğimde bahçe kapısını zorla açıp içeri girmiştim. Ardından evin kapısını açıp, eve girdiğimde dağınık olduğunu görmüştüm. Nefesimi bitkince dışarı verip salona geçmiştim, ve mutfak masanın üzerinde olan tabağı ve bardağı yıkayıp ardından kaldığım odayı toparlamıştım. Jeongguk'un odasına girdiğimde ne kadar dağınık bir çocuk olduğu belli oluyordu, pijamalarının bir yerde biri yatağın üzerindeydi. Büronun üzerine bir kaç çikolata paketi duruyordu, yanında küçük bir çöp bulunduğu halde. Fazla dağınıktı bu ergen. Cama adımlayıp, odanın havalanması için perdeyi çekmiştim ve yatağı düzeltip, pijamalarını düzlemiştim ve büronun üzerinde duran bir kaç paketi de elime almıştım. Odaya bir göz attığımda, aslında fazla bir oda olduğunu fark etmiştim. Yatağı kahverengi, duvarları beyaz ve siyah dekorasyonlar bulunuyordu. Kapı arkamda biraz kapalı olduğu için, kapının arkasında bir vitrin görmüştüm. Bu odaya bir kaç kere girmiştim ama telaşla geri çıktığım için fark etmemiştim. Vitrinine yöneldiğimde, içinde iron Man figürünler bulunuyordu ve bir kaç dergileri. Ne yani iron man'e mi hayrandı? Bu kadar özenle vitrine koymuştu. Kıkırdayıp, odadan çıkıp arkamdan kapıyı kapatmıştım. Karnımın guruldaması ile aşağı mutfağa inip, kendime bir kaç şey hazırlamıştım. Peyniri ağzımda çiğnerken etrafta görmerimi geçirmiştim, bu ev gerçekten de büyük ve hoştu. Düşünüyordum insanların nasıl böyle büyük evlerde yaşadıklarını, paralarını nasıl harcadıklarını, ben hiç bir zaman zenginlik istememiştim. Şehirde, merkezin biraz yakınında olan, sakin ve küçük bir yerde kalmayı hep tercih etmişimdir. Küçük apartmanım, yalnızlığım ve Yoongi yetiyordu bana. Her şey boştu benim için, dünyaya sadece biraz acı çekmek, eğlenmek ve tanrı tarafından sınanmak için yaşıyorduk. Hayatın ne kadar acımasız olduğunu bilsem de, sabah uyandığım da kuş seslerini duymak bile mutlu edebilirdi beni.

"𝖡𝖺𝖻𝗒-𝗌𝗂𝗍𝗍𝖾𝗋"; [ 𝖳𝖺𝖾𝗀𝗀𝗎𝗄 ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin