İyi okumalar,
Love u.
Evet, bir kaç saniye önce Jeongguk söylediği şey ile Yoonginin sinirlendiği ap açık belli oluyordu. Elleri yumruk haline gelmiş ve sesli bir şekilde nefesini dışarı vermişti. Hızla başını arkaya çevirdiğinde, bir şey yapmaması için içten içe dua ediyordum. Yoongi ağzını araladığında, bakışlarımı Jeongguk'un ifadesiz yüzüne odaklamıştım.
"Bunu bana bir ergenin demesi fazla komik."
Jeongguk, "komik bir olay olsaydı şu an gülüyor oluyordun" demesi ile Yoonginin karşılık vermemesi ile elimi ağzına götürmüştüm hızlıca. Elimi çekmeye çalıştığında ise başını bana çevirmiş, ona yalvarırcasına bakıp durması için rica etmiştim. Yoongi önüne dönüp soğuk bir ifade ile karşısında yolu izlerken Derince soluyordu. Elimi elinin üzerine atıp sakinleşmesi için okşarken, arabayı çalıştırmıştım çoktan. Derin bir nefes verip kemerimi taktıktan sonra arabayı sürmeye başlamıştım.
Yolda Yoonginin benimle kalmasını rica edip zorla kabul etmesinden dolayı Jeongguk'un evinin önünce gelince arabayı park etmiştim. Jeongguk ne kadar somurtup olmaz desede ona rica etmiştim. Çünkü Yoongiyi özlemiştim ve sadece bir geceliğine kalmasında bir sorun olacağını düşünmüyordum. Eve adımladığımız da Yoonginin arabadan indiğinde açık olan azı daha da aralanmıştı. O böyle lüks arabalar, büyük evler, gösterişli şeyleri fazlasıyla severdi bu yüzden gördüğünde kendini tutamaz ve heyecanlanırdı. O evi incelerken, Jeongguk'un yere resmen fırlattığı ayakkabılarını düzeltmiştim. Hızla odasına çıkmış ve kapıyı seslice kapatmasını buradan duymuştum. Koltuğa uzanmış Yoonginin yanına adımlamış ve koltuğa oturmuştum. Başını yastığa gömmesi ile gülümsemiştim. Başını hızla kaldırıp bana bakmış ve karın üstü yatmıştı.
"Şimdi sen bu mükemmel evde yalnız başına bu ergene bakıyorsun, öyle mi?"
Nefesimi dışarı verip kafamı olumlu anlamda sallamıştım. "Bu Harika bir şey olum. İşleri değişsek mi ne?"
Kıkırdayıp, omzuna vurmam ile kıkırdayıp tekrardan sırt üstü yatıp bakışlarını tavana dikmişti. Yemek hazırlamamda hatırladığımda ayağı kalkıp, mutfağa adımlamış ve buz dolabın önünde dikilmiştim. Ne yapmam gerektiği hakkında hiç bir fikrim yoktu, derin bir iç çekip buz dolabında neler olup olmadığa bir göz attıktan sonra et parçasını alıp tezgahın üzerine koymuştum. Yanına da pilav yapabileceğimi düşünmüştüm.
Yemek hazır olduğunda, Jeongguk'a ve Yoongiye seslenmem ile Jeongguk ne kadar bir kaç seslenmem ile gelsede hepimiz kasta oturmuştuk. Yoongi hızlıca yemeğe başladığında, kıkırdayıp ben de ağzıma bir lokma atmıştım. Yoongi herkesten önce bitirip içeceğini yudumladığında, ağzının kenarında olan pilavı baş parmağımla temizleyip istemsizce gülümsemiştim. Aslında ne kadar başkalarına göre sert bir insan olsada bana fazla tatlı geliyordu. Jeongguk öksürür gibi bir ses çıkarıp ona dönmemizi sağlamıştı. Ardından bir şey olmamış gibi yemeye devam ettiğinde, Yoongi sofradan kalkıp salona geçmişti. Ben de tabağımda kalan son parçayı ağzıma atıp ayağa kalkmıştım. Yediklerimizi topladıktan sonra Jeongguk da tabağını bitirip hızlıca odasına çıkmıştı. Kalan son şeyleri de yıkayıp, salona geçmiştim. Koltukta oturan ve bacaklarını masanın üzerine uzatan Sarışının kucağına oturup başımı göğsüne yaslamıştım. Özlemiştim açıkcası ve bana huzur veren tek insandı bu adam. Hep yanımda olan adamdı. İlk tanıştığımızdan bu yana kucağına oturmak yaptığım bir şeydi, ne karat ilk başlarda bana kızsada sonradan bir şey dememiş ve izin vermişti. Elleri saçlarıma gidip okşarken, gözlerimi kısa bir süreliğine kapatıp geri açmıştım. Uykumun geldiğini anlamış olacak Kİ, Beni kucağına alıp televizyonu kapatmıştı. Dişlerim ona göstermem ile gülümseyip beni tarif ettiğim odaya götürüp Yatağa yatırmıştı. Kendi arkasını döndüğünde, dudaklarımı büküp yanımda yatmasını rica etmiştim. Nefesini dışarı verip bana küfür esip yanıma uzanması ile gülümsemiştim. Beni Kırmayı bilmezdi bu kedicik.
Ona kedicik diye seslendiğim de, kaşlarını çatık bir şekilde bana bakmıştı. Ve birden ellerini karnımın üzerine koyup gıdıklamaya başladığında, bağırmam ile kıkırdamayla karşılık vermişti.
"Yoongi, dur." Dememi umursamamış ve devam etmişti. Ama birden kapının açılması ve Yoonginin üzerimden çekilip yere düşmesi ile durmuştu. Gözlerim şaşkınlıkla büyürken, beyaz tenli ile üzerinde bağıran bir siyah saçlı vücûd vardı. Ve birden yumruk sesi.
"Ne yaptığını sanıyorsun sen piç."
.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"𝖡𝖺𝖻𝗒-𝗌𝗂𝗍𝗍𝖾𝗋"; [ 𝖳𝖺𝖾𝗀𝗀𝗎𝗄 ]
FanfictionTaehyung bakıcı olarak bir iş bulur ancak bir ergene bakacağını bilmiyordu. @ramenfromkorea